Siz hiç “Fareli köyün kavalcısı”nı okumuşmuydunuz?
Her ne kadar televizyonlardan pompalanan iyimserliği piyasa şartları yalanlıyor ise de (dolar ve euronun anormalitesi) “elhamdülillah” ekonomimiz iyidir iyi… Baksanıza doğa afetlerindeki performansa bakılırsa (milyonluk bağışlar) iş adamlarımız boşuna ağlanıyorlar… Maşallahları var… Ama reelde durum ne?
Televizyona bağlanıp bol keseden “bağışlayan”(!) işadamı bankaya ödemesini yapmıyor… 60 milyon TL vaadin sadece 3/1’i gerçekleşmiş sayın seyirciler(!)… Neden mi? Ekonomimiz kötü efendim…
Peki neden bağlanıp ekrandan milyonlarca bağış(!) yapıp yerine getirmiyor iş adamı(‘)? Gayet basit… Yardım programının yayınlandığı kanallarda (tam 14 kanal) saniyesi 100 Eurodan reklam versen 2(spot)x8(dakika)x100(Euro)x14(kanal)= 22bin 400 Euro yapar…
Bu hesap midenizi mi bulandırdı?
Türk ekonomisi reklam yapacak aralığı işadamına bırakmayınca…
İşadamı başlıyor yardım programlarında boy vermeye…
Ne ziyanı var değil mi efendim?
Bence yok elbette!
Ama sorun bizim ahlaki afetlere duyarsızlığımızda…
26 eşşek 13 yaşındaki sabiye tecavüz etti; mahkeme eşşeği tahrik eden çocuğa korunsaydın dedi… Ekonomiyle alakası ne diyeceksiniz belki…
Var efendim…
Yardım programlarından reklam yapmanın ekonomiyle ilgisi ne kadarsa bu ayıbın alakası da bir o kadar efendim…
Bu 26 eşşek suçsuz bulundu neredeyse, hafifletici nedenlerle az cezalarla eşşeklikleri cezalandırıldı…
Ya sabiye ne oldu?
Ziyan oldu, mundarlandığıyla kaldı!
26 eşşek çok değil 3-5 yıl sonra aramıza şerefli bir şekilde döner ve iş dünyasına atılırlar efendim… Fuhuş ticaretiyle…
Alın size ekonomi…
Hala mı bağ kuramadınız?
Efendim siz bu yazıyı okumayın o zaman…
Siz “Fareli köyün kavalcısı”nı okumuşmuydunuz?
Onu öneririm…
jurnalci.com/MYD/Halkın Şamarı
