GüncelGündem

Antalya’da çiftçiler sel felaketinin izlerini silmeye çalışıyor

Paylaş:

Antalya’nın Kumluca ilçesinde 11 Aralık akşam saatlerinde başlayıp, sabaha kadar devam eden yağmurun oluşturduğu selin izleri devam ediyor.

Yağış sonrasında ilçe merkezinden geçen Gavur, Üleşik, Salur ve Baysı dereleri taştı.

Cadde ve sokaklar göle döndü, park halindeki otomobiller, sel sularına kapılıp, sürüklendi.

Kentte büyük ölçüde zarar yaşandı

Örtü altı üretim merkezi Kumluca’da yüzlerce sera ile çok sayıda binanın birinci katı ve müstakil evleri su bastı.

Kumluca’da 16 mahallede 21 bin dekardaki örtü altı üretim alanının 12 bin dekarı selden etkilendi. İlçede yaklaşık 3 bin çiftçininserası zarar gördü.

Çiftçilerin mücadelesi devam ediyor

Üreticiler selin yaşandığı günden bu yana sebze ve meyvelerini kurtarmak için mücadele ediyor.

Seraları zarar gören üreticiler, sel sular çekildikten sonra fidanların üst kısmında kalan ürünlerini kurtarmak için temiz suyla yıkarken, bir taraftan da toprağın kurumasını sabırla bekliyor.

“Zararın neresinden dönersek kardır”

42 yaşındaki Üretici Mustafa Erçetin , “Seralarımıza sel girdi. Meyvelerin üzerindeki çamurları temiz su ile yıkamaya çalışıyoruz. Zararın neresinden dönersek kardır.” dedi.

“Sel olduğu günden beri seranın içine girmedik”

48 yaşındaki Domates üreticisi Özcan Aydil ise “Domatesleri temiz su ile yıkıyoruz. Kurtarabildiğimiz kadar kurtaracağız. Sel olduğu günden beri seranın içine girmedik. Bugün girebildik. Seraların içi pek kuruyacağa benzemiyor. Bir hafta, 10 güne kurur sanırım. Tabii hava güneşli olursa. Çamur içinde kaldık.” diye konuştu.

“Yıkamazsak çürüyor”

28 yaşındaki Canan Akça’da “Sel sularından zarar gören domatesleri yıkamak zorundayız. Yıkamazsak çürüyor. Mahvolduk, bittik. 2 dönüm bu sera, 2 dönüm de diğer sera var. Toplam 4 dönüm. Allah’tan gelene hiçbir şey diyemiyoruz. Aniden sel geldi. Hiç olmadı, üzerindeki meyveleri kurtaralım. Fidanların üzerindeki meyveyi alsak yetecek bize. Bakırlarla (kova) çıkarmaya çalışıyoruz. Çıkmıyor.” dedi.

“Temiz sebze göndermeye çalışıyorum”

Ganimet Sarı, “Annemin evinde hiçbir şey kalmadı. Bizim de seralarımız sel suları altında kaldı. Seraların etrafındaki sular çekilmeyince bir şey yapamadık. Gece 12’de sular çekildi. Ondan sonra seranın kenarındaki betonları kırdık, seranın içindeki suları çıkardık. Domates meyvelerini yıkıyoruz.

Bir umut. Domatesler erdi (olgunlaştı). Çocuk domates kasasını tutacak, ben meyveyi toplayacağım. Çamurda seranın içinde kasa koyacak yer yok. Bu halimiz ile temiz sebze göndermeye çalışıyorum. Bizimkisi bir umut. Temiz su ile yıkıyoruz.” diye konuştu.

“Seralarımızın içerisini temizlemeye çalışıyoruz”

56 yaşındaki Bülent Sarı’da “Allah’tan gelene yapacak bir şey yok. Temiz su ile domateslerimizi yıkıyoruz. Çoluk çocuğumuzla birlikte seralarımızın içerisini temizlemeye çalışıyoruz. Yapacak bir şey yok. Bizimkisi bir umut. Devletin de belediyenin de yapacağı bir şey yok. Gelen giden yok. TARSİM yaptırdık. AFAD’dan geldiler. Evimizi temizlediler. Gelseler de ‘şunu yapacağız’ deseler, en azından beklemede kalırız.” ifadelerini kullandı.

“Hala sel suları çekilmedi”

58 yaşındaki Ayşe Baştürk’de “Hala sel suları çekilmedi. Çaresizlik içinde bekliyoruz. Evimizde beyaz eşya, oturacak, yatacak eşyalarımız kalmadı. Ne yapacağız bilmiyoruz. Kara kara düşünüyoruz.” dedi.

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu