Son Dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO için İsveç’e kapıyı bir kez daha kapattı: Teröristlere kucak açanlara onay veremeyiz

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in ” İsveç‘in NATO üyeliği vakti geldi. Gelecek hafta olumlu kararlar alınabilir.” açıklamalarının akabinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan değerli bir bildiri geldi. Erdoğan, katıldığı programda yaptığı açıklamada “Türkiye’nin son 71 yılda NATO ittifakına yaptığı katkıları çok az müttefik yapmıştır. Ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaları esefle karşılıyoruz. Teröre kucak açanlara takviye veremeyiz. Terörle ortasına aralık koyamayan bir devlet NATO’ya nasıl katkı yapabilir. Madrid’de ülkemize verilen kelamlara riayet edilmesini istiyoruz.” tabirlerini kullandı.

“KURUMLARIMIZ MÜSTESNA KATKILARLA GÜNDEME GELİYOR”

“YENİ YAPININ DURAĞANLAŞMASINA MÜSAADE VEREMEYİZ”

Emniyet teşkilatımız, asayiş hizmetleri ve terörle gayrette, istihbarat ünitelerimiz devletimizin iç ve dış güvenliğini teminde, askeri ögelerimiz vatanımızın her türlü tehdide karşı savunulmasında, başka kurum ve kuruluşlarımız kendi misyon alanları içinde mesuliyetlerini en hoş formda yerine getiriyor. Ödediğimiz kaç ağır bedeller sonrasında ulaştığımız bu evreyi ülkemizin geleceği ismine çok değerli buluyoruz. Geldiğimiz nokta kıymetli olmakla birlikte elbette kâfi değildir. Aktüel koşullara ve yeni meydan okumalara nazaran kurumlarımızın daima bir tekâmül içinde olması gerekiyor. Türkiye’nin mevcut gereksinimlerine odaklanırsak yanılgı yaparız. Başarıyı yalnızca geçmişle kıyasta ararsak yerinde saymaktan kurtulamayız. Eski hantal yapıyı terk ederken, yeni yapının durağanlaşmasına müsaade veremeyiz. Değişim ve yenilenme muhtaçlığının uzun soluklu bir süreç olduğunun şuuruyla hareket etmeliyiz.

“FİKİR ÜRETİM MERKEZİ OLMALIDIR”

Milli Savunma Üniversitemizin faaliyete geçmesiyle beden bulan sivil-asker iş birliğinin daha fazla derinleştirilmesinde yarar görüyoruz. Birebir halde üniversitemizin global akademik toplulukta hak ettiği yere gelmesini temenni ediyoruz. Burası yalnızca kahraman ordumuzun kurmay takımının yetiştirildiği bir ocak değil, tıpkı vakitte Türkiye’nin askeri stratejik vizyonunun şekillendirildiği bir fikir üretim merkezi olmalıdır. 2016 yılında başlayan dönüşümün daha uzun vadeli bir perspektifle hızlandırılmasında ve olgunlaştırılmasında fayda vardır. Ulusal Savunma Üniversitemizin kuruluşundan bu yana geçen müddette kat ettiği arayı takdirle karşıladığımızı belirtmek istiyorum. Üniversitemizin bugünlere gelmesinde değerli rol oynayan rektörümüzü ve takımını bir sefer daha tebrik ediyorum. Önümüzdeki periyotta üniversitemizin global marka bedelini daha da artıracağına inanıyoruz. İnşallah biz de şimdiye kadar olduğu üzere bundan sonraki gayretlerinde da üniversite idaresinin yanında olmayı sürdüreceğiz. Türkiye’nin aslında çok güçlü ve üst seviye olan askeri eğitim standardını yeni açılımlarla, yeni kazanımlarla yükseltmeye devam edeceğiz.

“BU UNVANI HAK EDEN TEK MİLLETİZ”

Dünyadaki devletlerin birçoklarının geçmişi birkaç yüzyıl ile sınırlıyken bizler, 2232 yıl evvel nizamlı ordu kurmuş bir milletiz. Ordu-millet kavramının sahibi olan, bu unvanı hak eden tek milletiz. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz 2232 yılı aşan ulu tarihiyle maziden atiye kurduğumuz köprünün sembollerinden biridir. Burası Metehan’ın, Sultan Alparslan’ın, Fatih Sultan Mehmet Han’ın, Gazi Mustafa Kemal’in aklının, hamasetinin, dehasının yaşadığı ve yaşatıldığı güzide bir ocaktır. Bu kahramanlar ocağı, milletimizin gözbebeği, dost, kardeş, soydaş ülkeler için de bir umut meşalesidir.

“BU UĞURDA BİRÇOK EVLADIMIZI ŞEHİT VERDİK”

Tarih boyunca TSK, yalnızca yurt savunmasında değil, dünyada barış ve istikrarın korunmasında da kıymetli roller üstlenmiştir. Ordumuz nerede olursa olsun deruhte ettiği her vazifeyi zorluklarına karşın büyük bir titizlikle yerine getirmiştir. TSK, hem dünyanın en güçlü hem de en muteber orduları ortasında yer alıyor. BM’den NATO bünyesinde yürüttüğümüz misyonlara, nerede misyon aldıysak hepsinin de üstesinden alnımızın akıyla geldik. Ne milletimize ne ordumuza ne de çatısı altında hizmet verdiğimiz milletlerarası örgütlerin prestijine asla halel getirmedik. Kimsenin malına, mülküne ziyan vermedik. Hiç kimsenin namusuna el uzatmadık, hiçbir temizin canına kıymadık, kimseye haksızlık, hukuksuzluk yapmadık. Bize sığınan hiçbir mazlumu katillerine teslim etmedik. Güvenliğin sağlanması, huzurun tesisi, barış ve istikrar ortamının tekrar inşası noktasında daima içtenlikle efor harcadık. Güney Kore’den Afganistan’a pek çok yerde bu uğurda kaç evladımızı şehit verdik.

“İTTİFAKIN AÇIK KAPI SİYASETİNİ DESTEKLEDİK”

Türkiye’nin son 71 yılda NATO ittifakına yaptığı katkıları çok az müttefik yapmıştır. Bu gerçekler apaçık ortadayken bir müddettir ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaları esefle karşılıyoruz. Yerleşik teamülleri bozma değerine atılmak istenen adımları gördükçe ittifakın geleceği ismine tasa duyuyoruz. Ülkemizin ittifakın genişlemesine müzahir tutumunu herkes çok uygun biliyor. İttifakın açık kapı siyasetini destekledik, destekliyoruz. Başta terörizmle kararlı uğraş olmak üzere ittifakın temel kıymetlerine sadakat gösterecek herkesi bağrımıza basmaya hazırız.

“HİÇBİR MAKUL MÜNASEBETİ OLAMAZ”

Finlandiya’nın üyeliğine onay vererek ilkesel duruşumuzu ortaya koyduk. Fakat teröristleri himaye edenlere ve terörle gayrette gerekli önlemleri almayanlara da reaksiyonumuzu göstermekten çekinmedik. NATO çatısı altında dayanışma sergileyelim diyenlerin, Türkiye’de darbeye karışmış, 40 yılda binlerce insanımızı katletmiş canilere kucak açmasının hiçbir makul münasebeti olamaz.”