Yeni kanser araştırması korkuttu: Virüs üzere yayılıyor
Çağımızın hastalığı olarak öne çıkan kanser ile ilgili araştırmalar devam ediyor. Çeşitleri, teşhisi ve tedavi metotları bilim insanlarının odak noktası olurken yeni bir araştırma, hastalıkla ilgili korkutucu bir ihtimali de ortaya çıkardı.
Kanser bulaşıcı mı?
Virüs üzere yayılan bulaşıcı kanser, bir kıyamet sineması üzere görünse de hayvanlar aleminin gerçeği. Geçen hafta yayınlanan bir araştırmada da yüzyıllardır kabuklu deniz hayvanları ortasında sessizce yayılan, lösemi gibisi eski bir kanser tipinin iki versiyonu bulundu.
Bulaşıcı tümör hücreleri, istiridyeler tarafından alınmadan evvel mikroskobik bakteriler üzere suda serbestçe yüzüyor, konakçılarında çoğalıyor. Bu yayılma biçimi, köpeklerin çiftleşme yoluyla kanser hücrelerini birbirlerine geçirmesiyle emsal özellikler taşısa da aslında bulaşıcı kanser, doğal dünyada hudutlu sayıda hayvan çeşidinde görülüyor.
DAHA FAZLA BULAŞICI KANSER ÇEŞİDİ OLABİLİR
Ancak artık kabuklu deniz hayvanlarında yapılan bu son keşif ile beşerler için potansiyel tehdit oluşturan buna emsal daha fazla kanser tipinin var olduğu düşünülüyor.
Bilim insanları şimdiye kadar çok ender durumlarda kanserin beşerden beşere bulaştığını gözlemlediler. Örneğin; hamilelik sırasında kanser hastalığını bebeklerine çok az sayıda anne geçirdi.
En son yapılan araştırmada da 2016 ile 2021 yılları ortasında İspanya, Portekiz, Birleşik Krallık, İrlanda ve Fas dahil 11 ülkede, istiridyeye benzeyen yenilebilir yumuşakçalar olan 7 bin midyeden örneklenen tümör genleri sıralandı.
Geçen hafta yayınlanan bir araştırmada da yüzyıllardır kabuklu deniz hayvanları ortasında sessizce yayılan, lösemi gibisi eski bir kanser cinsinin iki versiyonu bulundu.
Birleşik Krallık’taki Wellcome Sanger Enstitüsü’nden biyolog Dr. Adrian Baez-Ortega liderliğindeki araştırmacılar, tüm kanser hücrelerinin DNA’sının yanı sıra onları barındıran hayvanların da haritasını çıkararak, 2000’ler boyunca meydana gelen yüzbinlerce genetik mutasyonun yerini tespit etti.
Araştırmacılar, kanserli tümör hücrelerinin genetik dönüşümünü takip ederek, yumuşakçalardaki bu kanserin hayvanlardaki öbür bulaşıcı kanserlerden farklı olan tutarsızlıklarını keşfettiler.
YÜZLERVEYA BİNLERCE YILDIR DEĞİŞİYORLAR
Moleküler araştırmacı Dr. Alicia Bruzos şunları söyledi: “İki bağımsız bulaşıcı kanserin varlığını açıklığa kavuşturduk ve çok daha farklı cinslerin mevcut olduğundan şüpheleniyoruz. Farklı bulaşıcı kanser tipleri hakkında daha geniş bir bakış açısına sahip olmak, tümörlerin gelişmesi ve uzun vadede hayatta kalması için gerekli şartlar hakkında bize daha fazla fikir verebilir.”
Dr. Daniel Garcia-Souto ise şunları söyledi: “Bu kanserler, muhtemelen yüzlerce yahut binlerce yıldır çok kromozomal değişikliklere ve daima genetik yine yapılanmaya maruz kalıyor; bu da, kanserlerin uzun vadede hayatta kalabilmek için kararlı genomlara muhtaçlık duyduğu teorisine meydan okuyor.”
Tüm bu araştırmalarda beşerler üzere genetik olarak çeşitli tiplerin bile bir gün yumuşakçaları öldüren bulaşıcı lösemi gibisi kanserin birtakım versiyonlarının görülebileceği öne sürülüyor.
İnsanlarda kanserin bulaşıcı olduğu daha evvel görüldü; lakin sadece tıbbi yahut araştırma ortamlarında cildin muhafazası ihlal edildiğinde…
