Vatandaşlardan artırım isyanı: Sabır, sabır, sabır da nereye kadar?

Ekonomik kriz her geçen gün vatandaşın belini bükmeye devam ederken, iktidar tarafından vatandaştan sabırlı olmaları tarafındaki davetlerine da artık vatandaşlar inanmıyor.

‘SABIRLI OLMALIYIZ, HALA KUVVETLİ BİR SÜREÇTEYİZ’

Bakan olarak atandığında, “Gözlerimdeki ışığı görüyor musunuz?” diye, ekonomiyi kendi gözerindeki ışığa benzeten Hazine ve Maliye eski Bakanı Nureddin Nebati ile ‘Benim alanım iktisat, ben ekonomistim’ diyen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan ‘faiz, sebep, enflasyon sonuç’ tezi ile daima iktisadın düzeleceği taraftaki açıklamalara artık vatandaşlar inanmıyor. Son olarak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de yabancı basına verdiği röportajında, “Sabırlı olmalıyız, hala güçlü bir süreçteyiz” açıklamalarında bulunması vatandaşların yansısına neden oldu. İktidarın, ekonomiyi düzlüğe çıkartabileceğine inanmayan vatandaşlar, kemerlerinde sıkacak delik kalmadığını belirtiyor.

‘SABIR, SABIR, SABIR DA NEREYE KADAR?’

Her geçen gün alım gücü azalan vatandaşlar, kendilerinden istenen sabrın kalmadığını tabir ediyor. Eskişehir’de semt pazarında SÖZCÜ’ye konuşan vatandaşlar, iktidara, “Sabır, sabır, sabır da nereye kadar” diye sordu. Alım güçlerinin her geçen gün düştüğünü belirten vatandaşlar, çarşı, pazardaki her esere artırım üstüne artırım yağdığını belirtti.

“Sabır, sabır, sabır da nereye kadar” diye soran pazarcı esnafı Ozan Aydemir, “Ekonomi maalesef şu anda çok makûs. Eserlerin fiyatları çok yüksek. Eserlerin fiyatları yerinde yüksek aslında, pazarda yüksek değil. Mal yerinde para ediyor. Burada para değil maalesef. Fiyatlar yüksek olduğu için müşteriler de şad değil, pazarcılar da mutlu değil. Bu durumdan herkes çok şikayetçi. Durumlar güzele gitmiyor. İktisat konusunda sabırlı olmamız gerekiyor da sabır, sabır, sabır da nereye kadar yani? Pazarda para kazanıyoruz lakin maliyetlerimiz çok yüksek. Sabır, sabır, sabır da nereye kadar sabır? Bir yere kadar sabır. Bu ekonomik durumdan çok memnuniyetsizim, çok şikayetçiyim. İktisadın sonunu hiç uyguna gittiğini düşünmüyorum” diye konuştu.

‘BİZ SABRETMEZSEK BAŞIMIZDAKİLER YALILARDA, KATLARDA, YATLARDA NASIL YAŞAYACAKLAR’

Kazancının büyük kısmı masraflara gittiğini ve son yıllarda masraflarının misli misli arttığına dikkat çeken pazarcı esnafı Tekin Akbaş da vatandaşlardan sabırlı olması istenmesine reaksiyon göstererek;

“Türk vatandaşı sabretmeye alışkın. Sabretmekten öbür da bir devası de yok. Zira daima sabır diyorlar. Ben 42 yaşındayım, çocukluğumu geç yani 30 yıldır daima ‘sabret’ diyorlar. Yani bir 30 sene daha sarfiyat herhalde. Biz sabretmezsek zenginler villada nasıl oturacak? Son model otomobillere nasıl binecek? Başımızdaki devlet büyükleri yalılarda, katlarda, yatlarda nasıl yaşayacaklar. Yani biz sabredeceğiz. Yalnızca onlar için sabrediyoruz. Onlar lüks yaşasın diye” biçiminde konuştu.

‘BİZE YURTDIŞINI ÖRNEK GÖSTERMESİNLER’

İktidardakilerin daima yurtdışındaki fiyatları örnek vermesine de reaksiyon gösteren esnaf Tekin Akbaş, “Yurtdışında mazot şöyle, personel maaşları şöyle, geçim bu türlü, beşerler tane ile mal alıyorlar filan deniyor. Yurtdışında beşerler dolar ile alışveriş yapıyor.

Bizim burada emekçi maaşlarını, enflasyonu, her şeyi dolarla belirlesinler. Bize de dolar ile maaş versinler. Bakın o vakit halk sesini çıkartıyor mu? Bize yurtdışını örnek göstermesinler. Biz yurtdışında yaşamıyoruz. Biz Türkiye’de yaşıyoruz. Yönetemiyorlar ise o vakit bıraksınlar yani. Halk rahatlasın şöyle” dedi.

“NASIL SABIRSIZ OLMAYALIM”

Pazar fiyatlarının her hafta artmasından şikayetçi olan Neriman Yıldız da sabırlı olunmasına reaksiyonunu lisana getirerek, “Nasıl sabırsız olmayayım. Aldığımız maaş ortada. Emeklilere bir artırım yapılmadı, aylıklar düşük” sözlerini kullandı.

“SABRETTİK, YENİDEN SABREDİYORUZ”

Semt pazarında vatandaşlar ve pazarcılar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sabırlı olunması davetine şu tabirlerle yanıt verdi:

Necdet Çelik: İktisat berbat. Sabrettik, yeniden sabrediyoruz. Yılbaşına kadar esasen artırım yok emekliye.

Hatice Yaldız: Pazar çok kıymetli. Vallahi çok değerli. Emekliyiz, halimiz çok güç. Sabretmek zorundasınız. Sabrımız tükendi lakin ne yapalım? Hengame mı edelim? Satıcılarla. Yapacak öbür bir şeyimiz yok.

Nihat Gökkuşağı: Pazar fiyatları her hafta artıyor. Ucuzlama var mı bu memlekette? Taban fiyat alan bir vatandaş, pazara gelip buradan istediklerini alamaz. Sabrı yalnızca biz mi yapacağız? Evvel yapması gerekenler yapmaya başlasın, ondan sonra sıra bize gelsin.

Pazarcı esnafı Aynur Kale: Vatandaşın nitekim alım gücü düştü. Geçen sene bu devirlerde daha fazla satış yapardım. Geçtiğimiz yıl beşerler bir kilo yahut yarım kilo zeytini rahatlıkla alabiliyorken artık ise vatandaşlar 20 liralık yahut 10 liralık zeytin isteğinde bulunuyor. Yani iktisat sahiden çok bozuk, çok büyük bir eza var.

Metin Tentel: Bizim toplumumuz sabırlı. Ne kadar da kıymetli olsa sabreder yani. Yerinde dahi şuanda domatesin kilosu 12-13 lira. 5 liraya da ezik olanları veriyorlar. Biber olmuş 25 lira, yerinde 20 lira.