DünyaGüncel

ABD,Suriye’yi Tomahawk füzeleri ile vurdu..

Paylaş:

Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni konuya ilişkin acil toplantı yapmaya çağırdı

ABD Başkanı Donald Trump, kimyasal saldırının düzenlendiği öne sürülen Shariat Havaalanı’na füze saldırısı düzenlenmesi emrini kendisinin verdiğini açıkladı. Trump, ‘uygar ulusların’ Suriye’deki kıyımı sona erdirmek için ABD’ye katılmaları çağrısında bulundu. ABD’nin adalet için ayağa kalktığını söyleyen Trump, füze saldırısının Esad’ın kimyasal silah kullanması nedeniyle alındığını söyledi. Trump, ‘Esad çaresiz erkekleri, kadınları, çocukları boğdu’ dedi.

[KGVID]https://jurnalci.com/wp-content/uploads/2017/04/ABDnin-Suriyeye-füze-saldırısına-ilişkin-görüntüler-JTV.mp4[/KGVID]

ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri ise, Shariat Havaalanında pistlerin, uçakların ve yakıt depolarının hedef alındığını açıkladı.

Suriye, ABD’nin Şayrat hava üssüne yönelik saldırısının ‘sınırlı olduğunu ve beklendiğini’ açıkladı.

Suriye Enformasyon Bakanı Umran Zubi tarafından yapılan açıklamada, “Askeri gerilimin tırmanmasını beklemiyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Suriye televizyonları, birden çok havaalanının saldırıya uğradığını öne sürdü.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson Suriye’ye düzenlenen füze saldırısının kırmızı çizginin geçilmesinin ardından, ABD Başkanı Trump’ın harekete geçmesinin göstergesi olduğunu söyledi.

Öte yandan Rusya ve Birleşmiş Milletler(BM), Suriye’ye askeri müdahale konusunda ABD’yi uyardı. Rusya BM Daimi Temsilcisi Vladimir Safronkov, ABD’nin Suriye’ye askeri müdahalesinin olumsuz sonuçlar ortaya çıkarabileceğini söyledi. Safronkov, ‘Olumsuz sonuçları düşünmek zorundayız, askeri harekatın yaratacağı sorumlulukları ve negatif durumları düşünmek zorundayız’ dedi. Safronkov, ‘olumsuz sonuçların neler olabileceği’ sorusunu ‘Irak’a bakın, Libya’ya bakın’ karşılığını verdi.

Trump, ‘Suriyeli diktatör Beşşar Esad, salı günü korkunç kimyasal saldırıyı gerçekleştirdi. Bu barbar saldırıyla birçok insan ve hatta güzel bebekler yavaş, vahşice ve insafsızca öldürüldü. Esad yardıma muhtaç erkek, kadın ve çocukların canını aldı. Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığına hiç şüphe yok ‘dedi.

Trump, “Bu gece kimyasal saldırının yapıldığı askeri üssü hedef alan bir saldırı emrini verdim. Suriye’deki füze operasyonu ABD’nin güvenliği için elzemdi. Daha önceki girişimler başarısız olduğu için mülteci krizi devam ediyor ve bölgedeki istikrarsızlık ABD’yi ve müttefiklerini tehdit ediyor. Bu akşam tüm medeni ülkeleri, Suriye’deki katliamı ve her türlü terörizmi durdurmak için ABD’ye katılmaya davet ediyorum “diye konuştu.

 

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Albay Jeff Davis, “Başkan’ın (Donald Trump) talimatıyla ABD kuvvetleri, Suriye Hava Kuvvetlerine ait bir üssü yerel saatle 4.45, ABD Doğu Yakası yerel saatiyle 8.45’te seyir füzeleri ile vurdu.” açıklamasını yaptı. Saldırının Humus vilayeti sınırlarının içinde bulunan Şayrat Hava üssüne yönelik yapıldığını ifade eden Davis, fırlatılan Tomahawk Land füzelerinin Doğu Akdeniz’de konuşlu USS Porter ve USS Ross Destroyerlerinden fırlatıldığını ifade etti.

Saldırıyı, “Esed’in dehşet verici saldırısına orantılı” olarak tanımlayan Davis, saldırı öncesinde gün içerisinde Rusya’yı bilgilendirdiklerini ve Rus askerlerinin o üste bulunduğunu bildiklerini söyledi. Rusların saldırıdan etkilenmemesi için tüm tedbirleri aldıklarını ifade eden Davis, hava üssünün binasını değil sadece üssünü işleyemez hale getirecek unsurları vurduklarını ifade etti.

Pentagon, ABD’li gazetecilere Suriye’de kimyasal silah taşındığına dair iddiasına kanıt olarak bu görüntüleri paylaştı:

BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Steffan de Mistura’nın ofisinden yapılan açıklamada “Mistura, konunun muhataplarıyla görüşmeler yaparak durumu yakından takip ediyor” dendi.

Açıklamada “Mistura, konunun muhataplarıyla görüşmeler yaparak durumu yakından takip ediyor. Birleşmiş Milletler yeni bilgiler elde edilince ek açıklamalarda bulunacak” ifadeleri kullanıldı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD’nin Suriye’ye yönelik füze saldırısıyla ilgili olarak, “Esad rejiminin suçlamalarına verilmiş olumlu bir cevap” ifadelerini kullandı.

İbrahim Kalın, şu ifadeleri kullandı:

“Esed rejiminin suçlamalarına verilmiş olumlu bir cevap. Kimyasal saldırıların cevapsız kalmaması açısından önemli. Uluslararası toplumun birlik içinde hareket etmesi önemlidir. Acilen uçuşa yasak ve güvenli bölge hayata geçirilmeli.”

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, ABD’nin Suriye’yi vurması hakkında “Askeri üssün vurulması olumludur, anlamlıdır” açıklamasında bulundu.

Numan Kurtulmuş’un Fox TV’de yaptığı açıklamaları şöyle: “Askeri üssün vurulması olumludur, anlamlıdır. Rejim uluslararası alanda cezalandırılmalı. ABD’nin bu operasyonunun barışa katkıda sağlamasını umuyorum. Esad Rejimi kendi halkına zarar veremez hale gelene kadar BM yaptırım uygulamalıdır.

Suriye’de vekalet savaşlarının sonuna gelinmiştir. Bu şekilde devam ederse ABD ile Rusya ve diğer ülkeler çatışma noktasına gelir. Bizim baştan beri söylediğimiz bir şey var. Halkına karşı barbarca bir tavır sergileyenlerin bir şekilde dizginlenmesi lazım. Belli bölgelerin, mesala Fırat Kalkanı’nı gerçekleştirdiğimiz bölge gibi, güvenli bölge haline getirilmesi lazım. Suriye’deki sorununu hızlı çözümüne katlı sağlayacak şeylerden biri de güvenli bölge. Amerikalılar uzun yıllar kararsız kaldı. Güvenli bölge gibi insani anlamda nefes aldıracak konularda bir öyle bir böyle gitti. Bunun bölgeye hiçbir katkısı olmadığı gibi ABD’yi de çıkmaza soktu.”

Türkiye, Suriye’nin İdlib ilindeki kimyasal saldırı üzerine Trump Yönetimi’nin Suriye rejimine ait bir askeri üssüne yönelik operasyona tam destek verdi. Dışişleri Bakanlığı, operasyon için “son derece olumlu karşılıyoruz” derken “Benzer suçların cezasız kalmaması ve hesap verilebilirliğin tesis edilmesi yönünde atılacak adımlar Türkiye’nin tam desteğine sahip olacaktır” dedi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada “Suriye rejiminin insanlık vicdanı önünde ve ilgili uluslararası kuruluşların tespitleriyle sabit, altı yıldır gerek konvansiyonel, gerek kimyasal silahlarla işlediği  insanlık ve savaş suçlarının son örneğini teşkil eden Han Şeyhun kimyasal saldırısı sonrasında, ABD’nin sabaha karşı rejimin Şayrat askeri üssüne yaptığı operasyonu  son derece olumlu karşılamaktayız” sözleri kullanıldı.

“Benzer suçların cezasız kalmaması ve hesap verilebilirliğin tesis edilmesi yönünde atılacak adımlar  Türkiye’nin tam desteğine sahip olacaktır” diyen Bakanlık açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Rejimi halkına karşı sürdürdüğü terör ve toplu cezalandırma uygulamalarından alıkoyacak ve Suriye’de siyasi çözümün önünü açacak bir sürecin ilerletilmesi için 3 milyon Suriyeliyi barındıran bir ülke olarak uluslararası toplumla birlikte çalışmayı sürdüreceğiz.”

ABD’nin Suriye hava üssünü vurmasının ardından tüm dünyada gözler Rusya’ya çevrildi. Rusya’dan ilk açıklamalar peş peşe geliyor. Rusya Devlet Başkanı Putin’in, ”Saldırı ABD ile olan ilişkilerimize zarar verdi” dediği belirtildi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Danışmanı Dimitry Peskov, Putin’in ABD’nin Suriye’ye saldırısını, “bağımsız bir BM üyesine yapılmış bir saldırganlık” olarak nitelendirdiğini açıkladı.

Peskov, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Devlet Başkanı Putin, ABD’nin bu saldırısını bağımsız bir BM üyesine yapılmış olan bir saldırganlık olarak gördüğünü, bunun da uluslararası kurallara aykırı olduğunu söylüyor. Putin, ABD’nin Suriye saldırısı ile dünya kamuoyunun Irak’ta meydana gelen sivil kayıplarını gözlerden uzak tutmaya çalıştığına inanıyor” dedi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD ile yapılan Suriye’deki hava güvenliği anlaşmasını askıya aldığını açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Suriye’nin Şayrat Hava Üssü’ne saldırısının, terörizmle savaşan bir ülkeye yönelik ‘güç gösterisi’ niyeti taşıdığını ifade etti.

Rusya Meclis alt kanadı Duma Savunma Komitesi Başkan Yardımcısı Yuriy Şvıtkin, ABD’nin Suriye’ye füzeli saldırısına, “ABD’nin IŞİD’i kendi jeopolitik çıkarlarının kararını vermek için bir araç olarak kullandığını bir kez daha görüyoruz” diye tepki gösterdi.

Washington’un Suriye’ye füzeyle ateş açmasının “ABD’nin çifte standart politikası” olduğunu savunan Şvıtkin Rus haber ajansı Ria Novosti’ye yaptığı açıklamada, “Bu ABD’nin bir kez daha uyguladığı çifte standart politikasıdır, bunu başka şekilde adlandıramazsınız” dedi ve ekledi:

Şvıtkin, “ABD kime karşı savaşıyor? IŞİD’e karşı mı IŞİD ile mücadele edenlere karşı mı?” diye sordu.

Rusya Federasyon Konseyi Savunma Komitesi Başkanı Viktor Ozerov, ABD’nin Suriye bombardımanını, “BM üyelerine karşı yapılan agresif bir eylem” diye nitelendirdi ve Rusya’nın Suriye’de ABD ile “askeri işbirliği kanallarını kesebileceği” uyarısı yaptı.

Rus haber ajansı Ria Novosti’de yer alan habere göre, Federasyon Konseyi Savunma Komitesi Başkanı Viktor Ozerov, ABD’nin Suriye’ye karşı giriştiği saldırıyı “Bu eylem BM üyelerine karşı yapılan agresif bir eylem” diye nitelendirerek, Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’nin toplanmasını talep edeceğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi olmayan üyesi Bolivya da daha önce yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’nin Shayrat Hava Üssü’ne düzenlediği roket saldırısı görüşmek üzere Güvenlik Konseyi’nin acilen toplanmasını istedi.

İran, ABD’nin Suriye’deki Şayrat Hava Üssü’ne düzenlediği füze saldırısını “şiddetle” kınayarak, saldırının “uluslararası hukuka aykırı tehlikeli bir hareket” olduğunu belirtti.

İran Dışişleri Bakanlığı yazılı açıklama yaprak, “İran, Amerikan savaş gemilerinden Suriye’deki Şayrat Hava Üssü’ne yapılan saldırıyı ve her türlü tek taraflı askeri eylemi şiddetle kınıyor” ifadelerine yer verdi.

Bakanlık Sözcüsü Behram Kasımi azmasıyla yayımlanan açıklamada, “İran her türlü kimyasal silah kullanımını şiddetle kınıyor, aynı zamanda bunun bir bahane olarak kullanılıp tek taraflı eylemlerde bulunulmasını tehlikeli, uluslararası hukuka aykırı ve yıkıcı bir hareket olarak görmektedir ” denildi.

Açıklamada, “Suriye’nin İdlib kentindeki şüpheli kimyasal saldırının failleri ve bu olaydan yararlananlar belirsizliğini korurken, ABD’nin Suriye’ye füzeli saldırısı, çökmeye yüz tutmuş teröristlerin güçlenmesine neden olup Suriye ile bölgedeki durumun daha da karmaşık hale getirecek” diye kaydedildi.

Rus Senatör Aleksey Puşkov, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’ye girmesi halinde kendisinden önceki George Bush ve Barack Obama ile aynı sırada olacağını söyledi.

Puşkov Amerika’nın saldırısının ardından sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “21. yüzyılda her ABD Başkanı’nın Orta Doğu’da bir savaşı hatta bazen iki savaşı vardı. Eğer Trump, Suriye’ye girerse Bush ve Obama ile aynı sırada yer alacak” dedi.

Humus Valisi Talal el Barazi, saldırıda 5 ölü ve 7 yaralı olduğunu söyledi. Vali, üssün yakınlarında bulunan köyde sivil kayıplar olduğunu aktardı. Barazi saldırıya ilişkin “İlk değil, son olacağına da inanmıyorum” dedi.

Suriye Devlet Televizyonu ise, ABD’nin Shayrat Hava Üssü’ne düzenlediği saldırıda sivil kayıpların olduğunu duyurdu.

Rus RIA Haber Ajansı’nın haberine göre Suriye Devlet Televizyonu, ABD saldırısını duyurduğu haberinde, “ABD tarafından ülkemizin orta kesimlerindeki hava üssüne yapılan roket saldırısında sivil kayıplar verilmiştir” denildi.

Suriye resmi haber ajansı SANA, askeri kaynaklara dayandırdığı haberde, “Sabah gündoğumu ile birlikte Suriye’nin orta bölgesinde yer alan bir hava üssümüz Amerikan saldırısına uğradı. Saldırıda kayıplar yaşandı” ifadelerini kullandı.

 

Suriye yerel basını ABD’nin Suriye’nin Shayrat Hava Üssü’ne düzenlediği roket saldırısının ardından terör örgütü IŞİD’in saldırıya geçtiğini duyurdu.

Rus haber kanalı RT’nin haberinde, IŞİD’li teröristlerin, ABD’nin vurduğu Shayrat Üssü yakınlarında saldırıya geçtiği belirtildi.

 

İsrail Başbakanı Benyamin Natanyahu, ABD saldırısına destek vererek şunları söyledi: “Başkan Trump kimyasal silahların kullanılması ve yayılmasını tolere etmeyeceği yönünde hem söz hem eylem olarak güçlü ve net bir mesaj gönderdi. İsrail, Başkan Trump’ın bu kararına tam destek vermekte ve Esed rejiminin korkunç eylemlerine karşı verilen bu kararlılık mesajının sadece Şam’da değil, aynı zamanda Tahran’da, (Kuzey Kore’nin başkenti) Pyongyang’da ve diğer yerlerde de yankılanmasını ümit etmektedir.”

Başkanlık yarışında Donald Trump karşısında yenilgiye uğrayan ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, ABD’nin Suriye’ye başlattığı füze saldırısından kısa süre önce yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye devlet Başkanı Beşar Esad’ın kontrolünde bulunan havaalanlarını yok etmesi ve Suriye’de uçuşa yasak bölge oluşturulması gerektiğini söyledi.

New York’ta “Dünya Kadınlar Zirvesi”nde konuşan Clinton, “Esad’ın hava kuvvetleri var. Bu hava kuvvetleri, son yıllar içinde gördüğümüz gibi, geçtiğimiz günlerde de gördüğümüz gibi sivillerin ölümlerine yol açan hava kuvvetleri. Esad’ın havaalanlarını çoktan yok etmeliydik, hala yok etmemiz gerektiğine inanıyorum” dedi.

Böylelikle Esad’ın aralarında Sarin gazının da bulunduğu kimyasal silahlarla masum insanların önleneceğini söyleyen Clinton, “Esad’a göre, kendisine karşı olan herkes terörist; Putin de böyle düşünüyor. Hava gücüyle, Esad’ın politikalarına destek verdi” diye konuştu.

Kendisinin başından beri Suriye’de “uçuşa yasak bölge” oluşturulmasından yana olduğunu belirten Clinton, görevde olduğu dönemde kendisine, “Ruslardan korkmuyor musun?” sorularına karşılık, “Bence Rusların bizden korka zamanı artık; çünkü insan hakları, insanlık onuru, Suriye halkının geleceği için çalışan biziz. Bunları Putin’e ve çevresindekilere söyleyecek öz güvenim de var. Uçuşa yasak bölge konusunda bizle misiniz, değil misiniz? Karışıklığa, çatışmaya yol açmak istemiyoruz. Ama bu kıyımı ve bölgede yarattığı sorunları görmezden gelemeyiz” diye karşılık verdiğini aktardı.

 

ABD, Suriye’deki hedefleri, Akdeniz’deki gemilerinden attığı Tomahawk füzeleri ile vurdu.

Her biri 1 milyon 590 bin dolar fiyata sahip füzelerden 59 adet ateşlendi. Nokta atışı yapabilen ve seyir füzesi sınıfındaki Tomahawk’lar gemi, denizaltı veya karada konuşlu fırlatıcılardan (launcher) atılabiliyor.

Askeri adı BGM-109 olan Tomahawk füzeleri ilk olarak 1991’deki Birinci Körfez Savaşı’nda Irak hedeflerine karşı kullanılmıştı. Körfez Savaşı, gemilerden atılan Tomahawk’lar ile başlamıştı. ABD’nin sadece İngiltere’ye sattığı bu füzeler, 1,100 kilometre menzile sahip. Toplam 1600 kilogram ağırlığındaki füze, 450 kilogramlık savaş başlığı taşıyor. Tomahawk’lar hedeflerini askeri uyduların hassas verilerini kullanarak buluyor.

Amerikan Raytheon firmasının üretimi olan Tomahawk’lar, zırh delici, parça tesirli veya nükleer başlık taşıyabiliyor. Dördüncü nesil füzelerde, hareketli hedefler de takip edilip vurulabiliyor.

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu