Zehra’nın katili konuştu: Onu ben değil dayısı öldürdü

Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Ermenek Mahallesi Rauf Denktaş Bulvarı’nda, Zehra Çatal’a ilişkin inşaat şirketine 20 Mart’ta saat 14.30 sıralarında giden Yılmaz Fahrioğlu, burada tartıştığı Zehra Çatal’a tabancayla 9 sefer ateş edip, yaya olarak kaçtı.

Çatal, hayatını kaybetti, Fahrioğlu da 1 ay sonra Diyarbakır’da yakalanıp, tutuklandı. Yılmaz Fahrioğlu hakkında ‘Kadına karşı taammüden öldürme’ ve ‘Ruhsatsız silah bulundurma’ kabahatlerinden hazırlanan iddianame, Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

İddianamede, Fahrioğlu’nun ağırlaştırılmış ömür uzunluğu ve 3 yıla kadar mahpusla cezalandırılması talep edildi.

Yılmaz Fahrioğlu

“ORTAKLIK TEKLİF ETTİ”

Sanık Yılmaz Fahrioğlu, iddianamedeki tabirinde, Zehra Çatal’ı 10 yıldır tanıdığını, 2,5 yıl evvel kendisini arayarak bir projeden bahsettiğini anlattı. Fahrioğlu, Zehra’nın kendisine villa inşaatı üretimi projesinin toplamda 2 milyon 800 bin lira bedelli olduğunu belirterek para vermesi dahilinde projeyi birlikte yapabileceklerini söylediğini aktardı.

Gösterilen projenin Zehra Çatal’a ilişkin olmadığını, kendisine öteki proje gösterdiğini belirten Yılmaz Fahrioğlu, şunları kaydretti:

“Birlikte gittik, mülk sahipleriyle toplantı yapıldı ve anlaşıldı. Kendisi bana bu projeyi bitireceğini söyledi. 9 milyon 200 bin euro bedelli hesabı gösterdi. ‘Bu para yurt dışından geldi, şayet inşaata başlarsak, inşaatın üretim kademelerine nazaran paralar çözülecek, paralar kullanabileceğimiz formda hesabımıza geçecek. Sen de bana para ver ortak olalım’ dedi.

Çeşitli kezler olmak üzere 2 yıl içerisinde toplam 2 milyon 800 bin TL verdim. Bu mühlet içerisinde ben daima ofise gidip geliyordum. Projeyi yapacağını söyleyerek daima benden para istiyordu. Bu proje de gerçekleşmedi”

Fahrioğlu, bir mühlet sonra Zehra Çatal’ın villa inşaatlarına başladığını duyduğunu, bu nedenle Antalya’ya geldiğini, kendi dayısı Mecit S. ile Çatal’ın inşaat yaptığı yere gittiklerini anlatarak kelamlarını şöyle sürdürdü:

“İnşaatın başında Zehra Çatal’ın dayısı ve dedesi vardı. Biz de ‘Hayırlı olsun, inşaata başlamışsınız, bir an evvel bitirin ve bizim paramızı verin. Aslında bizi ortak etmediniz’ dedik.

Bu sırada Zehra’nın dayısı Erol G., villa inşaatlarının kendi ismine bir şirkete ilişkin olduğunu, Zehra’nın ilgisi olmadığını söyledi. Zehra, o sırada yurt dışındaydı. Dayısı Erol G., Zehra’yı aramış. ‘Yılmaz’ı yollama ben gelince o sorunu halledeceğim’ demiş.

Zehra, yurt dışından döndükten sonra beni aradı, ‘Ben döndüm ofise gel görüşelim’ dedi. Ben yaklaşık 1 ay boyunca her gün ofise gidip görüştüm paramı istedim. ‘İnşaata başladım 2 Haziran’da senin paranı vereceğim’ dedi.

Ben de ‘Dayın Erol G. senin şirkette rastgele bir hissenin olmadığını söylüyor, dayını çağır birlikte oturup mevzuyu görüşelim’ dedim. Zehra Çatal dayısını çağırmamak için çeşitli mazeretler uyduruyordu.”

“HAKARET ETTİ”

Olaydan 3 gün evvel Zehra Çatal, Ethem ve Erdal isimli şahıslarla görüntü konferansla görüştüklerini aktaran Fahrioğlu, Zehra Çatal’ın kendisine küfrettiğini, Erdal ve Ethem’in kendileriyle alakalı bir durum olmadığını söylediğini aktardı.

Aynı günün gecesinde Zehra’nın dayısı Erol G.’yi aradığını belirten Fahrioğlu, şöyle konuştu:

“Zehra Çatal’ın neden küfrettiğini sordum. O da bana ‘Pazartesi günü sen ofise gel görüşelim’ dedi. Pazartesi günü Erol G., Zehra Çatal ve ben ofiste konuşmak üzere sözleştik.

20 Mart 2023 günü 11.30-12.00 sıralarında iş yerine gittim. Zehra Çatal yoktu. Erdal ve Ethem iş yerindeydi. Onlarla bir müddet sohbet ettim. Zehra Çatal ile dayısı Erol G. geldiler. Bir mühlet ikisi birlikte odada görüştü.

Erol G. sonra çıkıp gitti. Bu sırada Zehra Çatal beni çağırdı. Odaya girdiğimde Ethem T. odada oturuyordu. Zehra ve ben ‘Özel görüşeceğiz’ dedik. Ethem çıkıp gitti. Ben Zehra Çatal’a Erol G.’nin nerede olduğunu sordum. ‘Neden dayın gitti’ dedim.

Zehra Çatal da ‘Ne alaka, dayımla bir alakası yok bu inşaatın’ dedi. ‘Dayın inşaatın kendisine ilişkin olduğunu söylüyor’ dedim. Zehra Çatal da ‘Hayır inşaat benim’ dedi. Ben de ‘Çağır dayını üçümüz birlikte yan yana konuşup halledelim’ dedim.

O sırada Zehra Çatal bana yeniden hakaret etmeye başladı. Küfretti. ‘Seni bu Antalya’da kurşun manyağı yapacağım’ dedi. Ben de bunun üzerine sonlanarak çantamın içerisinde getirdiğim ruhsatsız tabancayı çıkararak Zehra Çatal’a ateş ettim. Kaç el ateş ettiğimi hatırlamıyorum”

SANIK HAKİM KARŞISINDA

Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4’üncü duruşmaya, tutuklu sanık Yılmaz Fahrioğlu katıldı. Salonda Zehra Çatal’ın anneannesi, taraf avukatları ve Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatı hazır bulundu.

Hakim karşısında savunmasını yapan sanık Yılmaz Fahrioğlu şöyle konuştu:

“Senelerdir biriktirdiğim parayı Zehra Çatal beni dolandırarak aldı. Mağdurum. Hüseyin Beyefendi, ‘Bu villayı ben, Erol Beyefendi yapıyoruz. Zehra’nın alakası yok’ dedi. Ben de ‘Bu projenin parasını ben verdim. Şirketi ben kurdum’ dedim. Erol Beyefendi de ‘Git Zehra Hanım ile konuş’ dedi.

Zehra Hanım yurt dışındaydı konuşamadım. 1 ay boyunca beni dolandırdılar. Bizi bir ortaya getirmediler. Bir gece arayıp küfretti. Yaptığım olaydan pişmanım. Bana hakaret etti.

Zehra Hanım’ı öldürten dayısı Erol Bey’dir. Beni oraya çağırdı. ‘Orada konuşalım’ dedi. Erol Beyefendi, yeniden benimle görüşmedi. Zehra Hanım ile görüşmeye başladık. Ağır hakaretler etti” dedi.

Tanıkların dinlenmesinin akabinde duruşma savcısı mütalaasını açıkladı. Sanık Yılmaz Fahrioğlu hakkında ‘Kadına karşı taammüden öldürme’ hatasından ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus ve ‘Ruhsatsız silah bulundurma, taşıma yahut satın alma’ hatasından 3 yıla kadar mahpus cezasıyla cezalandırılması istendi.

Mütalaada, sanığın gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği mühletlerin cezadan indirilmesi de talep edildi. Sanık avukatlarının savunma için ek mühlet talep etmelerinin akabinde duruşma ertelendi.