GüncelGündem

Sıcak Hava Depremi Tetikler Mi?

Paylaş:

Tüm dünyada yer etmiş yanlış bir kanı olan “sıcak hava depremi tetikler mi?” sorusunun yanıtını haberimizde derledik. Deprem havası ya da deprem sıcağı diye bilimsel bir gerçek olup olmadığına birlikte bakalım.

Deprem Sıcağı Nedir?

Aslında hava olayları ve deprem arasında kurulan ilişki sadece bizim topraklarımıza özgü veya bizim çağımızda yaşayan insanların ortaya attığı bir görüş değil. Örneğin, Kaliforniya’nın Mojave Çölü’ndeki Ridgecrest bölgesinde yaşanan 6,4 ve 7,1 büyüklüğündeki depremler de halk arasında “deprem sıcağı” yanlış algısına yol açmıştı.

M.Ö 4. yüzyılda Aristoteles, depremlerin yer altı mağaralarında hapsolmuş rüzgarlardan kaynaklandığını öne sürmüştü. Küçük sarsıntıların mağara çatılarını iten havadan, büyük sarsıntıların ise havanın yüzeyi kırmasından kaynaklandığı düşünülüyordu. Bu da deprem sıcağına, yer altında büyük miktarda hava hapsolduğu için havanın depremden önce sıcak ve sakin olacağına dair bir inanca yol açmıştı.

Sıcak Hava Depremi Tetikler Mi?

Tamamen yanlış bir ilişkilendirme sonucu ortaya atılan sıcak havalarda deprem beklentisi veya gökyüzünün kızıla çalan bir renk almasının depremle hiçbir ilgisi bulunamamıştır. İstatistiksel olarak, soğuk havalarda, sıcak havalarda, yağmurlu havalarda vb. depremlerin yaklaşık olarak eşit bir dağılımı vardır.

Jeoloji biliminin gelişmesiyle artık depremlerin tektonik süreçlerin bir sonucu olduğunu biliyoruz. Deprem olacak bölgeleri önceden tahmin edebiliyoruz. Bilim depremin olacağı günü ve saati henüz tahmin edemese de tıpkı ülkemizin önemli bilim insanlarından Prof. Dr. Naci Görür gibi tüm dünyadan önemli bilim insanları ve sismologlar deprem bölgesinde yaşayan insanları ve şehir planlamacılarını önceden uyarabiliyor.

Depremle Hava Olayları Arasındaki Tek İlişki: Kasırgalar

Depremler ve hava durumu arasında kaydedilen tek ilişki, kasırga gibi büyük fırtınaların neden olduğu atmosferik basınçtaki büyük değişikliklerin zaman zaman “yavaş depremler” olarak bilinen olayları tetiklediğinin gösterilmesidir. Nispeten uzun süreler boyunca enerji ve geleneksel depremlerin yaptığı gibi yer sarsıntısına neden olmaz. Bu tür büyük alçak basınç değişikliklerinin potansiyel olarak zarar verici bir depremi tetiklemeye katkıda bulunabileceğini, ancak “sayıların küçük olduğunu ve istatistiksel olarak anlamlı olmadığını” belirtiyorlar.

Kaynak: NASA

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu