Havada, İçtiğimiz Suda, Yiyeceklerimizde… Mikroplastiklere Nasıl Daha Az Maruz Kalırız?

Mariana Çukuru’ndan tutun da kanımızda dolaşan kana kadar mikroplastikler her yerde… Mikroplastik parçacıklar, bağırsak, deri ve plasenta dokusu gibi biyolojik bariyerlere sızabilecek kadar küçük olabilir. ABu duruma ne kadar endişelenmeliyiz ve maruz kalmamızı en aza indirmenin bir yolu var mı?
Londra’daki Imperial College’da çevre toksikoloğu olan Stephanie Wright, şu anda epidemiyolojik ve insan dışı verilerin eksikliğinin mikroplastiklerin zararlı etkilerini henüz bilmediğimiz anlamına geldiğini söylüyor, ancak “Genel olarak partikül maruziyetini azaltmak söyleyebilirim (mikroplastik dahil) ve muhtemelen faydalı olacak”. Ancak “havada, içme suyunda, tozda ve yiyecekte” olduğu düşünülürse, şeylerden kaçınmak zor bir iştir.
Wright, mikroplastiklere maruz kalmayı azaltmak için
“Plastikteki hiçbir şeyi ısıtmayarak veya plastikle temas etmiş sıcak sıvıları tüketmeyerek başlamalı” diyor.
Buna, “plastik mikrodalgada pişirilen yiyecekler de dahil”
Su söz konusu olduğunda, şişe yerine musluğu tercih ediyor: “Bazı şişelenmiş sular – cam şişeler dahil – litre başına binlerce mikroplastik parçacık içerir.” Ve ideal olarak, filtrelenmiş olarak alırdı.
Avustralya’nın Victoria eyaletindeki Çevre Koruma Kurumu’nda baş çevre bilimcisi olan Mark Taylor’a filtrelemeden bahsettiğimde, ev tipi su filtrelerinin de genellikle plastik olduğuna dikkat çekiyor: “Eninde sonunda bozulmaya başlayacağı için dökülmeye başlayacak.” diyor.

Mikroplastik Maruziyetini En Aza İndirmek İçin Neler Yapılmalı?