4 Yıl Sonra Soruşturma Tamamlandı… Demirören’in Kızının Düğünündeki Ölümcül Dayağa 2 Yıl Hapis

Ölümüne dayakta polisler Emre Fazıl Akgül ve Erman Tuştaş hakkında “Basit Yaralama” ve “Zor Kullanma Yetkisine İlişkin Sınırın Aşılması” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istendi.

AVUKAT YOLUN TRAFİĞE KAPATILMASINA TEPKİ GÖSTERDİ

Avukat Sertuğ Sürenoğlu, 13 Nisan 2019’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Demirören ve Kalyoncu ailelerinin düğünü için Çırağan Sarayı yolunun trafiğe kapatılmasına tepki gösterdi.

Sürenoğlu, “Trafiğin kesilmesinin sebebini sorduğu, bunun üzerine görevli memurlar tarafından araca alınarak Çırağan Sarayı’nda bir yere götürüldüğü, kendisine ters kelepçe takılarak, yüzüne vurularak eziyet ve işkenceye maruz kaldığı” iddiaları ile Cumhurbaşkanlığı korumalarından şikayetçi oldu. Sürenoğlu, şikayetinde ayrıca; koruma görevlilerinin hakkında “Cumhurbaşkanı’na sövdüğü ve görevli memura direndiği iddiasıyla gerçeğe aykırı tutanak tanzim ettiğini” belirtti.

4 YIL SONRA SORUŞTURMA TAMAMLANDI

Açılan soruşturmada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu, 25 Mart 2021 tarihinde koruma memurları hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Sürenoğlu’nun avukatı takipsizlik kararına itiraz etti. İtirazı değerlendiren İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin takipsizlik kararını 25 Mart 2021 tarihinde kaldırıldı.

Sürenoğlu’nun darp edilmesine ilişkin 4 yıldır devam eden soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede 2 polis sanık olarak yer aldı. İddianamede avukat Sürenoğlu’nun polis aracına alarak Çırağan Sarayında bir yere götürüldüğüne ve iki saate yakın bir süre darp edildiğine dair beyanları da yer aldı.

‘BASINA YANSIYANLAR İFTİRA’

Soruşturma sürecinde ifadesi alınan sanık polis Erman Tuştaş’ın beyanına da iddianamede yer verildi. Tuştaş ifadesinde, halen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koruması olduğunu belirtti. Sürenoğlu’nun olay günü Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiğini öne süren Tustaş, “Şahıs araç içerisinde kafasını sert kısımlara vurarak kendisine ve tarafımıza zarar verecek hareketlerde bulunup araçtan inmeye çalışması üzerine şahsın direncini kıracak ölçüde orantılı şekilde zor kullanıp plastik kelepçe yakılıp şahıs etkisiz hale getirilmiştir. Şahıs etkisiz hale getirildikten sonra şahsa karşı tarafımızca herhangi bir maddi manevi zor kullanma olmamıştır. Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yoğun trafik sebebi ile tahmini olarak 40-45 dakika içerisinde gelmesi üzerine şahıs aracımızdan indirilip olay yakalama tutanağı tanzim edilip şahsa okutulup imzalamama hakkının bulunduğu hatırlattık. Şahsın tutanağı imzalaması üzerine Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi ve koruma görevine devam ettim. Basına yansıdığı şekilde şahsın gözlerinin bağlandığı, ayrı bir odaya alınarak darp edildiği iddiaları iftiradan ibarettir” dedi.

Sanık polis Emre Fazıl Akgül’ün ise ifadesinde, “Basına yansıdığı şekilde şahsın gözlerinin bağlandığı, ayrı bir odaya alınarak darp edildiği iddiaları iftiradan ibarettir. Ayrıca Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri Çırağan Sarayı’na intikal edene kadar kesinlikle araçtan indirilmemiş ve kelepçelendikten sonra şahsa karşı maddi, manevi zor kullanma olmamıştır. Basında belirtildiği şekilde trafiğin durdurulması konvoyumuzun geçişinden değil Çırağan Caddesi’nin rutin yoğun trafiğinden kaynaklanmış” şeklindeki sözleri iddianamede yer aldı.

DARP EDİLEN AVUKAT SUÇLANDI

İddianamede Sürenoğlu’nun Kağıthane Devlet Hastanesi’nde yapılan muayenesinde çok sayıda yaralanma bulgusunun olduğunun tespit edildiği ancak Sürenoğlu’nun görevli polislere agresif davranışlarda bulunup direnmesi sonucu polislerin de bu direnişe karşı direnmesi sonucu oluştuğu kaydedildi.

Sürenoğlu’nun trafik nedeniyle makam aracının hamle yapmadan önce üç ayrı noktada trafik polislerine tepkide bulunduğunu ifadesinde belirttiğini aktaran savcı bu durumun hayatın olağan akışına uymadığını ve agresif davranış olabileceği değerlendirdi.

‘ORANTILI GÜÇ GÖREVLERİNİN GEREĞİ’

İddianamede yer alan şu ifadeler ise dikkat çekti:
“Bir ülkenin Cumhurbaşkanı veya Devlet Başkanı’nın korunması gereken kişiler içerisinde birinci sırada olduğu açıktır. Bu korumayı yapan görevlilerin en ufak bir ihmal veya hataları telafisi mümkün olmayan çok büyük olaylara sebebiyet verebilir. Bu sebepledir ki bahse konu olayda Sayın Cumhurbaşkanımızı korumakla görevli polislerin, Sayın Cumhurbaşkanı’nın makam aracına doğru hamlede bulunan ve yüksek sesle bağırarak el kol hareketleri yapan Avukat Sertuğ SÜRENOĞLU’nu yakalamaları, muhafaza altına almaları ve bu esnada orantılı bir şekilde güç kullanmalarının görevleri gereği olduğu değerlendirilmiştir.”