Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İdare Şurası Lideri Emin Koramaz, “Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yılına yaklaşıyoruz. 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Kent Plancısı Dayanışma Gününde tüm vilayetlerde sokağa çıkacağız” dedi ve şu açıklamayı yaptı:
YOKSULLUK HUDUDU ALTINDA
– Boşuna mı okuduk. Merkezi siyasetlerden lokal uygulamalara kadar birçok alanda bilim ve teknik dışlanmış, mesleklerimiz yok sayılmıştır. Mühendis, mimar ve kent plancıları açlık ve yoksulluk sonu altında düşük fiyatlarla, berbat şartlarda çalışmaya mecbur bırakılmıştır. Fiyatlı çalışan meslektaşlarımızın yaklaşık yüzde 60’ı taban fiyat seviyesinde fiyatlara çalıştırılmaktadır. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın hakları erimiş, kamuda istihdam giderek daralmıştır.
SEFALET KOŞULLARI
– Cumhuriyet’in 100. yılına geldiğimizde mühendislik, mimarlık ve kent planlama başta olmak üzere birçok alanda büyük ve esaslı meseleler hayatımızı kuşatmıştır. Plansızlık, üretimsizlik, işsizlik, yoksulluk, güvencesizlik, açlık ve sefalet şartları ülkemizi teslim almıştır.
– 2000’li yıllarda inşaata dayalı bir ekonomik model benimsenmiş, üretim yerine ithalatın desteklendiği, teknoloji ve teknik hizmetlerin dahi ithalinin makbul göründüğü bir devir yaratılmıştır. Bu süreçte kamu işletmeleri parçalanarak kamuya ilişkin çimento, süt, et, yem, dokuma, orman eserleri, gemi, gübre endüstrileri, güç santralleri, kimya ve petrokimya tesisleri, maden işletmeleri, demir çelik işletmeleri, kâğıt fabrikaları, telekomünikasyon hizmetleri, ulaşım hizmetleri ve bankacılık bölümü özelleştirilerek bu alanlar milletlerarası tekellere bırakılmış, ülkemiz daha da fazla dışa bağımlı hale getirilmiştir.
– Devlet tarafından sunulması gereken teknik hizmetler piyasalaştırılmış ve hür piyasa iktisadının insafına terk edilmiştir.
MESLEKTE BÜYÜK YIKIM
– Cumhuriyet kazanımlarının birer birer tasfiye edildiği piyasacı dönüşümden tüm ömür alanlarımızın yanı sıra mühendislik-mimarlık uygulamaları, mühendislerin, mimarların ve plancıların toplumsal pozisyon ve şartları da direkt olumsuz biçimde etkilenmiştir. Meslek alanlarımızda büyük bir yıkım yaşanmıştır. Bu yıkıma bağlı olarak bir devrin beğenilen meslekleri olan mühendis, mimar ve kent plancılarının prestiji neredeyse sıfırlanmıştır. Bir afet ülkesi olmamıza karşın, daha fazla değer verilmesi gereken mühendislik, mimarlık ve planlama hizmetleri birer prosedür haline getirilmiştir.
– Meslektaşlarımız ağır işsizlik sonucu geçimlerini sağlayabilmek için meslek dışı işlere yönelmekte, tezgâhtarlık, garsonluk, kuryelik üzere işlerde çalışmaktadır. Bu acı tablo bizlere kaybedilmekte olan bir geleceği işaret etmektedir. Yüzbinlerce mühendis, mimar ve kent plancısının şuurunda “boşuna mı okuduk” sorusu belirginleşmektedir. 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Kent Plancısı Dayanışma Gününde tüm vilayetlerde sokağa çıkacak ve devamında örgütlü gücümüz ile çabayı büyüteceğiz. Tüm meslektaşlarımızı gayret etmeye çağırıyoruz.
