İsveç’te kriz çıkaracak provokasyon: Tekrar yaktılar
İsveç’in başşehri Stockholm’de Irak asıllı Salwan Momika isimli bir kişi Stockholm Mescidi önünde polis müdafaası altında Kur’an-ı Kerim yaktı.
Medbargareplatsen’de bulunan Stockholm Mescidi önüne geniş polis müdafaası altında gelen Momika, etraftakilerin reaksiyonuna karşın Kur’an-ı Kerim’i yere atıp üzerine basarak İslam’a hakaret içeren kelamlar sarf etti ve ateşe verdi.
Emniyet, Kurban Bayramı’nın birinci gününde gerçekleşen provokasyon karşısında olay çıkmaması için Stockholm’deki bütün polisleri caminin önüne çağırdı.
Provokasyona müsaade verilmesine reaksiyon gösteren Stockholm Mescidi Derneği Lideri Mahmut Khalfi, provokasyonun Müslümanları derinden üzdüğünü söyledi. Khalfi, “Müslüman üyelerimiz bizi arayarak çok incindiklerini, kaygı duyduklarını ve kutsal kıymetlerine hakaret nedeniyle kendilerini inançta hissetmediklerini söylüyor” dedi.
MAHKEME YASAĞI KALDIRMIŞTI
İsveç’te şubat ayında Irak asıllı Salwan Momika, Irak’ın Stockholm Büyükelçiliği’nin önünde ve Afrika kökenli Chris Makoundout, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği’nin önünde Kur’an-ı Kerim yakmak istemiş; polis güvenlik gerekçesiyle bu provokasyonlara müsaade vermemişti. Momika ve Makoundout, polisin kararını mahkemeye taşımıştı.
İsveç Yönetim Mahkemesi ise “güvenlik riski endişelerinin” şov yapma hakkını sınırlamak için kâfi olmadığını savunarak, polisin kararını 4 Nisan’da iptal etmişti. Bunun üzerine Stockholm polisi kararı Yüksek Mahkemeye taşımıştı.
Yüksek Mahkeme, Yönetim Mahkemesinin bu kararını onaylayarak polisin “Kur’an-ı Kerim yakma yasağını” 12 Haziran’da kaldırmıştı.
HAKAN FİDAN’DAN AÇIKLAMA
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kurban Bayramı’nın birinci gününde, Kur’an-ı Kerim’e yönelik İsveç’te yapılan hareketi lanetledi.
Fidan, Twitter hesabından, İsveç’te yapılan Kur’an-ı Kerim’i yakma aksiyonuna ait paylaşımda bulundu. Paylaşımda, “Mübarek Kurban Bayramı’nın birinci gününde, Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik İsveç’te yapılan aşağılık hareketi lanetliyorum! İslam aykırısı bu aksiyonlara, söz özgürlüğü mazeretiyle müsaade verilmesi kabul edilemez. Bu usul menfur hareketlere göz yummak suça ortak olmaktır” tabiri kullanıldı. (AA)
