GüncelGündem

TBB Başkanı Sağkan: İfade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı tehdit altında

Paylaş:

ANKARA – Türkiye, 2023 yılında yapılacak seçimlere giderken, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı en çok tartışılan konuların başında geliyor.

Sedat Peker’in uzun süredir siyasilerin ve bürokratların da dâhil olduğu bazı isimler hakkında ortaya attığı iddialara karşı yargı sürecinin işletilmemesi eleştirilirken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna ilişkin verdiği ‘hak ihlali’ kararları, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin iki ismin serbest bırakılması çağrısı ile bir kez daha gündeme geldi.

İfade özgürlüğü ile adil yargılanma hakkının ciddi manada tehdit altında olduğunu söyleyen Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, Türkiye’nin uluslararası sözleşmelerdeki taahhütlerinden de hızla uzaklaştığına vurgu yaptı.

Yargı sistemine dönük eleştirileri ve uyarıları nedeniyle TBB ve baroların zaman zaman hedef haline getirildiğine işaret eden Sağkan, adli yıl açılış töreninde yaptığı konuşmanın ‘sansürlenmesinden’, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın savunmaya yönelik tepkilerine ve festival yasaklarına kadar birçok konuda sorularımızı yanıtladı.

‘SİYASİ İKLİM ‘ÇOKLU BARO’YU ORTADAN KALDIRMAK İÇİN UMUT VAADETMİYOR’

Türkiye Barolar Birliği Başkanı seçilmenizin üzerinden dokuz buçuk ay geçti. Göreve gelirken de bazı vaatleriniz vardı. O süreçte dikkat çektiğiniz vaatlerden biri ‘çoklu baro’ uygulamasına son vermek için yasa çalışması hazırlayıp, bu yasanın Meclis’ten geçmesi için baskı unsuru oluşturmaktı. Öncelikle bu yasa çalışması hangi aşamada? Aradan geçen sürede Ankara ve İstanbul’da ‘demokratikleşme’ iddiasıyla kurulan ikinci baroların bu anlamda bir katkısı oldu mu?

Türkiye’de çok ciddi hak ihlallerinin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. İfade özgürlüğü, adil yargılanma hakkı ciddi manada tehdit altında. Aynı zamanda avukatların mesleki sorunları katlanarak arttı. Meslek grubumuz ekonomik bir kaosun içerisinde yok olmaya doğru sürüklendi. TBB olarak bizler de avukatlara dönük şiddet, avukat intiharları ve avukatların sosyo-ekonomik sorunlarının araştırılması için Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulmasını talep ettik. TBMM’de 4 Nisan’da tüm siyasi partileri ziyaret ederek bu talebimizi bire bir olarak ifade ettik. Ancak 5 Nisan Avukatlar Günü’nde bu talebimizin reddedildiğini öğrendik. Bu tavır da bize gösterdi ki ‘çoklu baro’ ile ilgili yapacağımız yasal çalışmanın şu anda Meclis’te bir karşılığı olmayacak. Yani içerisinde bulunduğumuz siyasi iklim bu çalışmanın hayata geçirilmesi noktasında ne yazık ki çok umut vadetmiyor. Böyle bir iradeye karşı ise avukatlar ‘çoklu baro’ uygulamasına hiçbir teveccüh göstermedi. Sistem yargı sistemine de hiçbir katkı sunmadı.

Erinç Sağkan sorularımızı yanıtladı.

‘KONUŞMAMA UYGULANAN SANSÜR, İFADE HÜRRİYETİ KONUSUNDA İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DURUMUN ÖZETİ’

İlk kez TBB Başkanı olarak katıldığınız adli yıl açılış töreni, önceki yıllarda olduğu gibi yine tartışma konusu oldu. Yargıtay’da yapılan bütün konuşmalar televizyondan canlı yayımlanmasına rağmen, sizin konuşmanıza yer verilmedi. Türkiye bir anlamda yeni adli yıla TBB Başkanı’nın konuşmasının sansürlendiği bir süreçte girdi. Bu ne anlama geliyor?

Adli yıl açılışında benim konuşmam üzerimden uygulanan sansür, Türkiye’nin ifade hürriyeti konusunda içinde bulunduğu durumun tek başına bir özetiydi. Yaptığım konuşmada nelerden bahsetmiştim; ifade hürriyetine yönelik ihlallerden, AİHM kararlarını uygulamadığı için Türkiye’ye karşı başlatılan yaptırım sürecinden ve bu durumun ülke için çok ağır bir tablo oluşturacağından… Tam bu noktada da konuşmam sansürlendi.

Bu çerçevede yaptığım konuşma yayınlanmadı ancak bizim kendi imkânlarımız ile kaydettiğimiz konuşmamı kamuoyuna ulaştırdık.

‘TÜRKİYE ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERDEKİ TAAHHÜTLERDEN HIZLA UZAKLAŞIYOR’

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Osman Kavala’nın serbest bırakılmasına ilişkin kararını uygulamayan Türkiye için yaptırım yolu açıldı. Bu esnada da Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın AİHM kararı gereği serbest bırakılması çağrısını yineledi. Bu durum Türkiye için nasıl bir sonuç doğurur?

Bizim beklentimiz ve olması gereken; altına imza attığımız bir sözleşmenin hükümlerine uygun davranılmasıdır. Aslında burada bir siyasetin yürütüldüğünü görüyoruz; ancak AİHM kararını uygulamayan merciinin de bir mahkeme olduğunu unutmamak gerek. Bu durum siyasetten önce yargının sorunudur. Bir ülkenin demokratik hukuk devleti olup olmadığını yargı kararları belirler. Görüyoruz ki Türkiye son yıllarda aldığı hukuksuz kararlar ile altına imza attığı uluslararası sözleşmelerdeki taahhütlerden hızla uzaklaşıyor. Dolayısıyla ülkenin demokratik hukuk devleti çizgisinin dışına çıkmasını bir yargı kararı getirmemeli.

PEKER İFŞALARINA KARŞI HUKUK MEKANİZMASI NASIL İŞLETİLMELİ?

Türkiye’de Sedat Peker’in siyasiler ve kamu görevlileri hakkında yaptığı ifşalara sessiz kalan bir yargı var. Savcıların harekete geçmemesi çok eleştiriliyor. Bu durumun nedenini sorgulamadan önce yargı sisteminin bu gibi iddialara karşı işleyişi nasıldır?

Bu gibi ciddi iddiaların kamuoyuna yansıması halinde bir cumhuriyet savcısının ne yapacağı Ceza Muhakeme Kanunu’nda açıkça düzenlenmiştir. Kanuna göre; bir cumhuriyet savcısı bir suçun işlendiğine ilişkin herhangi bir olgu, isnat gördüğü anda resen harekete geçmek zorundadır. Bu harekete geçme durumu doğrudan bir soruşturma açma anlamı ifade etmeyebilir. Delillerin toplanması, araştırılması gibi bir süreci de kapsayabilir. Burada yapılması gereken bir görev de bu gibi ağır şekilde kamuoyunda konuşulan konularda yargıya güvenin tesis edilmesi bakımından eğer bir işlem başlatıldıysa soruşturmanın gizliliğine ve etkinliğine zarar vermeyecek şekilde kamuoyu ile paylaşmaktır.

‘SAVCILAR KENDİLERİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR’

Peki, böyle bir süreç neden işletilmiyor? Yargı dosyalar, kişiler ve davalar özelinde mi karar alıyor?

Sedat Peker’in ilk dönem iddialarına ilişkin Ankara Barosu Başkanı olduğum dönemde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştuk. Üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen dosyanın hiçbir aşaması hakkında bilgi verilmedi. Bugünün koşullarında savcıların harekete geçmemeleri büyük oranda coğrafi teminatlarının bulunmamasından kaynaklanıyor. Suudi kraliyet ailesine muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin dosyanın iadesine şerh koyan yargıcın görev yeri değiştirildi. Yine İzmir’de bir partinin il başkanını tutuklamaya sevk eden savcı ile tutuklayan hâkimin de görev yeri değiştirildi. Hâkim ve savcılar verdikleri karar doğrultusunda kendilerini güvende hissetmiyor. Nitekim idare temsilcilerinin Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) başkanı sıfatıyla HSK’nın içerisinde yer aldığı bir sistemde, HSK üyelerinin belirlenmesinde siyasetin çok etkin olduğu bir sistem içerisinde yargıçların ve savcıların bağımsızlığını sağlamak mümkün değil.

‘NİYET BEYANLARI İLE YARGI BAĞIMSIZLIĞI SAĞLANMAZ’

AK Parti’nin açıkladığı Yargı Reformu Strateji Belgesi ile İnsan Hakları Eylem Planı’nda hâkimlere coğrafi teminat sağlanması yer almıştı.

