Önce…
Eşi ROK Sabah gazetesinde 23 Ekim’de şunu yazdı:
“Gülen’in 1970’lerin sonundan itibaren devletin ve yargının içine ektiği fidanlar ağaç olmasa bu devrim yapılamazdı ve askeri vesayet rejimini hiçbir güç yıkamazdı…”
Sonra…
Nagehan Alçı Habertürk gazetesinde 25 Kasım’da şunu yazdı:
“FETÖ’nün/Gülen’in ordunun içine yayılmasını da enfekte olmuş orduya panzehir arayışının bir sonucu olarak değerlendiriyorum.”
Dedim ki:
“Bu karı-kocaya artık yanıt vermek lazım!”
Çevremde herkes ateş püskürdü; “onlar kim oluyor da yanıt veriyorsun!”
Mesele yalancılıkta uzmanlaşmış bu karı-koca değil!
– Rasyonel yaklaşıma gerek görmeyen…
– Nesnel veri aramayan-kullanmayan…
– Sürekli çarpıtan, abartan…
– Hakikati önemsizleştirip kitleleri yalana inandıran…
AKP iktidarının koruma şemsiyesi altında özgüveni tavan yapan sadece bu cahil karı-koca yok. Cem Küçük gibi benzerlerinden çok var.
Acı olan, bunların yazdıklarına inanmaya hazır bir kitlenin bulunmasıdır.
Evet, mesele bu karı-koca değil; amaç, yalana alıştırılan kitleye gerçekleri göstermektir.
Demek…
F. Gülen panzehirmiş de haberimiz yokmuş?
Öyle ya bunlara göre Atatürk de “diktatör!”
Hileli benzer akıl yürütmelere yanıt vermek artık şart; yoksa gerçek sanılıyor!
Jurnalci.com
Başa dön tuşu