GüncelGündem

Sivrisinekle Mücadeleye Dikkat Salgınlar Artıyor!

Paylaş:

Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi (KUISCID), İstanbul Tıp Fakültesi ve Ankara Tıp Fakültesi’nden enfeksiyon hastalıkları ve halk sağlığı uzmanı bir grup bilim insanının kaleme aldığı “deprem bölgesindeki enfeksiyon hastalıkları riskine” dikkat çeken araştırma, dünyanın en saygın tıp dergilerinden The Lancet’te yayınlandı. Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Ankara Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Alpay Azap ve KUSCID’den Prof. Dr. Sibel Sakarya, Prof. Dr. Füsun Can, Prof. Dr. Şiran Keske ile Prof. Dr. Önder Ergönül gibi isimlerin yürüttüğü çalışma ile yazılan ve geçtiğimiz günlerde Lancet Infectious Disease’de yer alan makalede, 6 Şubat depreminden etkilenen bölgede halen devam eden ve yüksek risk olabilecek enfeksiyon hastalıkları ele alındı.

SURİYE’DEKİ KOLERA VAKALARI YÜZ BİNLERİ BULUYOR

Çalışmada, sadece ishalle seyreden enfeksiyon hastalıkları değil, kızamık, kabakulak, kızamıkçık gibi aşıyla önlenebilen hastalıklar, yanı başındaki Suriye’de yüz binleri bulan vakalar nedeniyle kolera ile bölgede yaygın olan ve sıtma bulaştırabilen ‘anofel’ cinsi sivrisinek türü nedeniyle olası risklere, alınması gereken acil önlemlere değinildi. Araştırmayı yürüten ekibin başındaki isimlerden Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve KUISCID Kurucu Direktörü Prof. Dr. Önder Ergönül, günlerdir tüm dünyayı etkisi altına alan kavurucu sıcakların, deprem bölgesinde enfeksiyon hastalıkları açısından daha büyük risk yarattığına dikkat çekerek, Demirören Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu.

ARTAN SICAKLIKLAR DEPREMZEDELERDE RİSKİ ARTIRIYOR

Prof. Dr. Ergönül, büyük depremler sonrası enfeksiyonlarda artışın beklenen bir durum olduğunu ve araştırmayı, o bölgede geçmişte olan enfeksiyonlar, şu anki durum ve gelecekte olabilecek enfeksiyonları gözden geçirerek ele aldıklarını kaydederek “Deprem bölgesindeki enfeksiyon riskleri açısından sistematik bir yol haritası çıkmış oldu” dedi. O coğrafyanın zaten sıcak bir bölge olduğunu ve bu yıl iyice artan sıcaklıkların, bazıları halen çadırkentlerde veya konteynerlerde yaşayan depremzedelerde, pek çok tehlikeli tabloya yol açabileceğini kaydeden Prof. Dr. Ergönül, “Beyin kanamasından tutun, yüksek tansiyon, ciddi sıvı kaybına bağlı şok tablosuna kadar pek çok durum gelişebilir. Özellikle incinebilir gruplar olan yaşlıları ve çocukları daha çok etkileyecek bir durum söz konusu. Bağışıklık sistemini doğrudan etkileyen şeyler bunlar ve bağışıklık sistemi düştüğü zaman, enfeksiyonlara daha yatkın hale geliyorsunuz. Mevsim itibariyle ishal yapan enfeksiyon hastalıkları çok sık görülüyor şu anda. Bir de vektörle bulaşan hastalıklar önem kazandı. Tatarcık hummasından belki sıtmaya kadar giden bir dizi hastalık olabilir” dedi.

“MERSİN, ADANA, ÇUKUROVA SITMA AÇISINDAN DİKKATLE İZLENMELİ”

Sıtmanın ülkemizde yok edildiğine ancak yakın bir geçmişte Mersin gibi çevre illerden bölgesel olarak tek tük vakalar bildirildiğine de işaret eden Prof. Dr. Ergönül, şu uyarıları yaptı: “Mersin, Adana, Çukurova bölgesi ve biraz daha doğu taraflar zaten Türkiye’nin sıtma bölgesiydi. Dikkatle izlememiz gerekiyor buraları. Sıtmanın salgın olması için bölgede vektör sineğin yaygın olarak saptanması lazım. Oradaki salgının engellenmesinde de kilit nokta vektörle mücadele, yani sineği yok edebilmek. Kişiden kişiye geçen bir hastalık değil fakat sinek olması itibariyle beklenmedik bir hastalıkla daha uğraşmış olacaksınız ve bu da depremi yaşamış bir yer için ekstra bir yük yaratır. Şark çıbanı dediğimiz hastalık zaten özellikle göçmenlerle birlikte artış gösterdi ama göçmenlerin ötesinde, yerleştiği yerler var. Dolayısıyla öldürücü olmasa bile bölge açısından önemli bir ek külfet bu da. Batı Nil ateşi saptanmadı ama saptanabilir. Bunlar olası riskler. Dengue Fever (Dang Humması) da olabileceği iddia ediliyor Avrupalı bilim dünyası tarafından. Ama biz bölgede henüz vaka görmüş değiliz”

“KIZAMIK VAKALARI 5-10 KAT FAZLA”

Bölgede enfeksiyon açısından en büyük sorunlardan birini de aşıyla önlenebilecek hastalıkların yarattığını belirten Prof. Dr. Ergönül, “Bunların başında da kızamık geliyor. Kızamıkta, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) Türkiye hakkında açıklamış olduğu rakamlara bakıldığında, Avrupa bölgesinde birinciyiz. Orada bildirilen rakamları rahatlıkla 5-10 katıyla çarpabilirsiniz. Daha yüksek rakamlar. İstanbul’da, başka illerde bu kadar kızamık vakası varken, deprem bölgesinde de olmaması imkansız. Özellikle çocuklarda, eğer zamanında tanınıp uygun tedavi verilmezse ölümcül olabilen ve saptanan vakalardan çok daha fazlasının görülebileceği bir hastalık kızamık.ö Prof. Dr. Ergönül, kızamık geçiren çocuklarda yıllar sonra gelişebilen ve ölümcül olabilen beyin iltihabı SSPE’ye günümüzde çok rastlanmadığını ama günümüzde artan vakalar nedeniyle, önümüzdeki yıllarda SSPE vakalarında da artış görülebileceğini de sözlerine ekledi. Prof. Dr. Ergönül, “Ayrıca sadece kızamık değil, benzer şekilde kızamıkçık, kabakulak, bunlar da Türkiye’de bu yıl önceki yıllara göre çok daha fazla bildirilen vakalar” dedi.

ANTAKYA’YA DSÖ DÜZEYİNDE LABORATUVAR GELİYOR

Depremden en çok etkilenen şehirlerden Antakya’da DSÖ ve Pasteur Enstitüsü düzeyinde bir laboratuvar kurma çalışmaları olduğunu ve olası bir salgının çok daha erkenden tespit edilebilmesi açısından bu laboratuvarın hayati önem taşıdığını kaydetti. Prof. Dr. Ergönül, sözlerini şöyle noktaladı: “Tam teşekküllü bir laboratuvarla yerinde çalışırsanız ancak bu hastalıkları erkenden tespit edebilirsiniz. Biz KUISCID olarak kendi imkanlarımızla İstanbul’da yapmış olduğumuz laboratuvar hizmetlerinin küçük bir modelini, bir konteyner içinde bölgede gerçekleştirmek için çalışmalar yapıyoruz. Bir ay içinde laboratuvarımız aktif hale geçmiş olacak. Tabii ki Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü koordinasyonuyla ve işbirliği ile yürütülüyor bu proje. Özelliği olan, yani halkın sağlığını tehdit edebilecek hastalıkları oluşturan etkenleri, erken tespit edebilecek bir laboratuvar olacak. DSÖ veya Pasteur Enstitüsü’nün övünerek kullandığı laboratuvarlar düzeyinde bir yer. Bölgedeki hekimleri de eğiticek ve bu bilgileri de Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ile paylaşarak ilerleyecek olan bir laboratuvar olacak”

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu