AktüelGüncel

Yılmaz Özdil:”Aydın Doğan’ın yanında durmak, yurttaşlık görevidir”

Paylaş:

Hürriyet’te 2007’den 2014’e kadar köşe yazarı olarak görev yapan Yılmaz Özdil, Erdoğan Demirören’e satılan Doğan Medya Grubu’nun sahibi Aydın Doğan hakkında, “Aydın Doğan’ın yanında durmak, yurttaşlık görevidir” dedi.

Hürriyet’le yolları 2014’te ayrılan Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, 2015’te yazdığı bir yazısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine “Öyle dönemler oldu ki, biz hükümet getirdik, hükümet götürdük” dediğini iddia ettiği Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın yanında durmanın “yurttaşlık görevi” olduğunu ifade etmişti.Özdil’in “Aydın Doğan” başlığıyla (23 Mart 2018) yayımlanan yazısı şöyle:

*

Doğrusu, Milliyet olmuş, Hürriyet olmuş, pek farketmezdi.
Çalıştığım yerlere tutkuyla bağlı olduğum söylenemez.
Kurumlara aidiyetim sıfırdır.
Namusumuzla çalışacağız… Neticede kazık çakacak halimiz yok. Ya kovulacağız, ya başka yere transfer olacağız, hep böyledir, en azından benim açımdan hep böyledir.
Dolayısıyla, piyasadaki tüm medya patronlarıyla çalıştım, Aydın Doğan’ın da benim nazarımda diğerlerinden farkı yoktu, patron patrondu, nikah kıyacak değiliz, çalışırız, ayrılırız, hepsi buydu.

*

Neyse, yazı işleri müdürüydüm.
O zamanlar köşe yazmıyordum, birinci sayfanın spotlarını yazıyordum.
Bismillah, üç gün geçti geçmedi, binayı taradılar iyi mi!
O günkü Milliyet binası, bugünkü Hürriyet’in binası, kavanoz gibi, komple cam, güya kurşun geçirmez diye efsane var ama, hikaye, tül perdeyi geçer gibi geçti mermiler… Yanlış hatırlamıyorsam, dört veya beş el sıkılmıştı, uzun namlulu silahtı, tem’den geçerken otomobili durdurup ateş etmişler, topuklamışlardı.
Sadece camlar delinmişti, tesadüfen kimseye zarar gelmemişti ama, panik yaşanmıştı. Herkes bahçeye fırladı. Televizyonların kameraları geldi, röportajlar falan, iki üç saat sonra hayat normale döndü, yeniden içeri girdik, klavyenin başına geçtik, çalıştık.
“Yıldıramazsınız korkutamazsınız” filan, klasik cümlelerle attık tuttuk, sayfayı bağladık, baskıya gönderdik.

Gece saat 22 civarıydı. İşim anca bitti. Yorgunum, evime gideceğim.
Çıktım ön kapıdan, bahçede cıgara tüttürerek otoparka yürüyorum.
Hava karanlık.
O da ne?
Biri var orada!
Yüzünü binaya dönmüş, ellerini dua eder gibi açmış, öylece dikiliyor.
Yaklaştım.
İnsan kaynaklarında çalışan bir ağabeyimizdi.
Yanılmamışım, hakikaten mırıl mırıl dua ediyordu.
Bekledim yanında, okumayı bitirdi, üfledi.
“Hayırdır?” dedim.
Onca gazetede, onca televizyonda çalıştım, hayatımda ilk defa duyduğum bir şeyi söyledi bana…
“Buradan ekmek yiyoruz, kendi evimin penceresine kurşun sıkılmış gibi hissettim, Allah patronu ve gazeteyi korusun diye dua ettim” dedi.

*

Evet… Babıali’de arkasından küfür edilen patronları çok gördük ama, arkasından dua edilen patronu, ilk defa Aydın Doğan’ın gazetesinde gördüm.

*

Vay efendim, eskiden şu konuda yanlış yapmış da, bu konuda hatalı davranmış filan, geçiniz kardeşim… Nasıl bir cendere içinde bulunulduğuna, nasıl yalnız bırakıldığına, nasıl zorlu bir mücadele verildiğine, bizzat şahidim.

*

Gazete denilen kavram, sizin gazeteci sandığınız egosu patlak üç beş köşe yazarından ibaret değildir.
Muhabirinden matbaa işçisine, santralinden arşivine, ulaştırmasından dağıtımına, binlerce isimsiz kahramandan, binlerce aileden oluşur.
Üç bin kişiyi kurtarmak için, bazen mecburen üç kişiden vazgeçilebilir.
Kişisel sıkıntıları abartmamak gerekir.
Gidersin başka yerde yazarsın, olur biter.

*

Ayrıca, gazete denilen kavram, sadece ticari bir ürün değildir.
Sosyal ihtiyaçtır.
Arz-talep dengesini parayla kuramazsın, anca haberle-bilgiyle kurabilirsin.
Halk isterse satın alır, zorla okutamazsın.
İstediğin kadar havuz kur, istediğin kadar yandaş gazete dağıt, istediğin kadar tek sesli hale getir, Pravda bile başaramadı!

*

Hal böyleyken, haksız vergi cezaları kesiliyor, mitinglerde hedef gösteriliyor, yandaş manşetlerde iftiralar atılıyor, gazete binası baskına uğruyor, taşlanıyor, yazarları tehdit ediliyor.
Çünkü…
Senelerdir anlatmaya çalıştığımız, orman yangınıdır bu.
Ne kaplumbağa kaçabilir, ne ceylan kurtulabilir.
Nasıl olsa kanatlarım var zanneder ama, alevler kontrolden çıktıktan sonra kuşların akıbeti bile aynıdır.

*

Bu satırları fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir gazetede, Sözcü’de yazmaktan onur duyuyorum.
Aydın Doğan’ın yanında durmak, yurttaşlık görevidir.
Ya hep birlikte söndüreceğiz, ya hep birlikte yanacağız.
Üçüncü seçenek yoktur.

NOT…
Bu yazıyı üç sene önce yazmıştım, pek kavranamamıştı. Belki bu defa anlaşılır umuduyla tekrar yazıyorum. Kişisel menfaat çatışması nedeniyle, kişisel husumet nedeniyle “oh olsun, olacağı buydu” filan diyen arkadaşları boşverin. Mesleği boyunca broşür bile yönetmemiş tahta kafalı tiplerin, basın ilkeleri üzerine ahkam kesmesinden gına geldi artık… Atatürkçü, yurtsever, demokrat, çok iyi bir aile babası Aydın Doğan’ın tasfiye edilmesi, Doğan Grubu’nun imha edilmesi, Türkiye için çoook çook çok kötü bir gelişmedir. Sadece siyaseten değil, sosyal hayatı, Türkiye’nin yaşam biçimini felç edecek bir gelişmedir. Kuzey Kore’ye ramak var… Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil misali bir kez daha altını çizelim, Sözcü köprüden önce son çıkıştır.

Jurnalci.com

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu