Türkiye, yatıp kalkıp Atatürk’e dua etmeli

Yarım asırlık hukukçu Çetin Yıldırımakın’dan vatandaşlara tavsiye!

Türk Kalp Vakfı’nın Onursal Başkanı Çetin Yıldırımakın, Atatürk’ün 1920’lerde söylediklerinin 2016’da gerçekleştiğini belirterek, “Alın Nutuk’u okuyun ve bugünlere bakın. Başka bir şeye ihtiyaç yok” dedi

RÖPORTAJ: Erdem ERGÜDEN

“Türkiye yatıp kalkıp Atatürk’e dua etmeli, Cenab-ı Allah’a şükretmelidir… Ben, Cenab-ı Allah’ın bu yüce insanı özelikle Türkiye’yi kurtarması ve Cumhuriyeti kurması için görevlendirdiğine inanan bir insanım…”
Bu sözler yarım asırlık bir hukuk adamına, Çetin Yıldırımakın’a ait… Kamuoyu kendisini Türkiye’nin en büyük sivil toplum kurumlarından biri olan Türk Kalp Vakfı’nda yürüttüğü başarılı çalışmalarla tanıdı. Meslek yaşamı boyunca aralarında cumhurbaşkanı, başbakan, siyasetçi, sanatçı ve sporcunun bulunduğu birçok kişinin vekilliğini üstlenen Türk Kalp Vakfı Onursal Başkanı memleketin halini SÖZCÜ’ye değerlendirdi. Sözlerine “SÖZCÜ okuyamadığım gün, uyanmamış gibiyim” diyerek başlayan Çetin Yıldırımakın’ın gündeme dair değerlendirmeleri şöyle:

ALLAH BİZE VERDİ: Türkiye yatıp kalkıp Atatürk’e dua etmeli, Cenab-ı Allah’a şükretmelidir… Ben, Cenab-ı Allah’ın bu yüce insanı özelikle Türkiye’yi kurtarması ve Cumhuriyeti kurması için görevlendirdiğine inanan bir insanım. Eğer böyle olmasaydı, Çanakkale Savaşları’nda şarapnel parçası kalbine geldiğinde cebinde bulunan saat, o yüce insanı kurtarmaz ve Türkiye Cumhuriyeti de kurulmazdı. Müslümanlığa Hz. Muhammed’ten (S.A.V.) sonra en büyük hizmeti Gazi Mustafa Kemal Atatürk yapmıştır. Çünkü demiştir ki, “Her ülkenin bir inanca, bir dine ihtiyacı vardır…” Biz Müslüman’ız, bu millet Müslümanlığı öğrenmelidir diyerek, emir vermiştir… Kur’an-ı Kerim’in ilk meali olan Elmalılı Hamdi’nin eseri ortaya çıkmış ve Türk Milleti, Kur’an-ı Kerim’i öğrenme fırsatını bulmuştur. 1933’teki Üniversite Reformu’ndan sonra ilk ilahiyat fakültesini açmıştır.

AÇIN NUTUK’U OKUYUN: Boşuna zaman kaybediyoruz. Benim herkese tavsiyem şudur: Boş arayışlara girmesinler. Hazır Cenab-ı Allah bize böyle yüce bir insan vermiş. Hatta o kadar yüce bir insan ki, 1920’lerde söyledikleri, 2016’larda gerçekleşiyor. Hiç uzağa gitmelerine de gerek yok. Alsınlar Atatürk’ün Nutuk’unu, o dönemlerde söylediklerini, yazıp-çizdiklerini okusunlar. Ve bugünlere baksınlar, başka bir şeye ihtiyaç yoktur.

BAŞKANLIK SİSTEMİ: Türkiye’nin artık maceraya ihtiyacı yoktur. Türkiye çok uzun yıllardır parlamenter sistemdedir. Sistemin eksikleri yok mudur? Olabilir. Yanlışları yok mudur? Olabilir… Türkiye gibi otoriter sistemlerin her zaman cari olduğu bir ülkede başkanlık sisteminin en son düşünülmesi gerekir. Çünkü çok büyük komplikasyonlar gelir ve kısa bir süre sonra değiştirilmek zorunda kalınır. Bundan da Türk Milleti ve vatanımız büyük zarar görür.

ADALET YOLUNU BULUR: Adalete, ne iktidar ne muhalefet, ne şu bu… Kimse yön vermemeli, adalet kendi kurallarına göre işlemelidir. Bu zaten adaletin sembolünde vardır… Eğer iktidar, bir güç olarak adaleti korkutuyorsa, adaleti dağıtanlar, iktidar gücünü ürkütücü bir güç olarak görüyorlarsa, orada adalet tecelli etmez. Amerikan Başkanı bir tek yargıcı bile değiştiremez. Osmanlı’da bile bazı mercilerin üstünde sadece adalet dağıtan merci vardı. Padişahlar bile “Kadı’nın dağıtacağı adalet karşısında boynumuz kıldan incedir” derlerdi.

DEMOKRASİ YÜRÜYOR: Türkiye Cumhuriyeti’nin 96 senelik demokrasi deneyimini elimizin tersiyle itip, atacak mıyız? Böyle bir lüksümüz olabilir mi? Bugüne kadar hep halka gitmedik mi? Bugüne kadar halkın demokrasisi demedik mi? Yanlışımız olmadı mı? Olabilir. Demokrasinin fazileti de oradadır… Yanlışlar her zaman ortaya çıkar ama, halkın kararıyla demokratik müesseselerin kararıyla düzeltilir. Başkanlık sisteminin hataları yok mudur? İnanılmaz hataları vardır. Geçtiğimiz günlerde, Güney Amerika ülkelerindeki başkanlık sisteminde ne gibi olayların, yanlışların olduğunu gördük. Yani orada bile öyle oluyorsa, bizde yeni denemelere ihtiyaç yoktur.

ARABULUCULUK, ADALET MEKANİZMASINI KURTARIR

Türkiye’de hukukun çok geç ve son derece pahalı işlediğini belirten Çetin Yıldırımakın, “Yargıtay Başkanı hukuka güvenin yüzde 30’lara indiğini ifade ediyorsa, Türkiye’nin bütün meselelerini bir tarafa iterek, bu meseleyi çözmesi icap etmektedir” dedi. Türkiye’de adalet mekanizmasını kurtaracak tek çözümün Arabuluculuk Kurumu olduğunu ifade eden Yıldırımakın şunları söyledi:

RESMEN YÜRÜRLÜĞE GİRDİ

“21 Haziran 2013’te, 6352 sayılı hukuk uyuşmazlıklarına Arabuluculuk Kanunu olarak geç de olsa resmen yürürlüğe girdi. Arabuluculuk konusu alternatif bir adalet çözümü konusudur. Arabulucuların verdiği kararlar da tıpkı bir mahkeme kararı gibi geçerlidir. Arabuluculuk Kurumu, devletin adalet mekanizmasının yükünü hafifletmekte ve dünyanın gelişmiş bütün ülkelerinde yıllardır uygulanmaktadır… Bundan da o ülkelerin insanları yararlanmaktadır. Ama ne acıdır ki. Türkiye bundan istifade edemiyor. Kişilerin devlete harç vermeden, senelerce uğraşmadan, davalarını çözebileceği yerdir. Yargısal çözümde davalar uzun süre devam eder.
Arabuluculukta süreç bir ya da iki ay gibi bir zamanda biter. Arabuluculukta, devletteki gibi büyük maliyetler de yoktur. Bundan en çok Türk adaleti ve Türk insanı yararlanacaktır. Adalet Bakanlığı’nın ve mahkemelerin işi azalıp, asgariye inecek ve daha doğru kararlar vereceklerdir. Böylece adalete güven yüzde 30’lardan kanaatimce en az olması gereken; yüzde 85-90’lara çıkmış olacaktır.”