Aile Tabipleri: Tek taraflı kontrat ile değil garantili çalışmak istiyoruz

TTB Aile Hekimliği Kolu, Sıhhat Bakanlığı’nın iki yılda bir aile tabipleri ve başka ASM sıhhat çalışanlarıyla yaptığı tek taraflı kontrat öncesi 2022-2024 devri için hazırladığı mukavele taleplerini kamuoyu ile paylaştı. TTB Aile Hekimliği Kolu Sekreteri Sibel Uyan, “Tek taraflı mukavele ile değil garantili çalışmak istiyoruz” dedi. 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK) Orta Anadolu Bölge Toplantısı Eskişehir’de yapıldı. Eskişehir Bilecik Tabip Odası’nda düzenlenen toplantıda, Sıhhat Bakanlığı ile aile doktorları ve öbür ASM çalışanları ortasında tek taraflı yapılan kontrat öncesi talepler görüşüldü.

Toplantıya, TTB Merkez Kurulu üyeleri Dr. Adalet Çıbık, Dr. Alican Bahadır, Dr. Aydın Tatlı ve Dr. Kazım Doğan Eroğulları, Eskişehir-Bilecik Tabip Odası yönetici ve üyeleri ile İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Şanlıurfa, Gaziantep, Balıkesir, Manisa ve Denizli’den aile doktorları katıldı.

“TALEPLERİMİZ KABUL GÖRENE TEK ÇABAMIZ DEVAM EDECEK”

“Tek taraflı kontrat ile değil teminatlı çalışmak istiyoruz” diyen TTB Aile Hekimliği Kolu Sekreteri Sibel Uyan şunları söyledi:

“Hazırladığımız mukavele, taleplerimiz hem toplumun sıhhat hakkı hem de birinci basamak sıhhat çalışanlarının haklarını gözeterek hazırlanmıştır. Toplumun gereksinimi kadar ve faydasına olacak esirgeyici sıhhatin önemsendiği kamu gücüyle sunulacak birinci basamak sıhhat hizmetleri ve sıhhat çalışanlarının ceza ve performansa dayalı olmayan garanti içeren emeğinin karşılığı bir fiyat ve öbür haklarının korunduğu kontrat taleplerimiz kabul görene dek gayretimizi en faal bir biçimde sürdüreceğiz.”

“ÇALIŞANLARIN HAKLARI KARŞILANMALIDIR”

ASM’de çalışan tabiplere her altı ayda bir sendikalar tarafından belirlenen yoksulluk hududu sayılarının en az 2 katının altında olmamak kaydıyla, net temel fiyat ödenmesini talep ettiklerini tabir eden Uyan taleplerini şu formda sıraladı:

“Birinci basamak sıhhat hizmetleri; ‘koruyucu hizmetlerin’ temel alındığı, toplumun tümüne, gereksinimi olan, bölge ve nüfus tabanlı, eşit, ulaşılabilir, büsbütün fiyatsız, kâfi ve nitelikli insan gücüyle, birinci ve ikinci basamak kurumlarıyla karşılıklı iş birliği içinde sunulmalıdır.

Topluma yönelik birinci basamak hami sıhhat hizmetlerinin kâfi seviyede sunulması için, bulaşıcı hastalıklar, salgın denetimi, isimli tıbbi hizmetleri ve mevt kayıt hizmetleri, etraf sıhhati hizmetleri, konutta sıhhat hizmetleri, ağız ve diş sıhhati hizmetleri veren kurum ve ünitelerin takımları güçlendirilmeli, çalışanların temel hakları kâfi seviyede karşılanmalıdır.

Birinci basamak sıhhat hizmetinin; çeşitli nedenlerden ötürü Aile Tabiplerine kayıtlı olmayan bireylere (sığınmacı, mevsimlik personel, kimliksizlere vs.) konuk nüfusa da, çalışanların emeğinin karşılanması şartıyla sunulmasını; doktor başına düşen nüfusun, tabibin aldığı fiyatı değiştirmeyecek biçimde azaltılmasını talep ediyoruz.

Pandemi sürecinde yaşadığımız en değerli sıkıntılardan biri hizmet verilen ASM yerlerimizin, binalarımızın uygunsuzluğu olmuştur. Bu durum hem sıhhat çalışanlarının hem de hizmet alan halkın sıhhatini epeyce olumsuz etkilemektedir. ASM’lerin standart projeler dâhilinde, A sınıfı statüsünde kamu binalarında hizmet vermesi, ortak kullanılacak demirbaş ve tıbbı gereçlerin sağlanması, yenilenmesi, binaların her türlü bakım tamir muhtaçlığının vaktinde ve tam olarak sağlanmasını istiyoruz.

ASM’lerde çalışan tabip ve öbür sıhhat çalışanlarına, kamu vazifelisi statüsünde, toplu kontrat ve grev hakkı içeren güvenceli/güvenli iş, inançlı çalışma ortamının sağlanmasını talep ediyoruz.

Aile Sıhhati Ünitelerinin kimilerinde aile tabipleri tek başına çalışmakta, başta aşılama, izlem ve salgın denetim hizmetleri olmak üzere hizmetin bütününde aksamalar olduğu bilinmelidir. Aile doktorlarının tümü aile sıhhati çalışanları ile birlikte çalışacak formda kâfi insan gücü sağlanmalıdır.

Aile hekimliği hizmetine olumlu katkısı olmayan, keyfiliğe açık nitelikteki ceza puanı ve negatif ya da müspet performans uygulamalarının büsbütün kaldırılmasını talep ediyoruz.

Haftalık çalışma mühletinin en fazla 40 saat olduğunun kabul edilmesi ve bu süreyi aşacak biçimde düzenleme yapılmasından kaçınılması, nöbet ismi altında yahut öteki isimlerle esnek ve fazla mesai uygulamalarının bir daha gündeme getirilememesini talep ediyoruz.

Cezaevleri, kreş, bakımevleri ve askeri birlikler üzere özel hizmet gerektiren kümelere sunulacak birinci basamak sıhhat hizmetlerinin, gereksinime uygun düzenlenmiş kurum hekimlikleri tarafından verilmesini talep ediyoruz.

Bebek-çocuk aşıları ile bebek-çocuk ve okul izlemleri, hamile ve 15-49 izlemlerinin tam yapılabilmesi, toplum tabanlı kanser taramaları, gerekli eğitim ve bilgilendirmelere kâfi vakit ayrılabilmesi için ünite başına ek hemşire takımının sağlanmasını talep ediyoruz.

Sağlık Bakanlığı’nın pandemi devrinde sıhhat çalışanlarının kullanması gayesiyle standartlarına uygun kâfi seviyede şahsî kollayıcı ekipmanların şartsız ve vaktinde sağlamasını talep ediyoruz.

Aile tabiplerinin, mevzuatta tanımlanan ‘hastayı reddetme’ ve ‘tedaviyi bitirmeden bırakma’ haklarını kullanabilmesinin önündeki pürüzlerin kaldırılmasını ve mevzunun acilen değerlendirilip yerine getirilmesini talep ediyoruz.”

“COVID-19 MESLEK HASTALIĞI OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ”

“Pandemi sürecinde onlarca doktor ve sıhhat çalışanı mesleklerini yaptıkları müddette Covid-19 nedeniyle ömürlerini yitirdi, Covid-19 meslek hastalığı olarak değerlendirilip, bunun için yasal düzenleme yapılmalıdır. Hekimlik mesleğinin riskli meslek kümesi içinde kıymetlendirilerek, mesleksel yıpranma ve misyon tazminatının ödenmesi için gerekli yasal düzenlemelerin geriye dönükte yapılmasını talep ediyoruz.

Kıdem tazminatı özelden aile hekimliğine geçen meslektaşlarımıza ve aile sıhhati çalışanlarına da eşitlik unsuru gereği ödenmelidir.

Ayrıca, aile hekimliği uzmanlık eğitimi planlanırken tabiplerin birinci basamak sıhhat hizmetinde geçirmiş olduğu müddet ve tecrübeler dikkate alınıp, TTB Genel Pratisyenlik Enstitüsü’nün (GPE) bu alandaki çalışmalarının temel alındığı tamamlayıcı bir programın acilen yaşama geçirilmesini talep ediyoruz.

Aile doktoru asistanlarının saha eğitimlerinin standardize edilmesi, aile tabibi uzmanlarının aile tabibi olarak yalnızca birinci basamak ünitelerinde istihdam edilmesini öneriyoruz.

Aile Hekimliği Sistemine geçilmesiyle kapatılan ‘Adli Tıp Birimleri’nin, vilayetlerin nüfuslarına nazaran yine oluşturularak isimli raporların ve defin ruhsatlarının verilmesi işinin bu mevzuda eğitim almış, bilgi, maharet ve tecrübe sahibi tabiplerce yapılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz.

Tüm kanser taramalarının, toplum sıhhatine sağladığı yararının ve bilimsel geçerliliğinin aktüel bilimsel ispatlar ışığında titizlikle gözden geçirilmesini talep ediyoruz.

Sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarına karşı ASM seviyesinde önleyici, caydırıcı önlemlerin alınmasını, ASM’lerin güvenliğinin Sıhhat Bakanlığı tarafından acilen sağlanmasını, her ASM’ye bir güvenlik elemanı takımının sağlanmasını talep ediyoruz.”