Eski ABD Lider Yardımcısı Pence söz verecek
Eski ABD Lider Yardımcısı Pence’in sözcüsü Devin O’Malley, yaptığı yazılı açıklamada, “Başkan Yardımcısı Pence, yargıcın kararına itiraz etmeyecek ve yasanın gerektirdiği halde mahkeme celbine uyacak.” tabirini paylaştı.
Daha evvel Trump ile ilgili soruşturmalardan gelen hiçbir resmi davete yanıt vermeyen Pence, böylece birinci sefer büyük heyet önüne çıkacak.
Eski Lider Yardımcısı’nın, kelam konusu soruşturmayla ilgili büyük heyet önünde ne vakit söz vereceği ise bilinmiyor.
ABD Federal Mahkemesi, 28 Mart’ta, eski Lider Yardımcısı Mike Pence’in 2020 seçimlerini bozma eforlarını soruşturan büyük heyet önünde tabir vermemek için öne sürdüğü “yürütme ayrıcalığı” tezini reddetmişti.
D.C. Bölgesi Federal Mahkeme Yargıcı James Boasberg, Pence’in, eski Lider Donald Trump hakkında yürütülen “gizli belgeler” ve “6 Ocak Kongre baskını” soruşturmalarına özel yetkili uzman olarak atanan eski Başsavcı Jack Smith’in davetine karşılık vermek zorunda olduğuna hükmetmişti.
Uzmanlar, Pence’in Yargıç Boasberg’ın kararını temyize götürme hakkının bulunduğunu belirtmişti.
PENCE DOKUNULMAZLIĞI BULUNDUĞUNU SAVUNMUŞTU
Özel Yetkili Başsavcı Smith, şubatta Pence’e, 6 Ocak Kongre baskını soruşturması kapsamında Trump ile ortalarında geçen konuşmalar hakkında heyet önünde tabir vermesi için resmi davet göndermiş, Pence ve avukatları da Anayasa’ya nazaran Lider Yardımcısı’nın vazifesiyle temaslı olarak dokunulmazlığı bulunduğunu savunmuştu.
Pence, “Biden’ın Adalet Bakanlığının büyük heyet huzurunda tabir vermem için yaptığı mahkeme davetiyle çaba edeceğim zira bunun anayasaya ters ve gibisi görülmemiş olduğuna inanıyorum.” sözlerini kullanmıştı.
Trump’ın avukatları da tıpkı mahkemeye farklı bir belgeyle lider ile lider yardımcısı ortasındaki belli irtibatı koruyan “yürütme ayrıcalığı” nedeniyle Pence’in sözünün sınırlanması talebiyle başvurmuştu.
Federal mahkemenin verdiği red kararı, “Trump’ın hukuk takımının, çeşitli bahislerde eski ABD Başkanı’nı soruşturan büyük heyetlere karşı kendisinin tabir verme davetlerini sınırlama gayretlerine yönelik son yenilgisi” halinde değerlendirilmişti. (AA)
