GüncelGündem

Türkiye’de 1 milyonun üzerinde FETÖ mağduru var.

Paylaş:

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin önemli soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimini ve sonrasına FETÖ’ye yönelik yürütülen operasyonlara dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de 1 milyon kişinin mağdur olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, gazeteci ve yazarların hapse atılmasını da sert bir dille eleştirdi.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şu şekilde: 

*PKK ‘hedefimiz Kılıçdaroğlu değildi’ açıklaması yaptı ama biz bunu inandırıcı bulmuyoruz. PKK beni hedef aldı. Bunda da amaç Türkiye’yi karıştırmak, iç savaş çıkartmak. Bize olay öncesi herhangi bir uyarı gelmedi. Önlemler olağan önlemlerdi.

*FETÖ mağdurları için partide bir ekip kurduk. Gelip bize başvuru yapabiliyorlar. Bu aslında Saray’da yapılan dörtlü görüşmede gündeme geldi. Liderlere KHK’lardan rahatsızlığımı anlattım. ve diğer genel başkanlara da mağdurlar için bir ekip kurulmasını önerdim. Şu ana kadar 25 bin kişi haksızlığa uğradığına dair bize ulaştı. Memurları hangi kriterlere göre açığa alıyorsunuz?

*Para yatıranı değil, Bank Asya’yı kuranı alın. Yeniçağ’ın yazarları, Mehmet Altan, Ahmet Altan içerideler… Siz darbeyi girişimini yapanlardan çok, 17/25 Aralık’ı ortaya çıkaranları içeri alıyorsunuz. Devlet kinle, intikamla yönetilmez.

*Türkiye’nin 1 milyonun üzerinde FETÖ mağduru var. Açığa alınanların sayısı 100 bini buldu.

*Biz niye mücadele ediyorsunuz demiyoruz. Mücadele tabii ki edin. Bizim söylemek istediğimiz, mücadelenin hukunun içinde olması gerektiğidir. Yoksa sizin darbecilerden bir farkınız kalmaz.

*Cemaat ne isterse yaptılar. Sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan çıkıp, ‘Ne istediniz de vermedik’ dedi. Cemaatin albayları daha hızlı yükselsin diye AKP döneminde diğer albayları emekli ettiler. Cemaatin okuluna çocuğunu gönderdi diye açığa alınanlar var. Görevden alınanlar var. Ama cemaatin okulundan mezun olan bakan var şuan.

*Darbe yapanı yarın bir gün affedebilirler ama kul hakkı yiyeni Allah bile affetmez. 1 suçsuz mağdur edileceğine bin suçlu aramızda gezsin diye evrensel bir kural vardır.

*Adil Öksüz’ü neden serbest bıraktılar. Kim bu Adil Öksüz? Neden yakalanmıyor? Bunu herkesin sorgulaması lazım.

*Son 14 yılda atadıklarını görevden alsalar yeter. Memuru niye görevden alıyorsunuz?

*Bu kadar gazeteciyi akademisyeni alıp hapse atarsanız asla ve asla darbeyi dünyaya anlatamazsınız. Bunu Başbakan Yıldırım’a da söyledim, cevap vermedi.

*Adil Öksüz dışında herkesi tutukladılar.

*Bugünkü anlayıştan yola çıkarsak, içeri atılmayacak gazeteci yok. Hepsi o veya bu şekilde birinin hakkında yazı yazmıştır. Bu şekilde içeri alınan insanlar AİHM’den büyük tazminatlar alarak tahliye olacaklar.

*Gelene gidene Meclis’in bombalandığını gösteriyoruz. Nasıl bir utanmazlıktır bu ya, ne gerek var bunlara? Biz büyük bir ülkeyiz, bilmiyorlar mı Meclis’in bombalandığını. Her gelene burası bombalandı diye mazlumu oynuyoruz. Onarın gitsin orayı. Bütün dünya neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. O günle ilgili bir sürü görüntü var. Açın izlesinler.

*Şu ana kadar 66 yabancı heyetle görüştük ve FETÖ’yü anlattık. Sadece konuşma ile kalmayıp, Taksim Manifestosunu ve Yenikapı’da yaptığımız konuşmanın da ingilizcesini veriyoruz.

*Türkiye’nin 81 ilinde, bütün ilçelerinde mağdur var. Türkiye’nin bütün hepsi mi darbe yaptı? Herkes mi darbeci?

*15 Temmuz davaları canlı yayınlansın. Darbecilerle mücadele için çıkarılan OHAL, darbeyle alakası olmayan konular için de kullanılıyor.

*Danışmanımı FETÖ’cülükten içeri attılar. Çok başarılı, yurtdışında eğitim almış bir danışman. Kendisi milletvekili adayımızdı. Bana göre kendisi FETÖ’cü değil. Benim kardeşimi de FETÖ’cülükten yargılayabilirler. Kriter belirleyeceksinsiz. Şunu diyebilirler: ‘Cemaat derneklerine üye olanları FETÖ’cü olarak görüyorum’ böyle bir şey de yok.

*(Şort giyen hemşireye yapılan saldırı) Kabataş yalanı konusunda olağanüstü tepki veren kişinin buna ufak bir ‘doğru değil’ demesini beklerdim. Bunu demiyorsa, ‘ben herkesin cumhurbaşkanıyım’ diyemez. O kız şort giymiş olabilir. Herkesin yaşam ve inanç tarzına saygı göstereceğiz. Birisi bikiniyle denize giriyor diye karşı mı olacağım. Garip olan kısmı, saldırı olunca otobüste kimsenin tepki göstermemesi, daha garip olanı saldırganın serbest bırakılması… Daha daha garip olanı da tepkiler üzerine tekrar tutuklanması.

*Demokrasi konusunda her türlü bedeli ödemeye hazırız. Ölüme, ‘Hoş geldin, sefa geldin’ diyebiliriz. Tablo çok iç açıcı değil. Demokrasi güçlenmesi gerekirken üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. 12 Eylül hukukunun tahkim edildiği bir sürecin içerisindeyiz.

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu