SPK, BDDK ve TBB’den basında yer alan iddialara yanıt: Bankacılık sektörü siyaset üstü tutulmalı

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB), son devirde kimi basın yayın organlarında ve toplumsal medyada yer alan bankacılık kesimi ve sermaye piyasalarına yönelik tezlere ait eş vakitli açıklama yaptı.

SPK’NIN AÇIKLAMASI

SPK’den yapılan yazılı açıklamada, birtakım basın yayın organlarında ve toplumsal medyada Borsa İstanbul hisse piyasasında süreç gören şirketler hakkında rastgele bir bilgi ve dokümana dayanmayan, gerçeği yansıtmayan, mesnetsiz sözlerin yer aldığı aktarıldı. Milletlerarası piyasalara tam entegre olan sermaye piyasasının sağlam, şeffaf, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işlediği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi; “Yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması birinci önceliğimizdir. Borsa İstanbul’da gerçekleştirilen süreçler, Konseyimiz ve Borsa İstanbul tarafından anlık olarak takip edilmektedir. Sermaye piyasasının inanç ve istikrar içinde işleyişini bozacak açıklamaların yanı sıra piyasa bozucu süreç ve aksiyonların tespiti halinde, Sermaye Piyasası Kanunu kararları çerçevesinde, Heyetimiz tarafından sorumlular hakkında cezai ve idari yaptırımlar uygulanacaktır.”

BBDK’NIN AÇIKLAMASI

BDDK’nın toplumsal medya hesabından paylaşılan yazılı açıklamada, “Bazı basın yayın organlarında ve toplumsal medyada bankalarımız hakkında beyan edilen, bir evrak ve bilgiye dayanmayan açıklamalar gerçeği yansıtmamakta olup bu cins mesnetsiz ve gerçeğe ters açıklamalara prestij edilmemesi, yayınlarda yer verilmesinin bankacılık mevzuatı çerçevesinde açıkça cürüm teşkil ettiğinin bilinmesi ve bu açıklamaları yapanlar ve yayanlar hakkında gerekli yasal süreçlerin yapılacağı hususu kamuoyuna değerle duyurulur.” tabirleri kullanıldı. Açıklamada, bankaların ve kesimin dün olduğu üzere bugün de BDDK’nın nezareti ve kontrolü altında güçlü ve sağlam likidite ile finansal rasyolara sahip bir formda yoluna devam ettiği kaydedildi.

TBB’NİN AÇIKLAMASI

TBB tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’de bankacılık dalının yüksek bir likidite, faal kalitesi ve sermaye yeterliliğine sahip olduğu belirtilerek, “Sektörün 17 Mayıs 2023 tarihi prestijiyle 427 milyar TL likit varlığı, 110 milyar dolar yabancı para likit varlığı bulunmaktadır. Likidite oranı yüzde 160 ile öbür göstergelere emsal biçimde memleketler arası ortalamalar seviyesindedir. Bankacılık dalı tüm yükümlülüklerini karşılayabilecek güçtedir” denildi.

Bugüne kadar çok sayıda iç ve dış kaynaklı şoklara dayanıklılık gösteren bankacılık dalının sağlam bir yapıda olduğu, faaliyetlerinin tümünün kayıt altına alındığı ve daima kontrole tabi olduğu bildirilen açıklamada, “Sektör Türkiye iktisadının gücüne inanmakta, gücünü iktisattan almakta, sağlıklı bir bilanço ile iktisada takviye olmaktadır. Bankacılık dalında itimadın korunması hepimizin misyon ve sorumluluğunda olmalıdır” sözleri kullanıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi; “Bankacılıkla ilgili bahislerin siyaset üstü tutulması büyük değer arz etmektedir. Bu nedenle dalın güvenirliliğine ziyan verebilecek gerçeği yansıtmayan spekülatif açıklamalara asla prestij edilmemelidir. Müşterilerimizin kesime duydukları inançtan ötürü teşekkür ederiz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati.

BAKAN NEBATİ’DEN DE AÇIKLAMA GELDİ

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Twitter hesabından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Şurasının (SPK) paylaşımlarını alıntılayarak dala ait açıklama yaptı. Gecelik faizlerin yüzde 7500’leri bulduğu, batık banka krizleri nedeniyle insanların hayatlarının bittiği bir enkazı devraldıklarını anımsatan Nebati, 21 yılda kurdukları güçlü ekonomik altyapı ve bankacılık sistemi sayesinde, birçok badirelerden güçlenerek çıkıldığını vurguladı.

“BANKACILIK DALI GÜCÜNÜ TARTIŞMASIZ HALDE ORTAYA KOYDU”

Bakan Nebati, 2008 global finansal krizinde, dünyada birçok büyük banka batarken ülke iktisadı ve bankacılık dalının yoluna güçlü adımlarla devam ettiğine dikkati çekerek “Korona salgını nedeniyle gelişmiş ülkeleri dahi sarsan ekonomik krize karşın, biz bankacılık dalımızın katkısıyla büyümemizi sürdürdük ve istihdamdaki kaybı süratlice telafi ettik. En son yaşadığımız asrın felaketi zelzele dahil bütün kritik süreçleri göğüsleyen, elini taşın altına koyan bankacılık bölümümüz, bu süreçlerde gücünü tartışmasız halde ortaya koydu.” değerlendirmesinde bulundu.

“EKONOMİMİZİN VE BANKACILIK KESİMİMİZİN, TARİHE GEÇEN BÜYÜK MUVAFFAKİYETLERİ AŞİKAR”

Yakın devirde Amerika ve Avrupa’da banka iflaslarına karşın, Türkiye’de bankacılık bölümünün en ufak bir sarsıntı dahi yaşamamasının, kesimin gücünü taçlandırdığını gösterdiğini işaret eden Nebati şunları kaydetti; “Ekonomimizin ve bankacılık bölümümüzün, tarihe geçen büyük muvaffakiyetleri aşikarken birilerinin ortada bir kriz varmışcasına yaygara koparması ve Türkiye’yi aşağı çekmeye çalışması nasıl hastalıklı bir ruh halidir? Bu nasıl habis bir zihniyettir ki büyüme, istihdam, ihracat üzere güçlü makro ekonomik dataları ve bankalarımızın bugüne kadar gösterdiği yüksek performansı hiç dikkate almayıp ne olduğu meçhul afaki faraziyelerle felaket tellallığı üzerinden, oy devşirmeye çalışmaktadır. Yapılan apaçık yalancılıktır, iftiradır, millet düşmanlığıdır. Kendi ülkelerine mülteci olanlar, bu millete üstten bakanlar, hesap kitap bilmeyen zavallılar, kaç yıldır ekonomi duvara çarpıyor diye çığırtkanlık yapıp duruyorlar. Onlar daima rezil olmaya bir türlü doyamadılar fakat biz onlar ismine daima utanmaktan bıktık.”