GüncelGündem

Sağlık çalışanlarının obezitelilere ön yargılı yaklaşımı tedavi süreçlerini olumsuz etkiliyor

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – HALİL İBRAHİM MEDET – Uzmanlar, bazı hekim ve sağlık çalışanların obeziteli bireylere karşı ayrımcı yaklaşımlarının bu kişilerin tedavi süreçlerini aksatmasına hatta tamamen bırakmasına sebep olduğunu belirtiyor.

Türkiye Obezite Araştırmaları Derneği (TOAD) Başkan Yardımcısı ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Yazıcı ile “Rolüm Ağır Obezitede Ayrımcılık ve Damgalama” kitabının yazarlarından ve Pamukkale Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Araştırma Görevlisi İlkin Esen Yıldırım, AA muhabirine, 4 Mart, “Dünya Obezite Günü” dolayısıyla obeziteli bireylere yönelik ayrımcılık ve damgalamanın yol açtığı olumsuzlukları değerlendirdi.

Prof. Dr. Dilek Yazıcı, kimi sağlık çalışanlarının, obeziteli bireyleri rencide edebilecek ifadeler kullandığını belirterek, 'Nasıl bu hale geldin?' veya 'Kilo ver geçer' şeklindeki ifadelerle karşılaştığı için sağlık hizmeti almak istemediğini söyleyen obeziteli bireyler var.” dedi.

Obeziteli kişilerin, tedavi aşamasında bedenlerine uygun önlük, sedye ve tıbbi görüntüleme cihazı bulamadıklarını kaydeden Yazıcı, “Teknik yetersizliklerin yanı sıra hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının obeziteli bireylere yönelik yargılayıcı ve ön yargılı tutumları, hastaların hastaneye gitmekten geri durmaları ve tedaviyi bırakmalarına bağlı farklı komplikasyonların gelişmesine sebep olabiliyor.” diye konuştu.

– “Hekimlerin neredeyse yarısı obeziteye karşı önyargı olduğunu düşünüyor”

Yazıcı, TOAD'ın 2019'da obeziteli kişilerin tedavileri ve maruz kaldığı ayrımcılığa ilişkin hekimlerin farkındalıklarını tespit etmek amacıyla araştırma yaptıklarını aktararak bu kapsamda Türkiye'de çalışmakta olan 254 aile hekimiyle anket gerçekleştirdiklerini anlattı.

Anket yaptıkları hekimlerin neredeyse yarısının “kendilerinde ve meslektaşlarında obeziteye karşı ön yargı olduğunu” düşündüklerini dile getiren Yazıcı, “Hekimlerin yüzde 64'ü ise ön yargılı tutumlar nedeniyle obeziteli hastalara yeterince hizmet veremediğini düşünüyor.” şeklinde konuştu.

Yazıcı, kronik hastalık olmasına rağmen obezitenin, irade meselesi şeklinde algılandığına dikkati çekerek, hekimlerin yaklaşık yarısının hastalarının “kilo almaları veya vermemelerinin kendi problemi” olduğunu düşündüğünü ifade etti.

Obeziteye eklem rahatsızlıkları, şeker ve yüksek tansiyon gibi pek çok hastalığın eşlik edebileceği bilgisini paylaşan Yazıcı, tüm rahatsızlıkları fazla kiloya bağlamamanın ve hastaların kilo vermelerine yardımcı olurken rahatsızlıklarına göre farklı tedavi önerilerinde de bulunmanın önemine değindi.

Yazıcı, hastalarla tedavi sürecinde şaka maksatlı da olsa ayrımcı ifadelerin kullanılmaması gerektiğine vurgu yaparak, tıp fakültelerinin lisans eğitiminde ya da çeşitli atölyelerde obeziteli bireylere yönelik ayrımcılığa dikkat çekilmesi gerektiğinin altını çizdi.

– “Obeziteli bireylere yönelik damgalama ailede başlıyor”

İlkin Esen Yıldırım, obeziteli kişilerin, karşılaştıkları fiziksel ve duygusal sorunlarına değinerek, “Obeziteli bireyler hipertansiyon, kalp hastalığı, diyabet gibi rahatsızlıkların yanı sıra duygusal boşluk ve dışlanmışlık gibi zorluklar da yaşıyor. Bu nedenle de özellikle obeziteli bireylerin yaşadığı damgalama ve ayrımcılığın olumsuz etkilerinin neler olduğunun doğru anlaşılması büyük bir önem taşıyor.” ifadesini kullandı.

Obeziteli bireylere yönelik damgalamanın çocukluk çağlarında aile ve yakın çevrede başladığını kaydeden Yıldırım, “Aile içinde 'tombik' ve arkadaşlar arasında 'şişko patates' gibi sevimli olduğu düşünülen lakaplar çocukların eğitimini olumsuz etkilerken büyük travmalara da yol açabiliyor. Obeziteli bireyler en fazla kelimelerle yaralanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, obeziteli kişilerin kilolarıyla ilgili yakıştırma ve değerlendirmelerden hoşlanmadığına işaret ederek, şunları söyledi:

“Onlara kırıcı ve travmatik pek çok şey söylendikten sonra 'Ben senin iyiliğin için söylüyorum.' deniliyor. Bu öncesinde söylediğimiz şeylerin üstünü kapatmak ve bunları yumuşatmak için söylenmiş bir söz. Aslında onlar adına düşünüyoruz, onlar adına karar veriyoruz ve onların yapması gereken şeyleri söylüyoruz. Halbuki obeziteli bireyler zaten ne yapmaları gerektiğini biliyor. Onların yalnızca desteğe ihtiyacı var. Biraz daha fazla empati yaparak ve bir cümle eksik söyleyerek belki bir şeylerin değişmesine yardımcı olabiliriz.”

-“Obeziteli bireyler yaşamın içinden çekilerek başkalarına yer açmaları gerektiğini düşünüyor”

Aile ve eğitime ek olarak iş hayatında da obeziteli bireylerin pek çok olumsuz durumla karşılaştığını kaydeden Yıldırım, toplumda “obeziteli bireyler tembeldir, yavaştır” algısı olduğunu ve iş başvurularında bu kişilerin niteliklerinin görmezden gelinebildiğine dikkati çekti.

Yıldırım, obeziteli bireylere, işe alımlarda uygulanan ayrımcılığın, bu kişilerin hareketlerini daha da kısıtladığını aktararak, “Bazen de bu kişilerin sadece fiziğinden dolayı her türlü ağır işi yapabileceği düşünülüyor ve bel fıtığı gibi çeşitli rahatsızlıklarının ortaya çıkabileceği görmezden geliniyor.” dedi.

Obeziteli kişileri, kendilerini sıkışmış ve baskılanmış hissederek sosyal hayatın rutinine dahil olmakta tereddüt yaşadığını kaydeden Yıldırım, “İnsanları rahatsız etme kaygısıyla kendi haklarından feragat ediyorlar. 'Başkalarını rahatsız ederim' veya 'insanların bakışlarına maruz kalmayayım' düşüncesiyle gidecekleri yere mesai saatlerine denk getirmemek için bir iki saat önce gidiyorlar.” diye konuştu.

Yıldırım sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Toplum içinde karşılaştıkları olumsuz durumlar nedeniyle obeziteli bireyler yaşamın içinden çekilerek başkalarına yer açmaları gerektiğini düşünüyor. Kafeye kendilerine uygun koltuk sandalye olup olmamasına göre gidiyorlar. Obeziteli bireylere yönelik mekansal ayrımcılık, bedensel ve duygusal ayrımcılık çok ciddi boyutlarda. Obezite, multi-disipliner olarak tedavi edilmesi gereken bir hastalık. Toplumu bilinçlendirme faaliyetlerinin yanı sıra sağlıkta, eğitimde, istihdamda, sosyal yaşamda ve medya alanında reformist müdahalelere ihtiyacımız var.”

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu