Yaşam

Kara deliklerin ‘aynadaki ikizi’: Beyaz delikler gerçekten var olabilir mi?

Paylaş:

Genel göreliliğe göre, matematiksel olarak beyaz deliklerin var olması mümkün. Peki, bu gerçekten var oldukları anlamına geliyor mu?

Beyaz deliklerin yapısını anlamak için önce çok daha aşina olduğumuz kara delikleri gözden geçirmeliyiz. Kara delikler, kütle çekimin evrende bulunan tüm diğer kuvvetlere baskın geldiği ve bir madde yığınını ‘tekillik’ diye bilinen sonsuz derecede küçük bir noktaya sıkıştırdığı kütle çekimsel çöküş alanlarıdır. Bu tekilliğin etrafını saran, fiziksel ve belirgin bir sınıra sahip olmayan ‘olay ufkudur’ ve burası, kütle çekimin sınırsız güçlü olduğu ve ışığın dahi ondan kaçamayacağı bir tekilliğin çevresindeki sınırdır.

Evrenin kara delikleri nasıl yarattığını biliyoruz. Çok büyük bir yıldız öldüğü zaman, devasa ağırlığı çekirdeğine çökerek bir kara deliğin ortaya çıkmasını tetikler. Kara deliğin yakınlarında dolaşan her türlü madde ya da radyasyon, bu güçlü kütle çekimi tarafından yakalanır ve olay ufkunun ardında bekleyen yok oluşa doğru çekilir.

Bu kara delik oluşum sürecini ve kara deliklerin çevreleriyle nasıl etkileşime girdiğini Albert Einstein’ın genel görelilik teorisi aracılığıyla biliyoruz. Beyaz delik kavramına ulaşmak için, öncelikle genel görelilik teorisinin zamanın akışını önemsemediğini kabul etmemiz gerekiyor. Denklemler, zaman-simetriktir; yani, matematik zaman içinde ileri ya da geri hareket ederken kusursuz biçimde çalışır.

BEYAZ DELİKLER NASIL OLUŞUR?

Hâl böyleyken, şayet bir kara deliğin oluşumunu gösteren bir film çekip onu tersine çevirecek olsaydık, etrafa radyasyon ve parçacıklar püskürten bir gök cismini izlerdik. Söz konusu gök cismi, en nihayetinde patlar ve ardında devasa bir yıldız bırakırdı. İşte bu bir ‘beyaz delik’ ve genel göreliliğe bakılırsa bu senaryo yeterince doğru.

Beyaz delikler, kara deliklerden bile daha tuhaf olabilir. Merkezlerinde yine tekillik ve sınırlarında yine olay ufku vardır. Ve yine devasa, kütle çekimsel cisimlerdir. Buna karşın, bir beyaz deliğe düşen herhangi bir madde aynı anda, ışıktan daha yüksek bir hızla dışarı püskürtülür ve oradaki beyaz parıltının çok daha fazla ışımasına yol açar. Bir beyaz deliğin dışındaki hiçbir şey hiçbir zaman onun içine giremez; zira bir şeyin olay ufkundan içeriye doğru geçmesi için ışık hızından daha yüksek süratle hareket etmesi gerekir.

NEDEN GERÇEK EVRENDE MEVCUT OLDUKLARINDAN ŞÜPHE DUYUYORUZ?

Öte yandan, şayet genel görelilik matematiği beyaz deliklere imkân tanıyorsa, o halde neden gerçek evrende mevcut olduklarından şüpheleniyoruz? Bunun yanıtı, genel göreliliğin kozmosa ilişkin tek koşul olmaması. Bizlere evrenin iç işleyişini anlatan elektromanyetizm ve termodinamik kuramlarımız gibi, başka fizik dalları da mevcut.

Kabaca söylemek gerekirse, termodinamik bağlamında, bir sistemdeki düzensizliğin ölçüsü olan ‘entropi’ kavramı yer alır. Termodinamiğin ikinci yasası, bizlere kapalı sistemlerin entropisinin yalnızca artabileceğini söyler. Farklı biçimde söylersek, düzensizlik daima artar.

Bir örnek: Bir piyanoyu ahşap öğütücüye attığınızı varsayın. Dışarı bir yığın talaş çıkar. Yani, sistemdeki düzensizlik artmış ve termodinamiğin ikinci yasası gerçekleşmiştir. Ne var ki aynı öğütücüye pek çok rastgele parça atarsanız, ondan tam anlamıyla biçimlendirilmiş bir piyano çıkmaz; zira, böyle bir durum düzensizliğin azalmasına yol açar. (Dünya’da yaşam benzeri aşırı düzenli sistemler ortaya çıkabilir; fakat bunlar Güneş’te gittikçe artan bir entropi pahasına meydana gelir. Sisteminizi hangi biçimde yapılandırırsanız yapılandırın, yine de ahşap parçalayıcılardan gerçek bir piyano çıkmayacaktır.)

YALNIZCA EVRENİN BAŞLANGICINDA ORTAYA ÇIKABİLİRLER

Kara deliklerin oluşum süreçlerini tersine çevirerek kolayca bir beyaz delik yaratamayız; zira bu durum, entropinin azalmasına yol açar ve yıldızlar, muazzam kozmik patlamalardan sonra mucizevi bir şekilde ortaya çıkmaz. Bundan ötürü, genel görelilik, beyaz deliklerin gerçekliği hususuna bilinmezci şekilde yaklaşırken, termodinamik bu görüşe kesin biçimde ‘hayır’ der.

Bir beyaz delik yaratmak için izlenecek tek yol, evrenin başlangıç aşamasında, uzay-zaman dokusunda beyaz bir deliğin varlığını ortaya çıkaran egzotik bir sürecin gerçekleşmesidir. Böylelikle, beyaz deliğin oluşum süreci, entropinin azalması sorununu ortadan kaldırır; neticede beyaz delik, basitçe zamanın başlangıcından itibaren orada olacaktır.

Maalesef, beyaz delikler de aşırı derecede dengesiz olurdu. Yine de etraftaki maddeleri kendilerine doğru çeker ama hiçbir şey olay ufkunu geçemezdi. Herhangi bir şey, tek bir foton (ışık parçacığı) dahi bir beyaz deliğe yaklaşır yaklaşmaz yok olmaya mahkûm olurdu. Şayet bir parçacık olay ufkuna yaklaşırsa, burayı geçemez ve sistemin enerjisinde ani bir artışa sebebiyet verirdi. Parçacık en nihayetinde öylesine büyük bir enerjiye sahip olurdu ki, beyaz deliğin bir kara deliğe çökmesine yol açarak varlığını sona erdirirdi.

Dolayısıyla, beyaz delikler her ne kadar eğlenceli ve akıl almaz görünseler de gerçek evrene ait gibi durmuyorlar; onlar, yalnızca genel görelilik matematiğine musallat olan hayaletlere benziyor.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu