AktüelGüncelGündemTürkiye

Vakanüvis, elektriğin tarihi sürecini ve getirdiği değişimleri kaleme aldı

Paylaş:

Vakanüvis, elektriğin tarihi sürecini ve getirdiği değişimleri kaleme aldı

Hep faturalarını konuşuyoruz, biraz da tarihine bakalım Vakanüvis Gündem, elektrik yüklü. Elektrik faturalarında bir tuhaflık olduğu kesin. Bu tuhaflığı muhalefet zaten dile getiriyordu ama artık iktidar cenahından da elektrik fiyatlarında iyileştirmeye ilişkin açıklamalar duyulmaya başlandı. Konuya dair değerlendirmeler, tartışmalar; gündem, politika ve ekonomi sayfalarında bolca yer alıyor. Biz ise elektriğin tarihine bakalım biraz… Ankara Üniversitesi Doktora Öğrencisi Naziye Özdemir’in, “Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi’nin” Temmuz 2016 sayısında yayınlanan “İmparatorluktan Cumhuriyete Türkiye’de Elektriğin Tarihsel Gelişim” başlıkla makalesinde, elektrik enerjisinin sadece Türkiye’ye geliş zamanı değil, tarihteki hikâyesi kapsamlı bir şekilde anlatılıyor. Vakanüvis, elektriğin tarihi sürecini ve getirdiği değişimleri kaleme aldı #1 Endüstri öncesi toplumlarda enerji; odun, rüzgâr ve hayvan gücünden sağlanıyordu. 1750’lerde İngiltere’de başlayan, sonrasında da neredeyse bütün Avrupa ve Kuzey Amerika’da yaşanan sanayileşme, kentlerin nüfusunu inanılmaz ölçüde artırmıştı. Gerek sanayide enerji üretimi gerekse binaların ısıtılması ve bir de genel aydınlatma için odunun aşırı kullanılması sonucu Batılı ülkelerde orman varlığı büyük bir kayıp yaşamıştı. Bu gelişmeler üzerine alternatif enerji arayışları başlamıştı. Kömürün damıtılmasından elde edilen ziftin aydınlatmada kullanılması bu arayışlar sonucunda bulunmuştu. Zift; 19’uncu yüzyıl başlarında havagazı, cadde, sokak, ev, işyerleri ve şehirlerin aydınlatılmasında kullanılmıştı. Yine aynı dönemde havagazı bulunmuş ve yemek pişirmede bu yeni buluştan yararlanılmıştı. Elektrik enerjisi ise hâlâ ortalıkta görünmüyordu. Eski Yunancada kehribara “elektron” deniliyordu. Elektrik kelimesinin kökeni Antik Yunan’daki bu kelimeye gidiyordu. Yunan filozof ve matematikçi Thales, statik elektriği bulmuştu. William Gilbert ise 1500’lerin ortalarında statik elektrikle manyetizma arasındaki farkları tespit etmişti. Stephan Gray, çeşitli maddeleri iletken ve yalıtkan olarak sınıflandırmış, Benjamin Franklin elektrik yüklerini artı ve eksi olarak adlandırmıştı. Vakanüvis, elektriğin tarihi sürecini ve getirdiği değişimleri kaleme aldı #2 Alessandro Volta, elektrik pilini bularak kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürüp sürekli bir akım elde etmiş, Andre Marie Ampere, elektrodinamiği kuran yasaları belirlemiş, George Simon Ohm ise elektrik akımının gerilim ve direnç ilkelerini formüle etmişti. 1880 yılında Thomas Edison, elektrik üreten ilk şirketi kurduktan sonra elektrik tüm dünyada hızla yayılmıştı. 1873’te elektrik enerjisinin havaî hatlar aracılığıyla iletilmesi bulunmuş, yine Edison’un 1879’da akkor lambayı icadıyla da 1881’de ilk elektrik üretim merkezi ile dağıtım şebekesi New York’ta kurulmuştu. 20. yüzyılın başlarına gelindiğinde, elektrik üretimi ve dağıtımındaki teknolojik gelişmelerle birlikte, Avrupa ve Kuzey Amerika’da birçok büyük ölçekli elektrik santrali birbiri ardına faaliyete geçmişti. Şehirlerde küçük elektrik istasyonlarının açılması, fabrikalarda giderek artan elektrik tüketimini karşılamak için hidroelektrik santrallerin kurulması da sürecin operasyonlarından bazılarıydı. Dünya’da 1900 yılında 1000 MW kurulu gücünde olan hidrolik enerjinin yıllık üretimi 4 milyar kWh iken 1920 yılında 17.000 MW kurulu güce ve 50 milyar kWh’e ulaşılmıştı.Vakanüvis, elektriğin tarihi sürecini ve getirdiği değişimleri kaleme aldı #3 Batı ülkelerinde bunlar olup biterken, Osmanlı İmparatorluğu da gelişmelere uzak kalmamıştı. Elektrik öncesi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de Osmanlı toplumu enerjiyi odun, tezek, kömür gibi kaynakları kullanarak elde etmekteydi. Türkiye’de aydınlatmada uzun yıllar çıra, mum ve yağ lambaları kullanılmıştı. İstanbul havagazı ve sonrasında elektrikle tanışmadan önce evler mumlarla, sokaklar ise fenerler ve kandillerle aydınlatılıyordu. Sonrasında havagazı kullanılmaya başlanmış, kısa bir süre sonra da havagazı şebekesinin kanalları elektrik iletimine uygun hale getirilmişti. Şehirlerin düzenli aydınlatılması 1800’lü yılların ortasında başlamıştı. Vatandaşların ev ve dükkânlarının önüne kandil koyması mecburiyeti de getirilmişti. Sultan Abdülmecit, Batı tarzında inşa edilen Dolmabahçe Sarayı’nın aydınlatılması için 1853 yılında Dolmabahçe Gazhanesi kurdurmuştu. Buradaki üretim fazlası havagazıyla bugünkü İstiklal Caddesi aydınlatılmıştı. Böylece Osmanlı mülkü içerisinde düzenli bir şekilde aydınlatılan ilk semt Beyoğlu olmuştu. Daha sonra yüksek kaldırım aydınlatılmış, bölgede yaşayan azınlıkların birçoğu da evlerine havagazı tesisatı kurdurarak hem aydınlatma hem de yemek pişirme için bu yeni teknolojiyi kullanmaya başlamıştı. Sokaklarda havagazı ile yanan fenerler, evlerde havagazı ile aydınlatan lambalar yaygınlaşmıştı. Vakanüvis, elektriğin tarihi sürecini ve getirdiği değişimleri kaleme aldı #4 İstanbul’un ikinci gazhanesi ise Beylerbeyi Sarayı’nın aydınlatılması için 1865 yılında kurulan Kuzguncuk Gazhanesi’ydi. Saray aydınlatması için kurulan gazhane, zamanla artan üretim fazlası gaz ile Üsküdar’ın cadde ve sokaklarının aydınlatılmasını da sağlamıştı. Sonrasında başka gazhaneler de kurulmuştu. Aynı dönemde İzmir’de de bir gazhane açılmıştı. Osmanlı Devleti’nin ilk elektrik santrali ise 1902 yılında Adana Tarsus’ta kurulan küçük bir su santraliydi. Santrali, Tarsus Belediyesi’nin teknik işlerini yürüten Avusturyalı Dörfler kurmuştu. Tarsus’a 1800 metre uzaklıktaki Bentbaşı mevkiinde bulunan Berdan Nehri üzerindeki su değirmeni milinin transmisyon kayışıyla çevrilerek 2 kW’lık bir dinamo ile oluşturulan santral daha sonra hidroelektrik santraline dönüştürülerek gücü 60 kW’a çıkartılmıştı. Buradan elde edilen elektrik, bazı sokaklar ile Belediye Reisi Sadık Paşa ve Sorgu Yargıcı Yakup Efendi’nin evinin aydınlatılmasında kullanılmıştı. Elektriğe ilişkin bilgiler çok yetersiz olduğu için belediye yetkilileri tedirgin bir biçimde bu sistemi kullanıyordu. Havaî kabloların direklerine “Elektrik tellerinin altından geçerseniz ölürsünüz” yazıları asılmış, teknik ekipler vatandaşları sözlü olarak da uyarmıştı. I. Dünya Savaşı sırasında gaz sıkıntısı baş gösterince Tarsuslular evlerine elektrik bağlatmaya çalışmışlar ancak kapasite yetersiz olduğu için çok azı bu imkândan yararlanabilmişti. 1918 yılında Fransızlar, Tarsus’u işgal ettiklerinde, şehir halkının elektriğe olan ilgisini görünce normal elektrik tesisat ve kullanım ücretine ilaveten lamba başına ekstra bir ücret de almaya başlamışlardı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında devletten imtiyaz alan çok sayıda şirket, ülkenin muhtelif bölgelerinde peş peşe elektrik santralleri ve dağıtım ağları oluşturmuştu. Bu şirketlerin merkezleri genellikle Londra, Paris, Berlin, Budapeşte gibi şehirlerdeydi. İstanbul’un elektrik, su ve tramvay gibi belediye hizmetleri daha çok Fransız şirketlerince yürütülüyordu. Avrupa yakasında elektrik enerjisi genel dağıtım imtiyaz hakkı Macaristan merkezli Ganz şirketine verilmişti. Anlaşmaya göre şirket, bu hakkı 50 yıllığına kullanacaktı. Daha sonra “Osmanlı Anonim Elektrik Şirketi” adını alam firma, gerek savaş şartları gerekse de yaşanan sel felaketi sebebiyle Silahtarağa Elektrik Santrali’ni ancak 1914 Şubat ayında işletmeye açabilmişti. Bu santral açılınca ulaşımda elektrikli tramvaylar kullanılmaya başlanmıştı. İstanbul’un elektriklendirilmesi çalışmalarının yanında İzmir, Şam, Beyrut, Bursa, Adana, Halep, Eskişehir ve Samsun gibi belli başlı şehirlerinde de elektrikle aydınlatma için imtiyazlar verilmiş, şirketler santraller kurmuştu. Cumhuriyet ilan edildiğinde Türkiye’de toplam kurulu gücü 32.8 MW ve yıllık üretimi 44.5 GWh olan 38 santral bulunuyordu. Çoğunluğu motor gücü ile çalışan bu santrallerin 14 tanesi kişilere, 13 tanesi ortaklıklara ve 11 tanesi belediyelere aitti. Cumhuriyet döneminde elektrik imtiyazı alan kişi veya şirketlerle var olan sözleşmelerin devamı sağlanmış ve uygulamalara aynen devam edilmişti. Devlet, Osmanlı’dan kalan sözleşmelerin yanı sıra Alman kökenli şirketlere Ankara ve Adana’da, İtalyan kökenli şirketlere Balıkesir, Bursa, Mersin ve Gaziantep’te elektrik üretim ve satış imtiyazı vermişti. Cumhuriyetin ilk yıllarında ülke nüfusunun yüzde 94’ü elektriksiz kesimde yaşamaktaydı. Kişi başına yıllık elektrik tüketimi yaklaşık 3 kWh’tı. Bu arada; o yılların elektrik enerjisine ilişkin verilerini bugünün rakamlarıyla karşılaştırınca, bir asır önce şartların ne kadar olumsuz olduğu daha iyi anlaşılabiliyor. Günümüz rakamlarına göre Türkiye’nin yıllık kişi başı elektrik tüketimi 2002-2019 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 3,8 artış göstererek 1.932 kWh/kişi seviyesinden 3.652 kWh/kişi seviyesine yükseldi. Cumhuriyetin ilk 10 yılında il ve ilçeler dâhil 105 yerleşim merkezi elektriğe kavuşmuştu. Nüfusun yıldan yıla artması ve kişi başına elektrik tüketiminin artış göstermesi, şehirlerdeki endüstri ve şehir santrallerinin artması ile 1930’da kurulu güç 78 MW’a ulaşmış, elektrik üretimi 106.3 GWh ve kişi başına yıllık elektrik tüketimi 6.7 kWh olmuştu. 1938 yılında tüketilen enerji 282 milyon kWh dolayında olup kurulu gücü 178.5 MW’a ulaşmıştı. Bu enerjinin 172 milyon kWh’ı ev ve şehir ihtiyaçlarında, 110 milyon kWh’ı endüstride tüketilmişti. Üretim kaynaklarına göre ise maden kömüründen yüzde 82.3, linyitten yüzde 0.7, akaryakıttan yüzde 10, sair mahrukattan (yakıt) yüzde 0.8, sudan yüzde 6.2 oranında elektrik elde edilmişti. Vakanüvis, elektriğin tarihi sürecini ve getirdiği değişimleri kaleme aldı #5 Elektriğin gündelik yaşama geçmesiyle gece hayatı başlamış, aydınlatılan mekânlarda eğlenceler ve sohbetlerin gerçekleştiği salonlar, bol ışıklı caddeler ve aydınlatılan vitrinlerle, sinema ve ışık gösterilerinden yararlanan tiyatro gündelik hayatın sosyal aktiviteleri arasına girmişti. Elektrik kullanımını teşvik edici kurs ilanları, dergi ve gazetelerde afişe edilmiş, elektrikli radyolar, çamaşır makinesi, saç kurutma makinesi, fırın, buzdolabı gibi elektrikli araç kullanımı özendirilmişti. Ulaşım, otel, mağaza, hastane, okul, fabrika ve işyerlerinde elektrik kullanımı giderek yaygınlaşmış, halkın hayat kalitesi yükselmişti. Vakanüvis, elektriğin tarihi sürecini ve getirdiği değişimleri kaleme aldı #6

SODYUM LİGNOSÜLFONAT KULLANIM ALANLARI NELERDİR?

İnşaat sektöründe Sodyum lignosülfonat yüksek performanslı su azaltıcı katkı maddesi olarak beton uygulamalarında kullanılır.Sodyum lignosülfonat,sertleşmiş betonun mukavemetini ve dayanıklılığını artırabilir.Beton karışımının azaltılmış formülasyon maliyeti ve artan işlenebilirliğini sağlar.Yüksek akışkanlık beton yığınlarının özel gereksinimleri için uygundur.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Seramik sektöründe Sodyum lignosülfonat seramik bulamaç ürünlerinin deneysel uygulamasında daha iyi dağılım stabilitesi için kullanılır.Sodyum lignosülfonat Seramik için karbon içeriğini azaltabilir,plastik kil,çamur, iyi likidite miktarını azaltabilir,verim 70%-90%, 70 dakika ila 40 dakika arasında parçalama hızını artırabilir.Sodyum ligno sülfonat,seramik endüstrisinde seramik katkı maddeleri olarak yaygın olarak kullanılmaktadır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Sodyum lignosülfonat serisi ürünler, yağ ve su gibi uyumlu olmayan iki sıvıyı emülsifiye edebilir, bunları birbirleriyle oldukça bağlı hale getirebilir. Yağ, yağ ve balmumu gibi çok çeşitli kimyasal alt tabakalar için yüksek bir adsorpsiyon afinitesi gösterir,böylece lignosulphonate emülsiyon stabilizatörleri olarak çalışabilir.Çeşitli stabilize edici maddeler arasında öne çıkan sodyum lignosülfonat, hem kireç bazlı hem de tuzlu su bazlı sıvılarda birkaç yıldır başarıyla kullanılmıştır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Dispersan olarak sodyum ligno sulphonate iyi ısıtma stabilitesine, daha düşük lekelenme kabiliyetine sahiptir, köpürmeyi en aza indirir.

Toprak şartlandırıcı/toprak iyileştirme maddesi olarak sodyum lignosülfonat, büzülmeyi azaltmak için sıklıkla kullanılır, ancak mekanik mukavemeti oluşturduktan sonra korunur (çünkü azaltılmış miktarlarda plastik killere ihtiyaç vardır). Özellikle, kimyasal gübre granülasyonu için, düşük basınçlı ekstrüzyon altında ıslak geçmişi granülasyon haline getirebilir, tozların granüllere dönüştürülmesi için kullanılır.

EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA DA..

Metalurji endüstrisinde, petrol endüstrisinde sondajlarda, yangın geciktirici malzemelerin prosesinde, kauçuk vulkanizasyonunda, organik polimerizasyonda, aynı zamanda hayvan yemi katkı maddeleri olarak antimikrobiyal ve koruyucu özelliklerinden dolayı kullanılabilecek mineral tozu, kimya sanayi tekstil endüstrisidir.

Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu

DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ

05523307100-05325466184

www.kimyadeposu.com

www.claypacks.com

www.nanotozlar.com

www.netyerim.net

Jurnalci.com

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu