Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adana’da Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu’na katıldı. Burada yaptığı konuşmada yeni anayasa bildirisi veren Bakan Tunç, “Bu millet yeni, demokratik bir anayasayı artık hak ediyor. Yeni parlamentomuz, yeni seçilen milletvekillerimiz bu manada milletimizin bizlerden beklediği yeni anayasayı, demokratik anayasayı inşallah Mecliste bir uzlaşmayla milletin huzuruna getiriler. Bütün temennimiz budur.” tabirlerini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adana’da Adalet Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından bir otelde düzenlenen Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu’nun açılışında konuştu. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki sarsıntılardan Adana’nın da etkilendiğini hatırlatan Tunç, sarsıntının yaralarının sarılması ve kentlerin tekrar ayağa kaldırılması için çalışmaların sürat kesmeden sürdüğünü lisana getirdi. Yılmaz Tunç, yargının zelzele bölgelerinde kanıtların toplanmasında büyük bir çalışma gösterdiğini belirtti.
“YATIRIMCI KENDİNİ İNANÇTA HİSSEDECEĞİ ORTAM İSTER”
Hukuk ve ekonomi bağlantısının kıymetine işaret eden Tunç, yatırımcının öngörülebilirlik istediğini, hukuk devletinin en bariz özelliğinin hukuksal güvenlik ve tüzel verimlilik prensibi olduğunu kaydetti. Bakan Tunç, yatırımcının da kendini inançta hissedeceğini, keyfi uygulamalarla karşılaşmayacağı ortam isteyeceğini, iktisadın dayandığı ana sütunun inanç olduğunu belirtti.
“BU MİLLET YENİ, DEMOKRATİK ANAYASAYI HAK EDİYOR”
Anayasa’da çok sayıda değişiklik yapıldığını anlatan Bakan Tunç, sıkıyönetimin kaldırıldığını, darbecilerin yargılanmasının önünün açıldığını söyledi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildiğini tabir eden Tunç, Cumhuriyeti güçlendiren, süratli karar alan bir hükümet sisteminin kazandırıldığını lisana getirdi. Bakan Tunç, “Bu millet yeni, demokratik bir anayasayı artık hak ediyor. Yeni parlamentomuz, yeni seçilen milletvekillerimiz bu manada milletimizin bizlerden beklediği yeni anayasayı, demokratik anayasayı inşallah Mecliste bir uzlaşmayla milletin huzuruna getiriler. Bütün temennimiz budur.” formunda konuştu.
“MİLLET BAŞKANINA GÜVENDİ”
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünü hatırlatan Bakan Tunç, hain FETÖ teröristlerinin gerçekleştirdiği kalkışmayı milletin büyük kahramanlıkla önlediğini söyledi. Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Haydi meydanlara, milletin üzerinde güç tanımıyorum” kelamlarının akabinde milletin meydanlara koştuğunu, çıplak elleriyle tankların önüne durduğunu anlattı. Yılmaz Tunç, “Milletimiz, önderinin kelamını, imajını bekledi. Başkanı iletisi verdiğinde de meydanlara koştu. Yani millet önderine güvendi, başkanı de milletine güvendi. Her iki itimat bu başarıyı sağladı ve Türkiye’nin bir uçurumun kenarından dönmesi sağlandı.” dedi.
“DÜNYAYA BÜYÜK BİR İLETİ VERDİK”
Şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Bakan Tunç, şöyle devam etti: “15 Temmuz gecesi kahramanlık gösteren yargı mensuplarımızı da kutluyorum. O gece darbeciler karşısında cübbelerini giyip ‘hazır ol’da bekleyen bir yargı sistemi değil, onların tarihe karıştığını gördük, darbecileri, milletin hakkına, hukukuna tecavüz edenleri soruşturan, birinci dakikadan itibaren soruşturan, onları gözaltına alan, tutuklayan ve millet ismine hesap soran bir yargıyı gördük. O gece kahramanca çaba eden yargı mensuplarımızı teker teker kutluyorum. İşte demokrasiye, insan haklarına sahip çıkmak budur. Milletimiz dünyaya büyük bir bildiri verdi. İnsan hakları, demokrasi çabasının nasıl yapıldığını milletimiz bütün dünyaya gösterirken yargımız da vatansever emniyet güçlerimiz de demokrasinin nasıl korunacağını bütün dünyaya göstermiş oldular.”
“YARGI KUYUMCU TERAZİSİ TİZİLİLİĞİYLE HAREKETE DEVAM EDECEK”
Mücadelenin burada bitmediğini söz eden Tunç, yargının soruşturmaları hukuk içinde yürüttüğünü söz etti. Tunç, “O gün yürürlükte olan anayasamıza nazaran harikulâde hal kararnamelerinin anayasaya tersliği tez edilemez ve yargıya götürülemezdi lakin biz buna karşın o kararnameleri Türkiye Büyük Millet Meclisine taşıdık. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kontrolünden geçerek kanunlaşan bu kararnameler Anayasa Mahkemesinin de kontrolüne açılmış oldu.” dedi. Bakan Tunç, yargının kuyumcu terazisi titizliğiyle hareket etmeye devam edeceğini vurguladı.
“REFORMLAR YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Terörün insanlık kabahati ve insanlığın ortak düşmanı olduğuna işaret eden Tunç, şöyle konuştu: “Yurt dışına kaçan teröristler için ‘İnsan haklarına saygılıyım, demokratik hukuk devletiyim’ diyen ülkelere iade taleplerimiz olduğu halde bunlara duyarsız kalındığını da üzülerek görüyoruz. Yalnızca kağıt üstünde kontratlara imza atmakla, ‘Ben hukuk devletiyim’ demekle olmuyor. Uygulamada, icraatta şayet hukuka, insan haklarına hürmetiniz varsa işte o vakit hukuk devleti olursunuz. Sayın Cumhurbaşkanımız her fırsatta bu iletisi başta Avrupa ülkeleri olmak üzere başka ülkelere de vermeye devam ediyor. 21 yılda 15 Temmuz darbe kalkışmasına, Seyahat kalkışmasına, 17-25 Aralık yargı darbe teşebbüsüne, muhtıralara, terörü azdırmak isteyenlere, ülkemizin gelişmesini ve kalkınmasını istemeyenlere fırsat vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz. Her pürüzü aşarak demokrasimizin güçlenmesi, hukuk devleti prensibimizin tahkim edilmesi için ıslahatlar yapmaya devam ettik ve devam edeceğiz.”
“İNSAN HAKLARI HAREKET PLANI HAZIRLIĞIMIZ VAR”
Arabuluculuğu geliştirmeye devam edeceklerini belirten Tunç, kira, kat mülkiyeti, iştirakin giderilmesi ve komşuluk uyuşmazlıklarında zarurî arabuluculuk uygulamasının 1 Eylül’de başlayacağını hatırlattı. Yılmaz Tunç, arabulucuya giden belgelerin yüzde 70’inde muahede sağlandığını bildirdi. Adalete inancı daha da yükseklere taşımanın uğraşı içerisinde olacaklarını söz eden Tunç, şunları kaydetti: “Yargının daha adil, faal, süratli işleyebilmesi manasında ıslahat süreci devam edecek. Şu anda tekrar bir İnsan Hakları Aksiyon Planı hazırlığımız var. Türkiye Yüzyılı’nın İnsan Hakları Hareket Planı’nı hazırlayacağız. Türkiye Yüzyılı adaletin de yüzyılı olsun diyoruz. Adalet Bakanlığı olarak adalete inancı daha da artırmanın çabasıyla tüzel öngörülebilirliğin, hukuksal güvenliğin tam manasıyla sağlanabildiği bir ortamı oluşturmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne mevzuat düzenlemelerinde teknik dayanak vermeye devam edeceğiz.”