Gerçekten bir yargı bağımsızlığı kararlılığı varsa iktidarda, bu tür niyet beyanları ile değil, sadece HSK’nin yapısını değiştirmekle mümkün olabilir. HSK’yi bağımsız kılmadığınız müddetçe hiçbir paketle, hiçbir reform ile yargı bağımsızlığını sağlayamazsınız.

SAĞKAN’DAN BOZDAĞ’A: BİZ KİMSEDEN SADAKA BEKLEMİYORUZ, HAKKIMIZI İSTİYORUZ

TBB ve baroların CMK ücret tarifesinin iyileştirilmesi talebi ile eylem kararı alması Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın tepkisine yol açtı. Bozdağ TBB’yi ve baroları hedef aldığı açıklamasında, savunmayı siyaset yapmakla itham etti, “Eylemle hukuk yürümez” dedi. Bozdağ’ın bu açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kendisi ile sonrasında bir iletişiminiz oldu mu?

Geçmiş yıllardan bu yana zorunlu müdafilik ücretlerinin çok düşük olduğu, bu şartlarda avukatların yurttaşların hakkını etkin şekilde savunmasının zor olduğu defalarca dile getirildi. Avukata bir soruşturma dosyası için 440 TL ödeniyor. Yahut Asliye Ceza Mahkemesi’nde 3 ila 5 yıl arasında süren dosya için bir avukata ödenecek miktar 754 TL’dir. Bu ödenen ücretlerin hakkaniyet ile bağdaştığını kim söyleyebilir. Bizler kimseden iyilik, lütuf ve sadaka beklemiyoruz. Bizler CMK ücretlerinin 2 Mart 2021 tarihinde kamuoyuna ilan edilen İnsan Hakları Eylem Planı’nın içerisinde taahhüt edildiği şekliyle hayata geçirilmesini istiyoruz. Eğer bu konuya ilişkin hak aramak siyasi bir tavırsa neden İnsan Hakları Eylem Planı içerisinde yer aldı? Dolayısıyla baroların bu konudaki eylemsel tavrı Anayasal bir demokratik hakkın kullanılmasıdır, siyasi bir talep olarak algılanması kabul edilebilir değildir. Diğer yandan Bakan Bozdağ’dan açıklama yapmadan önce randevu talebimiz vardı ancak kendisi henüz olumlu yanıt vermedi.

Peki barolar bu konuda eylemlerine devam edecek mi?

Bu konuda barolar eylem takvimini açıkladı. Eylül 13’te iş yavaşlatma, 20 Eylül’de bir günlük iş durdurma, 27 Eylül’de 3 günlük iş durdurma ve sonrasında sonuç alınamazsa tüm illerimizde CMK görevlendirmelerinin süresiz olarak durdurulması gibi bir yol izlenecek. TBB’nin de avukatların yanında olması, haklarını savunması kadar doğal bir durum yok.

‘FESTİVALLERE İLİŞKİN ‘YASAK’ KARARI YARGI DENETİMİNDEN KAÇIRILIYOR’

Konser ve festival iptallerine bu kez barolara bağlı 1200 avukatın katılımıyla İzmir’de yapılması planlanan “Avukat Spor Oyunları” eklendi. Valilik kararı ile etkinlik iptal edildi. Son dönemde art arda yaşanan bu yasakları nasıl değerlendiriyorsunuz. Spor Oyunlarına dönük son yasağın Adalet Bakanı Bozdağ’ın barolara ilişkin açıklaması sonrasında yapılması sizce tesadüf mü?

Son dönemde festival ve konserlere dönük yasakların Anayasa’ya aykırı olduğunu ifade etmek gerekiyor öncelikle. Bu yasakların konser veya festivallerden birkaç gün önce alınması da yasak kararlarını yargı denetiminden kaçırmak anlamına da geliyor. Yani tarafların etkinlikler öncesi yargıya başvurarak yürütmeyi durdurma kararları almalarının da önüne geçiliyor. Bu yasaklara son olarak “Avukat Spor Oyunları” da dâhil edildi. Daha öncesinde İzmir Barosu’nun Gençlik, Spor ve İl Müdürlüğü ile gerekli görüşmeleri yaptığı bilgisi tarafımıza iletildi. Bu yasağın zamanlaması Adalet Bakanı Bozdağ’ın baroları hedef alan açıklamalarından sonra olması dikkat çekici ancak bu yasak da diğer festival yasakları mantığıyla aynı.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu