Vatandaş umutsuz: Taban fiyata artırım gelecek de ne olacak?

Yeni yılın yaklaşmasıyla birlikte taban ücretliler başta olmak üzere çalışanların artırım beklentisi oluşmaya başladı. Fakat geçen yıl aldığı artırımı enflasyona kurban veren vatandaş artırım alsa bile bunun kısa vadede tesirli olacağını düşünüyor.  Artırımdan umudunu kesen ve “Bu pahalılık devam ederken maaşlara artırım gelse ne olacak?” diye soran vatandaş, “20 bin lira da yapsan şu pahalılığı düşürmediğin sürece taban fiyat daima sorun olacak. Bunu bilmek için ekonomist olmaya gerek yok” kelamlarıyla yansısını lisana getirdi.

Geçtiğimiz yılın Aralık ayında taban fiyata yüzde 50 artırım yapılmış fakat enflasyona bağlı hayat pahalılığı sebebiyle, yapılan artırım kısa müddet içerisinde erimişti. Temmuz ayında yüzde 30 ek artırım yapılarak maaş 5500 liraya çıkmıştı fakat bu da kısa müddet içerisinde eridi bitti…

Yeni yılın yaklaşmasıyla birlikte minimum ücretliler başta olmak üzere çalışanlarda tekrar fiyatlara artış yapılması beklentisi oluşmaya başladı. Lakin bu sefer karamsarlar. Zira maaşlarına alacakları artırımdan çok daha fazlasının iğneden ipliğe yansıyacağını biliyorlar. Bu yüzden de öncelikli talepleri hayat pahalılığının düşmesi.

Mikrofon uzattığımız vatandaş, beklentilerini ve isteklerini şu sözlerle lisana getirdi:

“ASGARİ FİYATI 20 BİN LİRA DA YAPSAN İŞE YARAMAZ”

Savaş Ayvaz: “Asgari fiyat meblağı şu an yüksek lakin hayat çok değerli. İki ay evvel 2-3 liraya aldığım bisküvi şu an 10 lira. Minimum fiyata artırım gelecek de ne olacak? Her şeye tekrar artırım gelecek. Mesken kiraları, araç fiyatları yeniden artacak. Niçin? ‘Asgari fiyata artırım geldi?’ diyecekler. Enflasyonu, besin fiyatlarını, zerzevat fiyatlarını düşüreceksin. Bence taban fiyata artırım yapılması saçma, fiyatların düşmesi lazım. Minimum fiyatı 20 bin lira da yapsan şu fiyatları düşürmediğin sürece minimum fiyat daima sorun olacak. Bunu bilmek için iktisat bakanı yahut ekonomist olmaya gerek yok. Bu bizim elimizde olan bir şey değil, devletin elini taşın altına sokması lazım. Bizim elimizde olan şey ne? Yapmıyor musun abi? ‘Yapmıyorum.’ Tamam abi ben de sana oy vermem. Bitti. İktidar bizden oy istiyorsa ekonomiyi düzeltmesi lazım.”

“KAÇAKLARI KAPAMADIKTAN SONRA NE KADAR ARTIRIM YAPARSAN YAP…”

Eyüp Işıldak: “Bu sorunun tahlili var, gelir dağılımında adalet. Gelir dağılımında adalet olmadıktan sonra hiçbir manası yok. Kor ateşe su döktüğün vakit bu yangın sönmez, daha da makûs yanar. O vakit demek ki bu su ile sönmüyor. Ne ile sönüyor? Yangın söndürme gazı. Artık bir yangın var, sen buraya ne kadar artırım yaparsan, yangına döktüğün su üzeredir bu, ateşi daha da büyütürsün. O vakit ne yapacaksın? Bunun sebebini bulacaksın. Sebebi, gelir dağılımında adaletsizlik, hırsızlık, arsızlık, namussuzluk… Bu kaçakları kapatmadıktan sonra ne kadar artırım yaparsan yap yetişemezsin. Tıpkı köpeğin kuyruğunu kovalaması gibi…”

“MAAŞA YÜZDE 30 ARTIRIM YAPIYORLAR, HER ŞEYE YÜZDE 60 ARTIRIM GELİYOR”

Ümit Kalaycıoğlu: “Vallahi artırım yapmasalar daha uygun. Maaşa artırım yaparken yüzde 30 artırım yapıyorlar lakin marketlerdeki eserlere yüzde 60 artırım geliyor. Bunlar artırım yapmasa daha güzel. Aslında bu hükümetin yaptığı her şey ziyan. ‘İyi bir şey yapacağım’ deyip de düzgün bir şey yaptığını hiç görmedik.”

“LÜTFEN ARTIRIM GELMESİN LAKİN HER ŞEYİN FİYATI DÜŞSÜN”

Merve Memiç: “Tabi ki hayat pahalılığının düşmesini isterim. Zama hiç gerek yok, hayat pahalılığı düşsün kâfi. Şu an yapılan artırımlar bütçede bir rahatlama oluşturmuyor. Maaşlara gelen artırımla bir arada her şeyin fiyatı da artıyor. Hiçbir yararı olmuyor. Lütfen artırım gelmesin lakin her şeyin fiyatı düşsün.”

“BİR YERDEN VERİP, BİR YERDEN ALIYORLAR”

Eda Hanım: “Her şey pahalılaşıyor, artırım yapılsa ne fark eder? Bir yerden verip, bir yerden alıyorlar.”

“ZAM GELİYOR LAKİN 2-3 AY SONRA KAYBOLUYOR”

Ahmet Dülgeroğlu: “Maaşa artırım alıyorsun, çarşıya-pazara da artırım geliyor, o artırım 2-3 ay sonra kayboluyor. Ben maaşa da, çarşı-pazardaki eserlere de artırım gelmesini istemiyorum.”

“HAYAT PAHALILIĞININ UCUZLAMASINI İSTERİM”

Nuray Turan: “Ben hayat pahalılığının ucuzlamasını isterim. Bir tertip isterim, bir istikrar isterim fakat maalsef yok…”

“İNŞALLAH EN KISA MÜDDETTE BU HÜKÜMETTEN KURTULURUZ”

Ali Faziletçi: “Benim bu hükümetten hiçbir beklentim yok. Artırım yapsalar bile şu durumda vatandaşa yaramıyor. İnşallah en kısa müddette bu hükümetten kurtuluruz.”

“ÖNCE ENFLASYONU DÜŞÜRMEK LAZIM”

Filiz Kaya: “Benim beklentim maaşlara en az yüzde 50 artırım olacağı tarafında. Bu artırım uzun vadede muhakkak rahatlatmaz. Hayat pahalılığını düşürmeden maaşlara artırım yapmak kalıcı bir tahlil değil. Evvel enflasyonu düşürmek, ekonomiyi düzeltmek lazım. Maaşlar bugün 20 bin lira da olsa insanlara yararı olacağını düşünmüyorum.”

“PATRONLARLA HÜKÜMETİN MUAHEDESİ LAZIM”

Mehmet Dümdüz: “Asgari fiyata artırım gelirse bütün millet sevinecek. Hükümet de, ‘Bu artırımı yapacağım’ diyor. İşverenlerle hükümetin muahedesi lazım.”

“UZUN VADEDE İŞE YARAMAZ”

İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Seçim münasebetiyle bir artırım yapacaklar. Süreksiz bir mühlet nefes aldırır lakin uzun vadede işe yaramaz. Zira istikrarsız bir gidişat var. Her gün her şeye artırım. Ben emekliyim, geçinemiyorum, ek iş yapıyorum.”

“MAAŞLAR ARTACAK LAKİN HAYAT PAHALILIĞI DA ARTMAYA DEVAM EDECEK”

İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Eğer alacağım artırım hayat pahalılığının üzerinde olacaksa tabi ki artırım almayı isterim. Lakin hayat, maaşıma gelen artırımdan daha fazla pahalılaşacaksa bunu tercih etmem. Şu anki gidişata nazaran maaşlar artacak ancak hayat pahalılığı da artmaya devam edecek.”