‘Bebek, annenin içtiği her 1 sigarayı 40 sigara üzere algılıyor’
’17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nde, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yenidoğan kısmında aktiflik düzenlendi. Prematüre doğumla dünyaya gelenlerin ve ailelerinin katıldığı programda konuşan Trakya Üniversitesi Çocuk Sıhhati Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Acunaş, erken doğumla dünyaya gelen bebekleri yaşatmayı amaçladıklarını söz ederek, “Hepimizin emeli, bu bebeklerimizi hayatta tutabilmek ve yaşatabilmek. En büyük amacımız bu. Bu bahiste aileler, bize her vakit takviye. Biz de onların yanında olmaya çalışıyoruz lakin problemleri az değil, çok güç süreçten geçiyorlar biliyorsunuz.
Bu bebeklerin yaşatılmasında bize takviye olan yalnızca yenidoğan ağır bakım grubu olarak değil, bayan doğum takımı, bilhassa çocuk cerrahisi, kardiyolojisi, çocuk nörolojisi üzere birçok anabilim kısmı, bizim yanımızda, takviye oluyorlar bu bebeklere. Onlara minnet borçluyuz, şükranlarımızı iletiyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz bu bebekler için ve onları hayatta tutabilmek için” dedi.
‘SON YILLARDA HAYAT BAHTLARI ARTTI’
Prof. Dr. Acunaş, 37 gebelik haftasını tamamlamadan dünyaya gelen her bebeğin ‘prematüre’ olarak isimlendirildiğini kaydederek, “Her prematüre de tıpkı değil. Mesela 32 haftadan evvel doğan bebekler daha sorunlu olabiliyor. 32 ile 36 hafta ortasına orta prematüre diyoruz. 32 ile 30 hafta ortasına hudutta prematüre diyoruz, problemler bebek ne kadar erken doğarsa o kadar artıyor.
Artık bu bebeklerin ömür talihi, son yıllarda o kadar arttı ki, artık 26 hafta altını da yaşatmaya başladık. Bu muvaffakiyet mıdır? Zira bu bebeklerin bir kısmı özürlü olabiliyor fakat tekrar de ömür talihleri var. 23 haftanın altında bu bebekleri yaşatma bahtımız yok” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’DE HER 100 BEBEKTEN 15’İ PREMATÜRE DOĞUYOR’
Türkiye’deki durumu pahalandıran Prof. Dr. Acunaş, “Prematüre doğmanın sonuçlarına bakarsak, bugün Türkiye’de her doğan 100 bebekten 15’i prematüre doğuyor. Dünya sayılarına bakarsanız yaklaşık 10 bebekten birisi. Giderek de artıyor. Türkiye’de yüzde 11’di, şimdilerde 15’lere çıktı. Zira yardımlı doğum teknikleri yani tüp bebek üzere teknikler giderek artmaya başladı.
Bunlarla ilgili sıkıntılar da biraz artıyor gözükse de yaşatıldığı için artıyor. Yaşatılmadığı vakit aslında bu sıkıntıları tespit etmeniz mümkün değil. Şu anda en değerli bebek vefat nedeni yeni doğanda prematüre bebeklerin meseleleri ortaya çıkıyor. Hasebiyle da çok kıymetli bir konu” tabirlerini kullandı.
‘SİGARA ÇOK DEĞERLİ BİR TEHDİT’
Prematüre doğumda bebeğin anne karnında kalmasını engelleyen birçok şart olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Betül Acunaş, “Anne yaşı burada bir faktör. Genç anne ya da ileri yaş. Düşük sosyoekonomik düzey, düşük eğitim düzeyi bu faktörler ortasında. Annenin daha evvelki hastalıkları; tansiyon, kalp, şeker hastası olması ya da geçirdiği enfeksiyonlar yahut gebelikte gelişen tansiyon yükseklikleri, kanamaları, sigara içmesi.
Sigara çok kıymetli bir tehdit. Annenin içtiği her 1 sigarayı bebek 40 sigara üzere algılıyor. Yani hiç oksijen ve deveran gitmiyor bu anne bebeklerinde ve daha evvel de prematüre bir bebek doğurmuşsa ondan sonraki bebeğin de prematüre doğma ihtimali artıyor” dedi. (DHA)
