Yavaş’tan rakibi Altınok’a reaksiyon: İnsaf…

Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş, Polatlı Seçim Uyum Merkezi’nin açılışına katıldı.

“ÇEKİNECEK, KORKACAK BİR ŞEYİMİZ YOK”

Mansur Yavaş, açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi:

* “Niyetimiz evvelki periyotları kötülemek değil. 2019 yılından evvel bu meydanlara geldiğimizde yalnızca vaatlerimizle karşınıza çıktık. Artık ise 5 yıla yakın müddette yaptığımız icraatlarla karşınıza çıkıyoruz. Beş yıl evvel aday olduğumuzda ‘Bunlar belediyeyi yönetemezler. Maaşları dahi ödeyemezler. Toplumsal yardımları kesecekler’ diyerek kendi rant sisteminin devam etmesini istedikleri için kaygı siyaseti ürettiler. İnsanlarımız da bilemedi. Ankara’da sahiden belediye lideri değişirse neler değişecek… Görmedi ki 25 yıldır öteki idare. Bizler Beypazarı’nda yaptığımız çalışmalarla Ankara halkının huzuruna çıktık ve artık çok farklı bir belediyecilik olduğunu, gerçek belediyeciliğinin ne olduğunu gösterdik. Yıllardır Ankara halkının tertemiz parasını ‘proje yapıyoruz’ diye kıymetli projelere, Çin malı oyuncaklara, plastiklerine yatırıp proje yaptık diye tez ettiler. Bizim önceliğimiz beton ve plastik olamaz. Ankara halkının öncelikli gereksinimlerini yapacağız dedik. Bütün ihalelerimizi canlı yayınlamaya başladık.

* Bin 800 tane sivil toplum kuruluşu yan yana geldi, kent kurulunu kurdu. Üniversiteler, sivil toplum kuruluşlarıyla Ankara’yı ortak akılla yönetim etmeye başladık. Bu ihaleleri yaparken birebir vakitte yaptığımız bütün icraatlerin maliyetini gerekirse duvarlara görünür halde astık. Kuruşu kuruşuna web sayfamıza yazdık. Sayıştay raporlarına kadar her şeyi yayınlıyoruz. Allah şükür çekinecek, korkacak bir şeyimiz yok. Sizlerin parasını kendi paramızı harcar üzere harcadık. Kendi paramızı harcamadığımız hiçbir projeye imza atmadık. Beş yılın sonunda Ankara’da çalmadan da çalışılabileceğini tüm dünyaya gösterdik. ‘Çalıyor fakat çalışıyor’ ideolojisini Ankara’nın her yerinde toprağın altına gömdük.

“GÖZLERİ BETON VE PLASTİK ARIYOR”

* Ankara’da baktık ki 232 köyde kanalizasyon yok. Birçok köyde su yok. Daha evvelki belediye liderleri seçilir, bir daha hiçbir ilçeye bir daha gitmezdi. Fakat ben burada kaç tane su arızası olduysa, birebir gece çıktım geldim. Bir konut susuz kaldıysa, kendi konutumda de su yokmuş üzere hissettim. Tankerlerin hepsini bu tarafa yönlendirmek suretiyle en azından hasarı azaltmaya çalıştım.‘Mansur Yavaş ne yaptı?’ diye gözleri beton ve plastik arıyor.

* Birinci mecliste Polatlı’nın suyunu gündeme getirip kredi istedik. O toplantıda liderimiz yoktu. Ondan sonra bu bahis gündeme gelince ret kararı verdiler, veto ettim. Mürsel Liderimiz el koydu. Polatlı’ya gelecek suya kim ne derse desin biz hayır diyemeyiz dediler. Olumlu oy kullandılar. Lakin yedi ay sonra birebir vakitte mahkemeden kararla ben yetkiyi alabildim. Zira istiyorlardı ki Mansur Yavaş kelamını tutmasın. Varsın Polatlı susuz kalsın. Bu gözle bakıyorlardı…

* Artık Tatlar Arıtma Tesisi projesi var. Sayın Cumhurbaşkanının onayladığı projeye dahi ret veriyorlar. Ne insan sıhhatini düşünüyorlar ne de insan hayatını ne de gereksinimlerini. Rakibimiz buraya gelmiş, ‘2024 yılında buranın suyunu akıtacağız’ demiş. O bu kelamları söylediği anda biz boruya suyu vermeye başlamıştık. Kendisi belediye meclisine gelmediği için Ankara’da yaptığımız işleri de takip etmemiş. Maalesef hiçbir şeyden haberi yok. ‘26 köyde su yok’ demiş, sordum bir tek köyde su yok. Onu da vereceğiz İnşallah. Borular özel olarak imal edildi, pandemide çalışılamadı. Kelam verdiğimiz için suyu verdik.

“BİZ ANKARA’DAN ALDIĞIMIZI, ANKARA’YA HARCIYORUZ”

* Bundan daha kıymetli proje olur mu? Gelmeyi versin Çin’den oyuncaklar, lazım olmayan betonlar dikilmesin. Beşere yaramayan Polatlı yolundaki kapılar ne işe fayda? Bunlar mı proje? İçinde insan olmayan hiçbir projeyi kabul etmiyoruz. Bizden evvelkilerin yapmadığı kırsal kalkınma dayanaklarına başladık. Ankara’nın tümünde bu takviyeleri verip, Ankara halkının en âlâ bildiği işi yapıp tarıma yönelmesini sağladık. Tohum, fide, mazot verdik. Gün geldi onları geri satın alma garantisiyle verdik. Ankara’da beş yılda 880 milyon lira civarında kırsal kalkınma takviyesi verdik. Çiftçilerimiz karşılığında 6,5 milyar lira civarında gelir elde ettiler. Helal olsun hemşerilerimize. Biz Ankara’dan aldığımızı, Ankara’ya harcıyoruz. Boş ve çöp projelere asla para harcamıyoruz.

* ‘İşçileri çıkartacak’ dediler. Hiçbir emekçiyi çıkartmadık. Alın teriyle çalışan herkes bizim mesai arkadaşımızdır dedik. Kendi belediyelerinde kendi partililerini işten attılar. Emekçi haklarını çok biliyorlarmış. Verdiğimiz artırımı az buluyorlar. Kendi belediyelerinde sendika dahi yok. Münasebetiyle artık bugün bu zihniyetin sonu gelmiştir. Devletin parasını boşa harcama işi ortadan kalkmıştır.

* Basın mensupları sordu, rakibim demiş ki ‘Biz açık çek aldık, hükümet bize gerektiği üzere yardım yapacak’… Bu nasıl iş? Kanunda herkesin ödeneği belirlidir. Lakin aşikâr ki bizlere Vilayetler Bankası’ndan bir kuruş kredi verilmez. Devlet bankalarından kredi istersiniz, bir kuruş kredi vermezler, dönmezler bile. Bunlara ayrıcalık tanıyacakmış, bunun da ismi adalet olacak. Batsın bu türlü adalet. Ben de dedim ki Ankara Büyükşehir’in kaynakları kendine kâfi. Gölge etmesinler öbür ihsan istemem. Pürüz olmasınlar kâfi dedim.

“AÇLIKTAN BİRİSİ ÖLÜYORSA, BİRİNCİ DERECE MESULDÜR”

* Bugün internette gördüm… Bir hanımefendiye ‘Ankara’da kime oy vereceksiniz?’ diye soruyorlar. ‘Tabii ki Mansur Yavaş’a oy vereceğim’ diyor. ‘Peki niye’ diyorlar… Diyor ki ‘Her şeyimize yetişiyor, otomobilim kaza yaptı, sigortadan evvel geldi bu belediye’ diyor. Bilhassa pandemi periyodunda, ekonomik külfetin ağırlaştığı periyotta ve hatta enflasyonun ağır kuralları altında vatandaşlarımızın yanında olacağız. Boynumuzun borcu. Bir yönetici şayet kendi yönettiği yerde açlıktan birisi ölürse, birinci derece mesuldür. Soğuktan birisi donarsa birinci derecede mesuldur. Bu nedenle ben sık sık, bilhassa kış günlerinde muhtarlarımıza ileti çekmek suretiyle ortak sorumluluğa davet ediyorum.

“O AÇIK ÇEKİ İLLA 31 MART’TAN SONRA MI KULLANACAKSINIZ?”

* İstanbul’daki aday demiş ki ‘Ben iki bin lira vereceğim’ Ankara’daki aday ‘beş bin lira vereceğim’ Yani şunu kabul ediyorlar, kendi mensubu oldukları iktidar, emekliyi darda bırakmış. Onu gidip iktidara söyleyecekler. ‘Ankara’daki, İstanbul’daki emekliler geçinemiyor, bunlara daha fazla artırım yapın’ demeleri gerekmez mi? Açık çek varmış, şu anda İstanbul’daki aday idarede değil fakat Ankara’daki aday hala belediye lideri. Onun ilçesinde ben 50 bin aileye dayanak oluyorum. Hiç kimseyi hiçbir biçimde ayırmıyoruz.

* Ben o ilçede 50 bin bireye takviye olurken, bu arkadaşımız 2 bin 200 aileye dayanak oluyor. Bütçesinin yüzde 4’ünü ayırmış. Yüzde 4’ün de 1,5’unu dağıtıyor, yüzde 3,5’unu da çılgın projelerine harcamış. Bir ilçeye gitmiş, ‘Ben Başşehir Kart çıkaracağım’ demiş. ‘Para yükleyeceğim, istediğiniz yerden alacaksınız’ demiş. İnsaf üç yıldır uyguluyorum, hiç mi duymadınız? Ayrıyeten madem siz 5 bin lira vereceksiniz, şu anda belediye liderisiniz artık niçin vermiyorsunuz? Açık çek almıştınız bakanlardan. O açık çeki illa 31 Mart’tan sonra mı kullanacaksınız? Artık kullanın…”

“‘ÇILGIN PROJELERLE İŞİMİZ YOK’ DEMİŞTİK”

Mansur Yavaş, Yozgat Demokrat Dernekler Federasyonu ve bağlı dernekler ile bugün Ankara Kent Konseyi’nde bir ortaya geldi. Burada konuşan Yavaş, şunları lisana getirdi:

* “Kenti ortak akılla yönetim edeceğiz. Kendi başımıza karar vermeyeceğiz. Zira harcadığımız para kendi paramız değil. Yatırımlar gerekliyse, acilse onlara öncelik vereceğiz. Çılgın projelerle işimiz yok demiştik. En acil, su, ulaşım üzere insani gereksinimlerden işe başladık.

* Geçen seçimde çok ağır desteklerinizi gördüm, sizlere minnettarım. Ankara Büyükşehir yıllar sonra el değiştirdi. Kenti yıllarca yönetenler daima şunu söylediler; biz gidersek bu kent batar, yönetilemez, bir sürü palavralar söylediler. Dehşet siyaseti ile oyalama yolunu seçtiler lakin Ankara halkı buna prestij etmedi. Sizler bize güvendiniz, iş başına geçtim. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin çalmadan da dürüst yönetilebileceğini, halkın gereksinimleri doğrultusunda yönetilebileceğini gösterdiğimiz üzere hiçbir halde reklam yapmadan hepimizin inancına uygun bir halde, insanca, misyonumuz olarak gördüğümüz, takviye isteyen herkesin hiçbir şeyini sorgulamadan Başşehir Kart üzerinden dayanaklara başladık.

“KENDİ VİCDANINIZI SORGULAMANIZ LAZIM”

* Bir Belediye Lideri kentinde yaşayan insanların sıhhatini düşündüğü kadar geçimini de düşünmek zorundadır. Şayet ben o ilçede 50 bin şahsa yardım yapıyorum siz de 2 bin bireye yardım yapıyorsanız o vakit kendi vicdanınızı sorgulamanız lazım. 2019 yılında aday tanıtım merasiminde ‘Benim yönettiğim kentte hiç kimse açlıktan ölmez, soğuktan donmaz’ demiştim onu yapıyoruz.”

“KENTLER HAFIZALARIYLA YAŞAR”

Kızılay İzmir Caddesi İş İnsanları Derneği’nin üyeleriyle bir ortaya gelen Yavaş, Kızılay İzmir-2 Cadde’deki görüşme öncesi ve sonrasında etraftaki vatandaş ve esnafın ağır ilgisiyle karşılaştı. Yavaş, toplantıda şunları kaydetti:

* “Kentler hafızalarıyla yaşar. Ankara’da Ulus’tan başlayan çöküntü alanı Kızılay’a gerçek gelmeye başladı ve yeni alanlar yapıldıkça beşerler o tarafları tercih edip bir yandan da AVM’lerden çıkmamaya başladılar. AVM kültürü de Ankara’da yerleşik esnaf kültürünü etkilemeye başladı. AVM’lerde kiralar çok yüksek olduğu için oraya giden vatandaşlar da maliyetlerden ötürü daha değerliye alışveriş yapıyor.

* Seçimlerden evvel burada; hem açık havada hem de on binlerce mağazanın bulunduğu yerde alışveriş yapabiliriz, diye söylemiştik. Hem tarihimize, kültürümüze, Ankara’nın en beğenilen yerlerini yine canlandırmak sahip çıkmak hem de buradaki esnafların burayı terk etmemesi ismine kenti güzelleştirmemiz gerekiyordu. Bununla ilgili tasarım projeleri yaptık. İzmir Caddesi ihalesi gerçekleşti ve üretimine başladık. İnşallah kısa müddette bitireceğiz.”

“KIZILAY, HEM KENTLİNİN HAVA ALDIĞI HEM DE ESNAFIN PARA KAZANDIĞI BİR ALAN OLACAK”

Konuşmasında Ulus’ta yürütülen projeler hakkında da bilgi veren Yavaş, tarihi kent merkezinin yürüyüş yollarıyla Kızılay’a bağlanması gerektiğini belirtti. Kızılay’ın hafta sonları makul saatlerde trafiğe kapatılması projesini de hatırlatan Yavaş, şöyle konuştu:

* “Sadece toplu ulaşım taksi ve otobüslerin sakin bir halde geçebileceği ancak binlerce insanın buralarda yaya olarak, ailece, çocuklarıyla el ele tutuşarak hem gezmeleri hem de alışveriş yapmaları fikrimi söylemiştim. İnşallah kamu kuruluşlarıyla görüşerek ve sizlerin de isteği, talebi doğrultusunda burayı yayalaştırılmış, büsbütün insanların gezdiği eski haline getireceğiz.

* Zira yaşım prestijiyle Kızılay’da insanların akşamları rahat rahat gezdiği ortamları gördüm. İnşallah o ortamları tekrar yaşayacağız. İnşallah buralar çok daha renkli bir hale gelecek. Hem kentlinin nefes aldığı ve rahat ettiği hem de esnafımızın daha fazla para kazandığı bir alan olacak.”

Cadde ve sokaklarda gerçekleştirilmesi planlanan Kentsel Tasarım Projeleri’nden de bahseden Yavaş, “Ankara’da bu türlü itibar caddelerin çoğalmasını sağlayacağız. İnsanların gezerken huzur bulduğu, keyif aldığı bir Ankara’yı daima birlikte gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

İzmir Caddesi İş Adamları Derneği Lideri Yusuf Yavuz, takviyeleri için Mansur Yavaş’a teşekkür ederek, “Size plaket vermeyeceğiz, oy vereceğiz” dedi.