GüncelGündem

Yerli halkların geleneksel yaşamı iklim değişikliği tehdidi altında

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – YETER ADA ŞEKO – Dünya nüfusunun yüzde 5’ini oluşturmalarına karşın yeryüzündeki biyoçeşitliliğin en önemli koruyucuları kabul edilen ve karbon salımı en az olacak şekilde yaşayan yerli halklar, gelişmiş ülkelerin faaliyetleri nedeniyle giderek şiddetlenen iklim kriziyle ortaya çıkan sel, hortum, kuraklık gibi felaketlerden en çok etkilenen gruplar arasında yer alıyor.

Gelişmiş ülkelerdeki başta sanayi faaliyetleri olmak üzere ulaşım, kentleşme, tüketim ve plastik kullanımında artış gibi birçok faktör iklim krizinin büyümesine yol açıyor. Öte yandan küresel ısınma ile yaşanan sıcaklık artışı sonucu meydana gelen felaketler, dünyadaki tüm grupları aynı şekilde eşit veya adil biçimde etkilemiyor.

AA muhabirinin Birleşmiş Milletler (BM) raporlarından, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının (UNDP) çalışmalarından ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (World Wide Fund for Nature / WWF) verilerinden derlediği bilgilere göre, iklim krizinin neden olduğu değişimlerden en çok etkilenen gruplardan birini, karbon salımı en az olacak şekilde bir yaşam tarzını benimseyen yerli halklar oluşturuyor. Yerli halklar, gelir kaynaklarının çoğunun toprağa ya da suya dayanması sebebiyle küresel ısınmanın etkileriyle diğer gruplara göre daha erken yüzleşebiliyor.

UNDP verilerine göre dünya üzerinde ortalama 370 milyon kişi yerli olarak kabul ediliyor. Yerli halkların iklim krizi bağlamında doğrudan en çok etkilendiği durumlar; sıcakların artmasından kaynaklanan salgın hastalıklar, kuraklık, çölleşme, orman yangınları ve orman tahribatları, tarım arazilerine ağır zararlar veren aşırı yağışlar, nehir taşkınları ile dağ ve deniz buzullarının erimesi olarak gösteriliyor.

Çalışmalarda yaşanan bu doğa olayları sonucu yerli halkların, gelir kaynaklarında kayıplar yaşadığı, sıcaklık değişimleri sebebiyle daha önce alışık olunmayan böcek türlerinin istilasına maruz kaldığı, gıda güvenliklerinin tehlikeye girdiği, artan su seviyeleri sebebiyle yaşanan kıyısal erozyon sonucu küçük adalarda var olma mücadelesi verdiği vurgulanıyor.

Bunlara ek olarak, birçok yerli halkın, iklim değişikliği sonucu meydana gelen seller, fırtınalar, tayfunlar ve kuraklık sebebiyle göç etmek zorunda kaldığına işaret ediliyor.

– Kutuplardan Avustralya’ya yerli halklar iklim kriziyle mücadele ediyor

BM tarafından yayınlanan çeşitli raporlara göre yaşamları her yönüyle doğaya bağlı olan yerli halklar dünyanın çeşitli noktalarında iklim krizinin kendi bölgelerinde oluşturduğu farklı sorunlarla karşılaşıyor. Örneğin Ekvator Amazonları'nda iklim değişikliği sebebiyle ortaya çıkan aşırı yağışların yerli halkın temel geçim kaynağı olan tarım arazilerini sular altında bırakması, mahsulleri tahrip ederek bölgede gıda güvenliği problemini ortaya çıkarıyor.

Avusturalya'daki yerli halklar olan Aborjinler ile Torres Boğazı'ndaki çeşitli adalarda yaşayan diğer yerliler de iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle karşı karşıya kalıyor. Bu toplulukların bazıları, yaşadıkları bölgedeki su seviyelerinin artması sonucu arazilerini kaybetmekten ve iklim mültecileri olmaktan endişe ediyor. Şu an adada yaşayan yerli halklar, düzensiz şekildeki gelgitler, yükselen su seviyeleri, kıyısal erozyon ve ani su baskınları ile mücadele ediyor.

Orta Amerika'da 2020'de meydana gelen Eta ve Lota kasırgalarından etkilenen Honduras, Guatemala ve Nikaragua’daki yerli halklar da çalışmalarda odaklanılan gruplar arasında. Bölgedeki yerli halklar, halihazırda finansal sıkıntılar, ayrımcılık, şiddet, maden çıkarma endüstrisinin ve enerji projelerinin baskıları, aşırı turizmin olumsuz etkileri gibi pek çok konuda olumsuzluk yaşıyor. İklim krizi ile birlikte yaşam koşulları giderek ağırlaşırken, bu bölgelerden Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etme eğilimi de artıyor.

WWF çalışmalarında ise Kuzey Kutup Bölgesi'nde yaşayan yerel halkların iklim değişikliği kaynaklı yaşadığı zorluklara dikkat çekiliyor. Araştırmalarda buzul erimeleri ile buzullarda bir geri çekilme yaşanırken, normalde bu bölgede yaşamayan katil balina gibi hayvanların bölgeye girerek avlanma dinamiklerini olumsuz etkilediği kaydediliyor. Bölgede yürütülen madencilik, gaz ve petrol çıkarma faaliyetlerinin ekosistemin dengesini bozan faktörler arasında gösterildiği çalışmalarda bu faaliyetler için tren yolu inşası gibi yeni alt yapılar oluşturulmasının, deniz trafiğinin artış göstermesinin, bölgenin doğal dengelerini etkilediği ifade ediliyor.

Ren geyiği yetiştiriciliğinin önemli bir geçim kaynağı olduğu Norveç, İsveç, Finlandiya ve Rusya’da bugün hala 100 bin kadar aktif ren geyiği çobanının olduğu aktarılan çalışmalarda, meydana gelen değişimlerin bu yaşam şeklinin devamlılığını tehdit ettiği bildiriliyor. Bunun gerekçesi olarak ise hava sıcaklıklarının yükselmesiyle kış yağmurlarında yaşanan artış sonucu ren geyiklerinin koku alma yetilerinin kaybolması gösteriliyor. Ren geyikleri tarafından sıkça tüketilen ve genellikle geyiklerin koklayarak karın altında buldukları likenlerin yağmurlar sonucunda oluşan daha sert buz tabakalarının altında kalması da bölgede hayvancılığın devamlılığı hakkında soru işaretleri uyandırıyor.

– Biyoçeşitliliğin korunmasında yerli halklara ve onların bilgisine ihtiyaç duyuluyor

Yerli halklar sahip oldukları geleneksel bilgi sayesinde biyolojik ve kültürel çeşitliliğin aktarıcıları rolünde. Dünya nüfusunun yalnızca yüzde 5'lik kesimini oluşturmalarına karşın karaların neredeyse yüzde 20-25'lik kesiminin idaresi yerli halklar tarafından yapılıyor. Bu yüzde 20-25'lik kesim, dünyanın biyoçeşitliliğini barındıran alanların yüzde 80’nini, karasal koruma alanlarının ve ekolojik olarak bozulmamış peyzajların yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor.

Çalışmalarda, iklim değişikliğinin olumsuzluklarına karşı savunmasız olmaları sebebiyle yerli hakların varlıklarının tehlike altında olduğunun altı çiziliyor.

– Bonn’da gündeme geldi

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) tarafından Almanya’da bu yıl 58’ncisi düzenlenen Bonn İklim Değişikliği Konferansı'nın gündem maddelerinden biri de kayıplar ve hasarlar için oluşturulan finansal fonların yerli halklara ulaşmasının teminatıydı. Konu üzerine gerçekleşen oturumda konuşan UNFCCC Varşova Uluslararası Kayıp ve Hasar Mekanizması Eşbaşkanı Jerome Ilagan yerli halkların topraklarının ve sularının iyileştirilmesi ve korunmasının panelin ana teması olan kayıp ve hasarlar noktasında oldukça önemli bir nokta olduğu vurgusunu yapmış, yetkililere bu konuda harekete geçmeleri çağrısında bulunmuştu.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu