İYİ Parti Küme Başkanvekili Erhan Usta TBMM’de yaptığı konuşmada, TBMM Lideri Mustafa Şentop’un Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü sefer Cumhurbaşkanı adayı olabileceğine ait açıklamalarına reaksiyon gösterdi. Usta şunları söyledi:
* “Mustafa Şentop’un Erdoğan’ın üçüncü sefer adaylığına ait tartışmalarına katıldığını gördük. Kendisi ‘Meclis Lideri sıfatıyla bu tartışmaya girmiyorum bir hukukçu olarak giriyorum’ diyor. Ben konuşmanın içeriğine bakıyorum. Erdoğan’ın üçüncü sefer adaylığına ait o kadar argüman oluşturmaya çalışmış ki biz bu kadar uğraşı şu Parlamento’nun ve parlamenterlerin hukukunu korumak için görmedik.
* 4 yıldır Meclis Lideri, milletvekillerinin prestijiyle ilgili, parlamentonun hukukuyla ilgili bir tane beyanatını görmedik. Ancak bunu düzgün çalışmış, ne kadar çalışmış biliyor musunuz? Hangi akademisyen, ta Erzincan Üniversitesi’nden benim de Cumhuriyet Yurdu’ndan arkadaşım Ayhan Döner dahil, en uçtaki üniversiteye kadar hangi akademisyenlerin görüş beyan ettiğini inceleyecek kadar. Tek tek isim isim sayıyor. İki tane makalem var 60 sayfa diyor. Makaleler ne vakit yazılmış diye baktım hepsi Meclis Lideri olduktan sonra yazılmış. Bu makaleleri o düzenleme olduğunda yazabilirsiniz, Meclis Lideri olduktan sonra harika bir uğraş sarf ediyor Sayın Erdoğan’ın üçüncü defa aday olabilmesi için.
“MECLİS LİDERİ’NİN TARTIŞMALARIN EN GÖBEĞİNDE OLMASINI YADIRGADIM”
* Bu tartışmayı hukukçular yapar, orasında filan değilim. Lakin benim temel eleştirdiğim şey, Meclis Lideri’nin bu tartışmaların en göbeğinde, en derinden en çabalı kişi olarak yer alması. Bunu yadırgadığımı tabir etmek isterim.
* Gelelim argümanlarına, kendisinin iki argümanı var. Anayasa’nın 101. Hususu diyor, en son değişiklikle bütün olarak yazılmıştır diyor. Bir kişinin iki seferden fazla cumhurbaşkanı seçilemeyeceğine ait düzenleme 2007 yılında yapıldı. Burada hususun tamamının yazılıyor olması, bu kararın yeni geldiği manasını taşımaz.
“PES DOĞRUSU”
* Sayın Şentop’un buradan çıkarak ‘bu yeni yazıldı münasebetiyle 2018’den evvelki seçimleri etkilemez’ diye bir argümanı, ben hukukçu değilim ancak pes doğrusu ya. Hususun yine yazılmış olması, eksiksiz oylanmış olması var olan kararı etkisiz hale getirir mi? Devamla şunu söylüyor, şayet burada diyor ikinci kere seçilemez diyebilmemiz için istisna kararı olması lazım. Bu da kabul edilebilir bir şey değil.
“ÜÇÜNCÜ KERE ADAYLIĞI İÇİN İSTİSNA KARARINA GEREKSİNİMİMİZ VARDI”
* Tam bilakis, istisna kararı, şayet evvelki seçimleri kapsamasın istiyorsak bunun için istisna yazılmalıydı. Yani, şayet üçüncü kez adaylığı fakat bir istisna kararı konmuş olsaydı, bu düzenlemeden evvelki cumhurbaşkanlığı seçimleri bu kapsama dahil değildir, sayıdan sayılmaz diye… Üçüncü sefer adaylığını sağlamak hedefiyle istisna kararına gereksinimimiz vardı. Değilse, karşıtı durumda üçüncü kez seçilebilir, seçilmemesi için istisna kararı konmalıydı demeyi de doğrusu anlayamıyorum.”
“TEDBİR ALSAYDINIZ 10 BİNLERCE VATANDAŞIMIZ ANNESİZ, BABASIZ, EŞSİZ VE EVLATSIZ KALMAYACAKTI”
Usta konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sarsıntı bölgesinde gerçekleştirdiği temel atma merasimleriyle ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Usta şunları söyledi:
* “Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz cuma günü Hatay’da kelamda temel atma merasimlerine katılmıştır. Antakya ve Defne Devlet Hastanesi temel atma manzaralarında olduğu üzere İskenderun Devlet Hastanesi temel atma imajlarında de dar açıyla çekilmiş, platform kadar küçük bir alana göstermelik beton döküldüğü anlaşılmıştır. Milletimiz, 21’inci yüzyılda ‘deniz kumu dökmüyoruz’ diyerek övünen, ‘betona bak betona’ diye gururlanan bir profile ve tuhaf imajlara maruz bırakılmıştır.
* Sonraki gün bölgeden gelen manzarada beton dökülen alanın etrafında rastgele bir inşaat çalışmasının yapılmadığı ortaya çıkmıştır. Çadır kurmakta bile yetersiz kalan bir hükümetin bir yıl içinde konut dikeceğiz vaadi büsbütün göz boyamadır, külliyen aldatmacadır. Sayın Erdoğan, taşıma platformlara palavradan temel atacağınıza 50 bin şahsa mezar olan binaların temelini denetim ettirip, önlem alsaydınız bugün 10 binlerce vatandaşımız annesiz, babasız, eşsiz ve evlatsız kalmayacaktı.
“HESAP BİLMEZ PLANSIZ SİYASETLERİNİN BEDELİNİ MİLLETİMİZ CANIYLA ÖDEMEKTEDİR”
* Erdoğan hükümetinden alışık olduğumuz hesap bilmez plansız siyasetlerin, liyakatsiz atamaların, rant uğruna kontrol aksatmaların, ihmallerin ve üstü örtülen suistimallerin bedelini milletimiz canıyla ödemektedir. Hükümet olarak tehdit ve tehlikeyi öngörerek gerekli önlemleri alamıyorsanız. ‘Helallik’ isteyerek bu işin içinden sıyrılamazsınız. Taşıma platformlara temel atıyor üzere gözükerek depremzedelerin umutlarıyla oynayamazsınız.
“ARSIZLIK ARŞA YÜKSELMİŞTİR”
* Felaketin yaşayan depremzedeler üç gün boyunca soğuk hava ve güçlü kurallarla uğraş ederken deposundaki çadırları çıkartmayan ve parayla satan Kızılay Lideri her konuşmasında skandal açıklamalar yapmaya devam etmektedir. Dün, ‘Çadır satışından haberim yoktu. Bana sorsalardı Ahbap’a göndermeyin derdim’ açıklamasında bulundu. Kerem Kınık’a nazaran, çadırları depoda tutması olağan. Çadırları satması olağan. Ancak tek sorun Ahbap’a sattığına pişman olması. Bu kadar pişkinliğe pes.
* Sayın Erdoğan’ın liyakatsiz atamaları sonucu devletin tüm kurumları çökertilmiş, içleri boşaltılmıştır. Devlet ciddiyetinden uzak yöneticiler vatandaşın vicdanını dinlememiştir. Erdoğan periyodunda parti devlet anlayışından kaynaklanan, ‘nasılsa hesap vermem’ kanısıyla arsızlık arşa yükselmiştir. Sayın Kınık’a hatırlatmak isterim ki, faziletli bir istifa pişkince makamlarda oturmaktan daha güzeldir.” ANKA
