AKP Sözcüsü Çelik, partisinin Merkez Yürütme Şurası (MYK) toplantısının akabinde açıklamalarda bulundu.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Çelik’in tabirlerinden öne çıkanlar şöyle:
* “Barış konusunda ısrar edenin Türkiye olduğu görülüyor. Esir takası ve tahıl koridoru öne çıkıyor. Cumhurbaşkanımız teşebbüslerini sürdürmeye devam ediyor. Rusya’nın ve Ukrayna’nın alternatif planı kelam konusu oldu. Biz Karadeniz’de çatışma ortamı olmasını istemiyoruz. BM çatısı altında iki ülke ile sürecin yürütülmesi gerektiğini söz ediyoruz. İki tarafından masaya dönmek için Batı’dan beklentileri var. Müzakereler BM aracılığıyla yapılmalı. Bunların canlanmasıyla üçlü inisiyatifin tamamlayıcı olması değerlidir.
AB İLE İLİŞKİLER
* Seçimler sonrasında ortaya çıkan tabloyla AB ile Türkiye ortasındaki ilgilerin sıkılaşmaya başladığı gelişmeler ile de karşı karşıyayız. Bu çerçevede vize serbestisi ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi hususları öne çıkmaktadır.
KARABAĞ’DAKİ SON DURUM
* Karabağ’da yapılan kelamda seçimin hiçbir meşruiyeti yoktur. Azerbaycan’ın reddettiği üzere Türkiye de reddetmiştir. Gürcistan ve ABD’den de açıklama geldi. Bunların değerli olduğunu söylemek isterim. Bütün bunlar bir bakıma da Ermenistan hükümetine karşı yapılmış oluyor. Ermenistan’ın bu tip korsan seçimlerden uzak durması gerekir. Türkiye kuşkusuz kardeş Azerbaycan’ı direkt desteklemektedir. Gerginliği yükseltmek Ermenistan’ın işine yaramaz.
SEZGİN TANRIKULU’NA TEPKİ
* CHP vekilinin teröre takviye açıklamasının CHP’nin seçim devrinde terör örgütlerinin takviyesini alan bir kampanya yürütmesinin sonucu olduğunu düşünüyorum. CHP Sözcüsü çıktı, ‘bunu kabul etmiyoruz, yetkili konseylerimizde değerlendireceğiz’ dediğinde pahalı olabilirdi. Fakat bunun evveliyatı var. Seçim devrinde Kılıçdaroğlu’nun adaylığına terör örgütleri aleni takviye verdi. Hepimiz seçim meydanlarında bağırdık, ‘bu dayanağı reddedin’ diye. 14 Mayıs seçimlerine kadar Kılıçdaroğlu bunların hiçbirini reddetmedi. İkinci cinse gidildiğinde bir şeyler söylemeye çalıştı lakin orada o denli bir sabıka duruyordu ki, manası kalmadı. Genel liderleri böyleyken, milletvekilinin söylediği tekil bir şey olmaktan çıkıyor.”
