GüncelGündem

Türk bilim insanından kanser tedavisini zorlaştıran kilo ve kas kaybına çözüm

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – Serkan Kır ve ekibi, 6 yıl boyunca kanserle birlikte gelişen, özellikle hastalığın ileri evrelerinde sık rastlanan, tedaviyi ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen kilo ve kas kaybını nasıl önleyebilecekleri üzerine çalıştı.

Süreçte “EDA2R” geni ile “NIK” enziminin kilo ve kas kaybına yol açtığını gözlemleyen ekip, bunları devre dışı bıraktıklarında kilo ve kas kaybının da önlenebildiğini keşfetti.

Araştırmanın “EDA2R–NIK signalling promotes muscle atrophy linked to cancer cachexia” adlı makalesi, üst düzey bilimsel çalışmalara yer verilen uluslararası hakemli dergi “Nature”da yayımlandı. Böylece, Kır ve ekibinin bu çalışması dünya tıbbında umut vadeden çalışma olarak kabul görmüş oldu.

“Kaşeksi, hastaların hayatta kalma süresini olumsuz etkiliyor”

Dr. Öğretim Üyesi Serkan Kır, AA muhabirine, kanser hastalarının birçoğunda ortaya çıkan aşırı kilo kaybı ve buna bağlı kas kaybının sebeplerinin tam olarak bilinmediğini, bu konu üzerine araştırmaların hala sürdüğünü söyledi.

Vücudun bütününde gelişen enflamasyonun bu süreçte önemli rol oynadığının, tümörlerin salgıladığı hormon benzeri bazı proteinlerin kaşeksi ile kas kaybını uyardığının düşünüldüğünü anlatan Kır, tümör gelişimini desteklediğine dair açık bir kanıt bulunmayan kaşeksi ile beraber yağ ve kas dokularından salınan yağ ve protein yapı taşlarının tümör büyümesine katkı sağladığının düşünüldüğünü belirtti.

Serkan Kır, kaşeksi durumunda tümörlerin hasta metabolizmasında verimsizliğe yol açarak enerji israfına neden olduğunu kaydetti.

Bu durumun kilo kaybını beraberinde getirdiğini aktaran Kır, “Kaşeksi, hastaların yaşam kalitesini ve hayatta kalma süresini olumsuz etkiliyor. Hastalar, özellikle kas kaybı, halsizlik ve güçsüzlük gibi problemler yaşıyorlar ve yaşam kaliteleri gündelik ihtiyaçlarını gideremeyecek şekilde azalabiliyor. Kilo kaybı, hastalara uygulanan kemoterapi gibi tedavilere cevap vermeyi engelliyor ve ne yazık ki hastalığın son evrelerinde tedavinin sonlandırılmasına neden oluyor.” dedi.

“İlaç tasarlanmasına hizmet edecek bilimsel araştırmalar önem taşıyor”

Dr. Öğretim Üyesi Kır, aşırı kilo kaybının tedavisine yönelik şimdilik etkili bir ilaç bulunmadığını, özellikle kas kaybını önlemeye ilişkin klinik denemeleri devam eden ilaçlardan da henüz başarılı sonuçlar elde edilemediğini belirtti.

Kilo kaybeden hastalara uygulanan besin takviyesi gibi tedavilerin de bu duruma engel olamadığına dikkati çeken Kır, yeni ilaç tasarlanmasına hizmet edecek her türlü bilimsel araştırmanın kaşeksi için çok büyük önem taşıdığını ifade etti.

Serkan Kır, araştırmalarında yola çıkış ve odak noktalarını ise şöyle anlattı:

“Araştırmamız iki farklı mekanizma üzerine yoğunlaşmış durumda. Fareler üzerinde gerçekleştirdiğimiz tümör ekimi deneyleri, kas dokusunda bu iki mekanizmanın aktifleştiğine dair belirtiler sunuyor. Çalışmamızda bu mekanizmalarda görev alan proteinlerin fonksiyonlarına odaklandık. Kas hücre kültüründe gerçekleştirdiğimiz deneylerimiz bu mekanizmanın uyarılması durumunda hücrelerde ciddi derecede küçülme meydana geldiğini gösterdi. Ayrıca bu mekanizmaların farelerin kas dokularında aktifleşmesi de yine kas kütlesinde azalmaya neden olmaktadır. Bu sonuçlar, tümörler tarafından uyarılması durumunda bu mekanizmaların kas kaybında doğrudan rol alabileceğini gösteriyor.”

Kanser hastalarının kas biyopsi örnekleri incelendi

Bu konuyla ilgili araştırmalarına yurt dışındaki çalışmalarını tamamlayıp 2017’de Türkiye’ye döndüğünde başladığını anlatan Kır, araştırmanın yaklaşık 6 yıl sürdüğünü dile getirdi.

Dr. Öğretim Üyesi Kır, çalışmayı 4 doktora öğrencisi, 1 doktora sonrası araştırmacı ve 1 lisans öğrencisi olmak üzere 7 kişilik ekiple birlikte sürdürdüklerini belirterek, yayınlanan bilimsel makalenin birinci yazarlarından da olan doktora öğrencileri Şevval Nur Bilgiç ve Aylin Domaniku’nun araştırmada en çok sorumluluk alan öğrenciler olduğunu vurguladı.

Kanser hastalarından toplanan dokuların incelenmesi için Belçikalı 3 bilim insanının da çalışmaya dahil edildiğini aktaran Kır, çalışmada kanser hastalarının kas biyopsi örneklerinin incelendiğini, kültürlenmiş kas hücrelerinde moleküler düzeyde deneyler gerçekleştirildiğini, genetiği değiştirilmiş (transgenik) fareler üzerinde tümör ekimi deneyleri yapıldığını bildirdi.

Araştırmada hangi bulgular elde edildi?

Dr. Öğretim Üyesi Serkan Kır, araştırmada elde ettikleri bulguların, tümörün varlığı durumunda “OSM” ve “EDA2R” proteinlerini içeren iki farklı mekanizmanın kas dokusunda aktifleştiğini, bu mekanizmaların ikisinin de kas kaybını doğrudan uyarabildiğini gösterdiğini anlattı.

Sonuçlarda kas dokusunda birbirlerini de uyarabilen bu mekanizmaların kas kaybını daha da dramatik hale getirdiğine dikkati çeken Kır, mekanizmada yer alan hormon benzeri bir proteinin, kansere bağlı olarak kanda artış göstermesiyle kas dokusu üzerindeki etkisinin tetiklendiğini gözlemlediklerini aktardı.

Serkan Kır, genetiği değiştirilmiş ve mekanizma genlerinin (OSM, EDA2R ve NIK) ortadan kaldırıldığı farelerde yapılan tümör ekimi çalışmalarının ise bu mekanizmaların kas kaybında önemli roller üstlendiğini gösterdiğine değindi.

Mekanizma genlerinin yokluğunda, farelerin tümörlere bağlı kas kaybına karşı direnç kazanmayı başardığından bahseden Kır, “Çalışmamızda kas kaybında rol alan yeni moleküler mekanizmalar keşfettik. Takip eden araştırma projelerimizde bu mekanizmalarda görev alan proteinleri hedefleyerek kas kaybının önlenmesini amaçlıyoruz.” dedi.

Serkan Kır, genetiği değiştirilmiş fareler üzerinde yapılan deneylerin tamamlandığını kaydetti.

Bundan sonraki aşamalarda keşfedilen mekanizmaları hedefleyen ilaçların geliştirileceğinin altını çizen Kır, “Bunlar öncelikle tümörlü farelerde test edilecek. Ondan sonraki süreç, tedavi araçlarının klinik çalışmalarla kanser hastaları üzerinde denenmesinden oluşuyor.” bilgisini verdi.

“Kas hastalıkları ve yaşlanmaya bağlı kas kaybında da aktif rol oynayabilir”

Dr. Öğretim Üyesi Kır, araştırmalarının Türkiye’ye ve dünyaya sunacağı katkıya yönelik şu değerlendirmelerde bulundu:

“Çalışmamız, kansere bağlı kas kaybını tetikleyen iki yeni mekanizmayı aydınlattı. Elde edilen yeni bilgilerle tedavi araçlarının geliştirilmesine katkıda bulunmuş olduk. Bu bilgilerle tüm dünyada yeni çözümlerin yaygınlaşması da muhtemel görünüyor. Keşfettiğimiz mekanizmaların başka hangi görevleri olduğuna dair çalışmaya devam ediyoruz. Çalışmanın farklı kas hastalıkları ve yaşlanmaya bağlı kas kaybı süreçlerinde de aktif rol alacağı düşünülüyor. Hedeflerimiz arasında bu mekanizmaların kansere bağlı kilo ve kas kaybı dışında yaşlanma ve tip 1 diyabete bağlı kas kayıplarındaki rollerini incelemek de bulunuyor.”

Serkan Kır, bu alanda var olan bilgi eksikliğinin giderilmesinin çalışmalarının dünyanın en önemli bilim dergilerinden biri olan Nature’da yer almasını sağladığını belirterek, “Baştan sona Türkiye’de yürütülmüş, Koç Üniversitesi çatısı altında gerçekleştirilmiş bir araştırmanın Nature’da yayımlanması hem bizler hem de ülkemiz açısından bir gurur kaynağı. Çalışmamızın Türkiye ve dünyada yürütülecek daha fazla araştırmaya ilham olmasını umuyoruz.” şeklinde konuştu.

Muhabir: Elif Küçük

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu