AktüelGüncelTürkiye

Yılmaz Özdil’den Erbaş’a çok sert tepki! Hem lanet okuyor,hem arkasında duramıyor

Paylaş:

Yılmaz Özdil’den Erbaş’a çok sert tepki! Hem lanet okuyor,hem arkasında duramıyor

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Bizim TV’de Lale Özan Arslan’ın sorularını yanıtladı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, Ayasofya’daki hutbesinde Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik sözlerine değinen Özdil, şu ifadeleri kullandı:

* Ben köşemde de anlatmaya çalıştım. Mustafa Kemal Atatürk’e lanet okuma nankörlüğünü yapan tarihte 3 kişi var. Yani bunlardan bir tanesi Mustafa Sabri, Vahdettin’in şeyhülislamı; diğeri de Dürrizade Abdullah, Vahdettin’in şeyhülislamı. Bu ikisinin ortak özelliği bir tanesi Mustafa Kemal Atatürk ve Kuvay-i Milliye hakkında idam fetvasını yazan kişi. Diğeri de idam fetvasını yayınlayan kişi.

* Bunun yanı sıra, üçüncü bir lanet okuyan kişi ise şu anki Diyanet İşleri Başkanı oldu, maalesef. Dolayısıyla bunların manevi mirasçısı olduğunu düşünüyorum ben. Ve yaptığı açıklamada da, bence hani derler ya “Özrü kabahatinden büyük” filan diye, Atatürk’e dua edelim filan diyor. Dua etseydin o zaman.

* Atatürk’ü hutbelerden çıkaran sensin kardeşim. Ve burada işte Ayasofya’da, tekrar müze halinde olan Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinin verdiği o coşkuyla anladığım kadarıyla, artık zamanı geldi diye düşündü herhalde. Ve ağzından bunlar döküldü.

* E tabi burada şöyle bir hazin durum var, bu aslında yıllardır özellikle son 10-12 senedir yaşadıklarımızın bir başka hamlesi aynı zamanda. Şimdi bu Mustafa Kemal Atatürk’e lanet okunmasına kadar gelen süreyi şöyle bir gözümüzün önünden geçirirsek, biraz önce söylediğim gibi Atatürk’ün ismini camilerde okutan hutbelerden çıkardılar. Ne 23 Nisan’da ne 19 Mayıs’ta ne de 29 Ekim’de Atatürk’ten bahsetmediler. 10 Kasım Cuma hutbesinde bile bir Fatiha okumayı çok gördüler. 19 Mayıs törenlerini yasakladılar. Yani stadyumlarda törenleri yasakladılar. 23 Nisan, 29 Ekim, 30 Ağustos gibi törenlere, “Hastalandım” bahanesiyle katılmadılar.

 * 10 Kasım törenlerinde, Anıtkabir’deki törene bile “Seyahatteyim” bahanesiyle katılmadılar. Takvimde başka gün kalmamış gibi, bizi sırtımızdan hançerleyen Vahabbi kralını, Suudi kralına tam 10 Kasım’da, devlet-şeref madalyası taktılar.

* Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden Vahdettin’i anma töreni düzenlendi. Çankaya Köşkü’nü akıllarınca tarihten sildiler. Atatürk Orman Çiftliğini katlediler. İçine saray yaptılar, bir bölümünü de Amerikan elçiliğine verdiler. Atatürk anıtlarına çelenk koymayı yasakladılar. Atatürk sevgisini kabahat ilan ettiler. Atatürk anıtına çelenk koyanları, çiçek koyanları kabahatler kanunundan para cezası kesildi bu ülkede.

* Otomobiline Atatürk posteri yapıştıranlara trafik cezası kesildi bu ülkede. Atatürkçülere terörist, holigan dediler. Atatürk’ün kalpaklı fotoğrafı yasa dışı ilan edildi. Atatürk ilkelerini, ders kitaplarından çıkardılar. Milli Eğitim Yönetmeliği’ni değiştirdiler. Atatürk devrimlerine bağlı öğrenci yetiştirme prensibine son verdiler. Okullarda Atatürk rozeti takmayı disiplin suçu haline getirdiler. Yani bunların hepsi gözümüzün önünde oldu.

* Antalya, Afyon, Konya, Bursa, Kayseri, Rize, Giresun, Eskişehir, Antakya’daki Atatürk stadlarını yıktılar, Atatürk ismini sildiler, başka isimler verdiler. Sırf devrim alfabesine karşı çıkmak için Türkçe’ye bile savaş açtılar. Osmanlıca’yı zorunlu ders yapmaya çalıştılar. Nutuk’u suç delili yaptılar, Ergenekon davasında. Valiliklerden, Ziraat Bankası’ndan TC’yi sildiler.

* Ayyaş dediler. “Atatürk döneminde, Atatürk Orman Çiftliği’nde bira içiriyorlardı” dediler. “Atatürk döneminde camiler ahır yapıldı” dediler. “600 yıllık imparatorluğun reklam arası sona erdi” dediler. Bunu AKP milletvekili dedi. “90 yıllık enkazı kaldırdık” dediler. Sabiha Gökçen’i soykırımcı ilan ettiler. “Yüce Atatürk” pankartı açan futbol takımına, Fethiyespor’a tahammül edemediler, ceza verdiler. 10. yıl marşı çalanları fırçaladılar, “Asabım bozuluyor, kapatın” dediler. Bu ülkenin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı söylüyor bunu.

* Atatürk’ü çağrıştırıyor diye, “Vardar Ovası” türküsüne bile kafayı taktılar. Bakın andımızı yasakladılar. Mesela şimdi diyorlar ki, Danıştay kararıyla biz Ayasofya’yı cami yaptık. E Danıştay’ın kararı var, andımızı okutmamız lazım, neden okutmuyorsunuz? Andımızı yasaklıyorlar. Türk bayrağı demeyelim, Türkiyeli bayrağı diyelim dediler. Bunu diyenleri akil adam yaptılar bu ülkede. Türk yok dediler, Türk yok diyeni milletvekili yaptılar bu ülkede. “Türkçülük, bölücülüktür” dediler. Türk Kızılayı’nın “Türk”ünü sildiler.

* Kemalizmi yerden yere vuran, CIA casusu Graham Fuller’in “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” kitabını, yandaş medyada ballandıra ballandıra bu millete reklamını yaptılar. Atatürk heykellerine saldırılmasına, yakılmasına göz yumdular. “Ulusçuluk hesaplaşma zamanı geldi” dediler. Bunu diyeni Başbakan yaptılar bu ülkede. “Ulus-devlet Allah’ın belası” diyeni akil adam yaptılar. “Anıtkabir’i de yıkarız elhamdülillah” dediler bu ülkede. Anıtkabir ziyaretçi sayısının açıklanmasını yasakladılar. Kaç kişi gidiyor bilmiyoruz, yasaklıyorlar sayıyı.

* Atatürk’ün canlı ağaç müzesini sattılar. Devlet nişanındaki Atatürk silüetini sildiler. “Birileri bize Lozan’ı zafer diye yutturmaya çalışıyor” dediler. İstanbul’un Fethi’ni kutlayıp, elbette kutlayacağız, İstanbul’un kurtuluşunu kutlamadılar. Çanakkale Zaferi’ni Atatürk’süz kutladılar. İzmir Marşı’na “siyasidir” dediler. Bu marş çalınmasın dediler.

* Atatürk’ün Dil-Tarih Yüksek Kurumu’nu destekleme yönetmeliğini ortadan kaldırdılar. Atatürk ile ilgili proje ya da yüksek lisans yapanlara fon kestiler. Laik eğitime saldırıp, “Çok şükür satanist olanlar, yolsuzluk yapanlar, memleketi soyanlar imam hatipten yetişmedi” dediler bu ülkede. 23 Nisan’ın yerine FETÖ’cülerin Türkçe Olimpiyatları’nı monte etmeye çalıştılar. FETÖ olimpiyatını bizzat AKP’li TBMM Başkanı’nın himayesinde başlattılar.

* Atatürk’süz FETÖ lirası bastılar bu ülkede. Türkçe Olimpiyatları ayaklarıyla, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin darphanesinde FETÖ lirası bastılar. Selanik’teki Atatürk evinde güye tadilat yaptılar, eşyaları attılar. Gidin bakın, kiralık ev gibi bomboş bıraktılar. Ziyaretçilerin duygularını yazdığı anı defterini yok ettiler. Böceğe Atatürk ismini verdiler bu ülkede.

* “İçinize kanı bozuklar, sütü bozuklar sızdı. 1923’te koskoca 600 yıllık çınara darbe yaptılar, Cumhuriyet kurdular dediler bu ülkede. Devlet televizyonu TRT’de Atatürk’e “rüşvetçi” dediler. “Atatürk döneminde Meclis’te Allah’a küfrediliyordu” dediler. Padişaha doktora verdiler bu ülkede. “10 Kasım’da 9’u 5 geçe kenefe gidin” diyen tımarhanelik fesliyi, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda tarih otoritesi, bilim adamı olarak ağırladılar. Daha ne olacak?

* Atatürk’ün kurduğu Anadolu Ajansı’nın yıllığından Atatürk’ü çıkardılar. “Demir ağlarla ördük, neyi ördünüz? Hiçbir şeyi örmediniz. Biz ördük” dediler. Yani daha devam edeyim. Mesela, kendi milletine, kendi devletine silah çeken Suriye’de emperyalist maşası, kökten dinci Suriyelilere, Kuvay-i Milliye ilan ettiler. Fıkra anlatıyorum ayağıyla Atatürk’e küfür ettiler. Afet İnan’a dil uzattılar. Mübarek anamız Zübeyde Hanım’a dil uzattılar. Selanik’te genelevde çalıştığını söylediler, televizyonda söylediler bunu. Kimse Atatürk demesin, Türk demesin, Yunan’a benziyor, Türk’e benzemiyor. Keşke Atatürk olmasaydı” diyen vardı bu ülkede. Ve bunu diyene “Düşünce özgürlüğü” kapsamında beraat verdiler.

* Üniversite logolarından, resmi internet sitelerinden Atatürk’ü sildiler. Bakın bu ülkede adam çıktı, üniversitede öğretim verenimiz, “1924’te camiler kapatıldı. Çanakkale, Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var” dediler. Bu adam hala orada öğretim görevlisi olarak çalışıyor. RTÜK bunu düşünce özgürlüğü saydı. Halk TV’ye, TELE 1’e ekran karartma cezaları veren RTÜK, bunu düşünce özgürlüğü saydı. Bu iktidar döneminde, Türk lirasından Atatürk’ü sildiler. Üzerinde Atatürk resmi bulunmayan 1 lira bastılar. Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri, Atatürk’ü hutbelerden çıkardı. Atatürk Havalimanı’nı kapattılar İstanbul’da. Yıktılar, imha ettiler hastane mastane ayağıyla. Üçüncü Havalimanına da Atatürk ismini ısrarla vermediler. İş Bankası, Atatürk’ün vasiyeti, mirasına konmaya çalışıyorlar.

* En son işte Atatürk döneminde alınmış Ayasofya’nın müze kararı. Orada da mesela Atatürk’e lanet filan diyor. Kardeşim, Ayasofya’yı müze yapan bakanlar kurulu kararının altında bu ülkenin üç tane cumhurbaşkanının imzası var. Birisi Mustafa Kemal Atatürk, biri İsmet İnönü ve aynı bakanlar kurulunun altında iktisat vekili olarak üçüncü cumhurbaşkanımız Celal Bayar’ın imzası var. Üç tane cumhurbaşkanının imzasını iptal ettiler bu ülkede. Ve Osmanlı hukukunu, Cumhuriyet hukukunun önüne koydular. Ve şimdide çıkmış Diyanet İşleri Başkanı hem lanet okuyor hem de söylediğinin arkasında duramıyor. Dolayısıyla bu Ali Erbaş denilen arkadaşın bu hakareti, bu nankörlüğü aslında ilk ve tek değil. Devamının geleceğinin de aslında bir göstergesi. Bunları piyon gibi söyletiyorlar, toplumdaki tepkiye bakıyorlar. Ona göre, bir hamle daha ya da bir geri vitesle filan devam etmeye çalışıyorlar. Türkiye’de çok açık bir şekilde görülüyor ki, Atatürk devrimlerine ve cumhuriyete savaş açılmış vaziyette.

Jurnalci.com

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu