AKP’li Karamürsel Belediye Başkanı: Bir meczup evime gelip hesabımı kesmekle tehdit etti, partimden kimse beni aramadı

Ergün Demir

AKP’li Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, evine tanımadığı bir kişinin gelip kendisini tehdit ettiğini belirtti, partisine sitem etti. Yıldırım, “Bir meczup evime gelip hesabımı kesmekle tehdit etti, partimden kimse beni aramadı” dedi. 

TV 262’nin konuğu olan İsmail Yıldırım söz konusu saldırı sonrasında partisinden kendisini yalnız bıraktığını, ilçe belediye başkanlarının, il başkanının, büyükşehir belediye başkanının kendisini arayıp geçmiş olsun bile demediğini belirterek tepki gösterdi.

Yıldırım şunları kaydetti:

“Benim bugün çok üzüldüğüm, sıkıldığım bir gün. Biz belediye başkanları bu göreve geldikten sonra insanlar bize makam odası olan, makam arabası olan, adamları olan, istediğinde her şeyi yapabilen biri olarak bakalar bize. Ama bunun bir de arka görüntüsü vardır. Hizmet ederken bizim çektiğimiz bazı zorluklar vardır. Biz zaman zaman tehditlerle, zaman zaman şantajlarla, zaman zaman iftiralarla, hakaretlerle karşı karşıya kalırız.

“Bir meczup, bir bağımlı evimi gelip tehditler savurdu”

Bir belediye başkanı bu sıkıntıları tek başına çekmez. Ailesi de benzer olaylarla karşı karşıya kalır. Ben bugüne kadar birkaç olay dışında çok fazla olay yaşamadım. Ama dün (3 Eylül 2022) başıma bir olay geldi. Dün akşam itibariyle bir meczup, bir bağımlı ilk defa benim evde olmadığım bir saatte evime geldi. Ve eşime, benim evimde tehditler savurdu. Beni hesabımı kesmekle tehdit etti. Şimdi bu olabilir. Bana tehdit gelebilir. Konu adli vaka olarak emniyete bildirildi. Sağ olsun emniyet güçleri şahsı hemen aldılar. Ben akşam bu olayı yaşadım. Akşam bu olayı yaşadıktan sonra il emniyet müdürümüz, Kocaeli Valimiz beni aradı.

“Partimden kimse aramadı”

Ama maalesef bugün beni ne ilçe başkanım, ne kadın kolları başkanım, ne gençlik kolları başkanım ne de il başkanım aramadı. Beni partimden kimse aramadı. Benim hayatımda bu dönüm noktası. 2010 yılından bu yana AK Parti’ye hizmet eden bir belediye başkanıyım.  Bu partinin bir mensubu olmaktan, sayın Cumhurbaşkanımızın bir neferi olmaktan gurur duyan bir insanım. Bugüne kadar bu partinin yüzünü kızartacak hiçbir şey yapmadım. 40 sene sonra Karamürsel’de ilk defa bir iktidar partisi belediye kazandı.

“Bu teşkilat yapısını bu hale getiren arkadaşlar benim siyasi arkadaşım olamazlar”

2014’te AK Parti benimle beraber girdiği seçimde Karamürsel Belediyesi’ni kazandı. Şimdi bakın bu teşkilat yapısını bu hale getiren arkadaşlar benim siyasi arkadaşım olamazlar. Kimse şimdi çıkıp da ben duymamıştım, arayacaktım demesin.

“Siyasi arkadaşlarım birinin dişi ağrısa sırıtarak fotoğraf çektirmek için onun yanına giderler”

Karamürsel’de herkesin bildiği, duyduğu bir olay, emniyet müdürünün bildiği bir olay, bunu teşkilatın bilmemesi gibi bir olay olamaz. Olay bu kadar vahim. Benim 18 senelik meslek hayatımda ilk defa başıma böyle bir şey geliyor. Benim siyasi arkadaşlarım birinin dişi ağrısa sırıtarak fotoğraf çektirmek için onun yanına giderler.

İlçe belediye başkanları, 10 senedir bu partiye hizmet veren bir belediye başkanı, 2 dönemden AK Parti’den seçilmiş bir belediye başkanının bir meczup evine gidip ona tehditler savuruyor. Benim teşkilatımdan birisi çıkıp beni aramıyor. Bu particiliğin dışında farklı bir olaydır.

“Siyasi nezaketin bile ortada kalmadığı bir olayı anlatıyorum size”

Sevmek sevmemek farklı bir şeydir. Siyasi nezaketin bile ortada kalmadığı bir olayı anlatıyorum size… Benim bundan önceki ilçe başkanlarımla, il başkanlarımla her zaman aram iyiydi. Çünkü ben teşkilatçı bir adamım. Teşkilata zarar getirecek bir iş yapmam. Eğer ben bir şey yapıyorsam karşımdaki bir şey yapmıştır. Ben bir şey yapmam.

“Bu saatten sonra çok konuşacağım”

Bugüne kadar sustum. Bugüne kadar ağzımı açıp hiçbir şey söylemedim. Ama bu saatten sonra çok konuşacağım. Beni saymayan, bırakın belediye başkanı olduğumu, insan olarak bana hürmet ettiğini kişiler böyle bir olay başıma geldiğinde yanımda olmayacaklar da ne zaman yanımda olacaklar? Ben onlar ne abiliğine inanırım, ne kardeşliğine inanırım, ne samimiyetine inanırım, ne dava arkadaşlığına inanırım.

“Bugün Karamürsel ilçe teşkilatının içinde bir yapı var”

Ben buradan herkese sesleniyorum. Lütfen empati yapın. Benim yerime kendinizi koyun. Bugün Karamürsel ilçe teşkilatının içinde bir yapı var. Bu yapının benimle ilgili bir problemi var görüyorum ki. Böyle bir problem varsa hesabını da ben göreceğim.

“Beni belediye başkanı olarak görmeyen, partisinin üyesi bile saymayan zihniyetle sonuna kadar savaşacağım”

Bugüne kadar partime saygımdan konuşmadım. Büyüklerime geleceği gösterdim, sıkıntılar olabileceğini söyledim. Ama beni dinlemediler. Ben il başkanıma, büyükşehir belediye başkanıma, milletvekillerimize sesleniyorum. Karamürsel’de artık mızrak çuvalı yırttı.

Ben bugün teşkilat başkanlarımızın, milletvekillerimizin gelip hep birlikte benimle fotoğraf vermesini isterdim. Ama olmadı. İlçe belediye başkanlarımızın, büyükşehir belediye başkanımızın haberi olmayabilir. Belki il başkanımızın da haberi olmayabilir. Ancak ilçe başkanı onlara haber verecekti. İlçe başkanının olaydan haberi vardı. Beni belediye başkanı olarak görmeyen, partisinin üyesi bile saymayan zihniyetle sonuna kadar savaşacağım.

18 yıldır Karamürsel sokaklarında korumasız gezdim. Yarın da yürüyeceğim. En büyük hainlik benim gözümün içine baka baka, bana “abi”, “başkanım” diyecekler, benim başıma herkesin esefle kınaması gereken bir olay geldiğinde gık demeyecekler. Memnun mu oluyorsunuz, böyle mi sizin teşkilatçılığınız.

“Yukarıdan birilerinin parmak işaretiyle seçilmedim ben”

Ben bugün bazı şeyleri gözden geçiriyorum. Nezaketen yoksun düşüncelerle artık bu saatten sonra savaşacağım. Ben Karamürsel halkının oylarıyla oraya oturdum, üç-beş tane delegenin oyuyla, yukarıdan birilerinin parmak işaretiyle seçilmedim ben.

“Bugün artık hiçbir şeyi konuşamaz ortama geldik”

Bugün artık hiçbir şeyi konuşamaz ortama geldik. Bugün herkesin suspus edildiği haldeyiz. Aman seçim var konuşma… Böyle bir nezaketsizliği, böyle bir değersizliği, saygısızlığı benim yapımda bir adamın kabul etmesi mümkün değil. Sonu ne olursa olsun, ben bu saygısızlığı, ukalalığı, hazımsızlığı, dışlanmışlığı kabul etmeyeceğim. Burası benim evim. Ben dışarıdan değil, kendi evimin içinde mücadele edeceğim. Kiminle bu konuların görüşülmesi gerekiyorsa görüşeceğim. Hiçbir şeyden korkum yok. Sonu ne olursun… Bazıları 18 yıl oldu artık İsmail başkan bir sonraki dönem olmaz diyorlar. Onu ancak Allah ve millet bilir.”