AktüelGüncelSiyaset

Sinan Ateş davası 1 Temmuz’a ertelendi: Ateş’in ablası’ndan Ülkü Ocakları’na “suç örgütü”

Paylaş:

30 Aralık 2022’de Ankara’da uğradığı silahlı suikastla öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’e ilişkin bazı bilgileri öldürülmeden önce temin etmek, cinayetin ardından da olaya karışanların gizlenmesine yardımcı olmakla suçlanan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Ankara İl Başkanı Yardımcısı Suat Yılmazzobu, eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat ve bir polisin de arasında bulunduğu 8 kişi hakkında açılan davanın ilk celsesi bugün görüldü. Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşma, saat 09.15’te başladı. Duruşmaya sanıklardan sadece Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Ankara İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu ve ihraç komiser Talha Atalay katıldı.

Savunmasını yapan ilk isim olan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, “Her ne kadar iddianamede, maktule ait siteye ilişkin fotoğrafları Tolgahan’a gönderdiğim belirtilerek, kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirmek suçundan dava açılmış olsa da maktulün oturduğu site çok kalabalık bir yerdir” dedi. Kılıç, fotoğrafları gönderdiğini kabul ederek, “Ancak Tolgahan’ın talebiyle göndermedim. Üzerinden çok zaman geçtiği için olayı tam olarak hatırlayamıyorum ama imaj kayıtlarında göndermişim” ifadelerini kullandı. Hakim, Kılıç’ın önceki ifadesinde Tolgahan Demirbaş’ın talebi üzerine Sinan Ateş’in evinin fotoğrafını çekip kendisine gönderdiğini söylediğini ifade ederek, çelişkiyi açıklamasını istedi. Kılıç, “Savcılık ifademde bir çelişki yoktur. Tolgahan benden böyle bir şey istemedi. O dönemin şartlarını düşünerek, istek üzerine atmış olabileceğimi varsayarak öyle ifade vermiş olabilirim. Protesto amaçlı pankart asılması olayına ilişkin olarak göndermiş olabilirim” yanıtını verdi.

Ateş Ailesinin avukatı Şeyda Şahin, Burak Kılıç’ın bu davada değil ana davada yargılanması gereken bir isim olduğunu söyledi. Şahin, Tolgahan Demirbaş’la yazışmalarında geçen “SA”‘dan ne anladığını sordu. Burak Kılıç, “Ben ‘SA’dan Nisan 2022’de başka şey anlamış olabilirım. Maktul henüz maktul değil. Bu dosyayla ilgisi olmadığından cevap vermeye gerek görmüyorum” dedi.

Sinan Ateş’in eşi Ayse Ateş’le ilgili bilgileri göndermekle suçlanan Ülkü Ocakları Ankara İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu, “Ben elektrik işiyle uğraşıyorum. Bahsi geçen olayları avukatımdan öğrendim. Mesajların içeriklerini hatırlamıyorum, mesaj çektiğimi de hatırlamıyorum. Savcılıkta verdiğim ifadeler geçerlidir, tekrar ederim” dedi. Hakimin, “Elektrik işiyle uğraşıyorsun, adres bilgisini nereden alıyorsun” sorusu üzerine Yılmazzobu, “Bilmiyorum efendim, hatırlamıyorum. Savcılıktaki ifademi tekrar ederim” yanıtını verdi. Yılmazzobu, Tolgahan Demirbaş’a mesaj çektiğini de içeriklerini de hatırlamadığını anlattı. Hakim, savcılık ifadesinde “kafasına sıkacağım” dediği kişinin Muhammed olduğunu söylediğini hatırlatıp, Muhammed’in soyadını sordu. Yılmazzobu, yine hatırlamadığı karşılığını verince hakim, “Kafasına sıkılacak, ama hatırlamıyorsun” dedi.

Sanık Talha Atalay ise Sinan Ateş cinayetini medyadan öğrendiğini belirterek, “Sonrasında arkadaşlarımla WhatsApp grubunda konuştum. Grubun içinde benim dışımda başka kamu görevlisi bulunmuyordu. Dolayısıyla üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı. Komiser olarak görev yaptığını söyleyen Atalay, “Benim haberi emniyetten aldığım doğru değildir. Bölge trafikte çalışan bir komiserin, bir vatandaş hakkında kimlik bilgisi ve adres bilgisi alma gibi bir imkanı bulunmamaktadır” diye konuştu. Atalay, Tolgahan Demirbaş ile arasında bu konu hakkında bir konuşma geçmediğini iddia ederek “Tolgahan Demirbaş’ın benden WhatsApp mesajları istediği gibi bir konu aramızda geçmemiştir. Emniyetle ya da kolluk kuvvetleriyle hiçbir alakası olmayan bir haberle Türkiye gündemine ismim lanse edilerek hedef haline getirildim. Bu sebeple bir insanın hayatıyla ve mesleğiyle bu kadar kolay oynanmasına sebebiyet verilmesini üzüntüyle karşılıyorum” dedi.

Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, sanıkların hepsinin Olcay Kılavuz’un tayfası olduğunu belirtip, “Siz oğlumu katletmek için ayrı, yalan söylemek için ayrı para mı aldınız?” diye tepki gösterdi. Evrensel’in haberine göre Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş de, “Burak Kılıç’ın, kardeşim istifa ettikten sonra internette karalama kampanyası yaptığı herkes tarafından biliniyor. ‘İhanet Ateşi’ şeklinde yazı yazılmış ve paylaşmış. Komiser, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı dediğimiz ama bence suç örgütü olan Ülkü Ocaklarına çalışmak yerine keşke devletine çalışsaymış. Sinan’ın anbean durumunu paylaşmasını nedeni nedir? Bunlar planlı şekilde kardeşimi katletti. Bunların başında İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Ömer Şanlı ve Olcay Kılavuz olduğunu biliyoruz. Ahmet Yiğit Yıldırım ile de suçluların şehir dışına çıkartıldığını biliyoruz. Sinan Ateş’in ailesinin başına bir şey gelirse tüm bu isimlerden hesap sorulmasını istiyoruz. Eski Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Saltık şu an adliyede, can güvenliğimiz yok. Huzurdaki bu sanıkların hepsi Ülkü Ocakları yöneticileri. Nasıl birbirlerini tanımıyorlar, kardeşimi tanımıyorlar? Kardeşim 118 haftadır toprağın altında. Hâlâ bize tehditler, sosyal medyadan saldırılara devam ediyor” dedi. Ateş’in Ülkü Ocakları’nın “suç örgütü” olduğunu iddiasına sanık avukatları tepki gösterdi.

T24

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu