AktüelGüncelTürkiye

Bugün ‘Ayşe tatile çıktı’ parolasıyla başlatılan Kıbrıs Barış Harekatı’nın 45’inci yıl dönümü

Paylaş:

Kıbrıs Barış Harekatı’na zemin hazırlayan gelişmeler 1959’da başladı. Türkiye, İngiltere ve Yunanistan’ın 1959’da imzaladığı Zürih ve Londra anlaşmalarıyla bu ülkelerin garantörlüğünde Türk ve Rum halklarının eşitliğine dayalı Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu.

Kıbrıs Barış Harekatı'na zemin hazırlayan gelişmeler 1959'da başladı. Türkiye, İngiltere ve Yunanistan'ın 1959'da imzaladığı Zürih ve Londra anlaşmalarıyla bu ülkelerin garantörlüğünde Türk ve Rum halklarının eşitliğine dayalı Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu.

Kıbrıs CumRumlara ait silahlı gruplarca 1963’ten itibaren gerçekleştirilen saldırılar sonucu Kıbrıs Türkleri, ülke yönetiminden baskı ve zulümle uzaklaştırıldı. Adayı Yunanistan’a bağlama hedefine ulaşmak isteyen Rumların yürüttükleri saldırılar ve ambargolar 1963-1974 yılları arasında artarak devam etti.hurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük ve beraberindeki heyet ile Başbakan İsmet İnönü başkanlığındaki Türkiye heyeti arasındaki resmi görüşmeler Ankara’da yapıldı.

Kıbrıs CumRumlara ait silahlı gruplarca 1963'ten itibaren gerçekleştirilen saldırılar sonucu Kıbrıs Türkleri, ülke yönetiminden baskı ve zulümle uzaklaştırıldı. Adayı Yunanistan'a bağlama hedefine ulaşmak isteyen Rumların yürüttükleri saldırılar ve ambargolar 1963-1974 yılları arasında artarak devam etti.hurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük ve beraberindeki heyet ile Başbakan İsmet İnönü başkanlığındaki Türkiye heyeti arasındaki resmi görüşmeler Ankara'da yapıldı.

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük ve beraberindeki heyet ile Başbakan İsmet İnönü başkanlığındaki Türkiye heyeti arasındaki resmi görüşmeler Ankara’da yapıldı.

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük ve beraberindeki heyet ile Başbakan İsmet İnönü başkanlığındaki Türkiye heyeti arasındaki resmi görüşmeler Ankara'da yapıldı.

EOKA-B liderlerinden Nikos Sampson, Yunanistan’da iktidarda bulunan cuntanın desteğiyle gerçekleştirdiği darbeyle 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios’u devirdi. Adadaki darbe haberi Ankara’ya ulaşınca Milli Güvenlik Kurulu toplandı.

EOKA-B liderlerinden Nikos Sampson, Yunanistan'da iktidarda bulunan cuntanın desteğiyle gerçekleştirdiği darbeyle 15 Temmuz 1974'te Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios'u devirdi. Adadaki darbe haberi Ankara'ya ulaşınca Milli Güvenlik Kurulu toplandı.

Başbakan Bülent Ecevit, toplantının ardından Türk Silahlı Kuvvetlerine Kıbrıs’a müdahale ihtimaline karşı hazırlık yapılması yönünde talimat verdi. Dünya kamuoyunun Kıbrıs’taki askeri yönetime tepkileri de Türkiye’nin lehine bir ortam yaratıyordu. Türkiye, adaya ortak müdahalede bulunulması için garantör devletlerden İngiltere’nin kapısını çaldı. İngiltere’ye, iki garantör devlet olarak adaya müdahale önerildi. Londra’ya giden Bülent Ecevit’in teklifi, İngiltere Başbakanı tarafından kabul görmedi.

Başbakan Bülent Ecevit, toplantının ardından Türk Silahlı Kuvvetlerine Kıbrıs'a müdahale ihtimaline karşı hazırlık yapılması yönünde talimat verdi. Dünya kamuoyunun Kıbrıs'taki askeri yönetime tepkileri de Türkiye'nin lehine bir ortam yaratıyordu. Türkiye, adaya ortak müdahalede bulunulması için garantör devletlerden İngiltere'nin kapısını çaldı. İngiltere'ye, iki garantör devlet olarak adaya müdahale önerildi. Londra'ya giden Bülent Ecevit'in teklifi, İngiltere Başbakanı tarafından kabul görmedi.

Bu arada, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırdı. 18 Temmuz’da Ecevit, Londra’da ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Joseph Sisco ile görüştü. Öte yandan Kıbrıs’ta, “Yeşil Hat”ta hava gerginleşti. TBMM, olağanüstü toplantıda, Kıbrıs’ta darbe sonucu ortaya çıkan durumu görüştü. 19 Temmuz’da Sisco, Atina’dan Ankara’ya geldi. Sisco’nun Atina nezdindeki girişimlerinden sonuç alınamayacağı anlaşıldı.

Aynı gün Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait bir filo, çıkarma gemileriyle Akdeniz'e açıldı. Kıbrıs Barış Harekatı, TSK'ye bağlı birliklerin Lefkoşa-Hamitköy-Gönyeli ve Pınarbaşı bölgelerine hava indirme, Yavuz Plajı'na denizden çıkarma yapmasıyla 20 Temmuz'da başladı. Harekatın parolası ise "Ayşe tatile çıksın" olarak belirlendi. Ayşe, Cenevre konferansına katılan dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş'in kızının adıydı.

Aynı gün Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait bir filo, çıkarma gemileriyle Akdeniz’e açıldı. Kıbrıs Barış Harekatı, TSK’ye bağlı birliklerin Lefkoşa-Hamitköy-Gönyeli ve Pınarbaşı bölgelerine hava indirme, Yavuz Plajı’na denizden çıkarma yapmasıyla 20 Temmuz’da başladı. Harekatın parolası ise “Ayşe tatile çıksın” olarak belirlendi. Ayşe, Cenevre konferansına katılan dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in kızının adıydı.

Türk uçakları 21 Temmuz'da, Rum mevzilerine karşı harekete geçti. 4'üncü Paraşüt Taburu ile birleşen Kıbrıs Türk Kuvvetleri, Lefkoşa Havalimanı ile Kaymaklı bölgesine taarruza başladı. 2'nci ve 3'üncü komando taburları Zeytinli istikametinde ilerledi. Kocatepe muhribi ise haberleşme ve koordinasyon eksikliğinden dolayı Türk uçaklarınca batırıldı.

Bülent Ecevit, harekatın başladığını, “İnsanlığa ve barışa büyük bir hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz. Öyle umarım ki kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı bir çatışmaya yol açılmaz. Biz aslında savaş için değil barış için ve yalnız Türklere değil Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz,” sözleriyle duyurdu.

Harekatın ikinci günü, 3'üncü Paraşüt Taburu'nun taarruzu sonucu Deliktepe düştü. Girne'ye giren Türk birlikleri Lefkoşa'ya yöneldi. Bu sayede Lefkoşa-Girne hattı birleştirildi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin çağrısı üzerine Türkiye, 22 Temmuz saat 17.00'den itibaren harekata son verdi.

Türk uçakları 21 Temmuz’da, Rum mevzilerine karşı harekete geçti. 4’üncü Paraşüt Taburu ile birleşen Kıbrıs Türk Kuvvetleri, Lefkoşa Havalimanı ile Kaymaklı bölgesine taarruza başladı. 2’nci ve 3’üncü komando taburları Zeytinli istikametinde ilerledi. Kocatepe muhribi ise haberleşme ve koordinasyon eksikliğinden dolayı Türk uçaklarınca batırıldı.

Harekatın ikinci günü, 3’üncü Paraşüt Taburu’nun taarruzu sonucu Deliktepe düştü. Girne’ye giren Türk birlikleri Lefkoşa’ya yöneldi. Bu sayede Lefkoşa-Girne hattı birleştirildi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin çağrısı üzerine Türkiye, 22 Temmuz saat 17.00’den itibaren harekata son verdi.

Harekatın ikinci günü, 3'üncü Paraşüt Taburu'nun taarruzu sonucu Deliktepe düştü. Girne'ye giren Türk birlikleri Lefkoşa'ya yöneldi. Bu sayede Lefkoşa-Girne hattı birleştirildi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin çağrısı üzerine Türkiye, 22 Temmuz saat 17.00'den itibaren harekata son verdi.

ABD ve İngiltere dışişleri bakanlıklarının yetkilileri aracılığıyla Türkiye ile Yunanistan arasında ateşkes anlaşmasına varıldı. Yapılan harekatla Lefkoşa-Girne karayolunun denetim altına alınmasıyla Lefkoşa’nın Türk kesiminin denizle bağlantısı sağlandı. Bunun dışında kalan başta Magosa olmak üzere diğer yerleşim bölgelerinde ise Türklerin güvenliği tam olarak sağlanamadı.

ABD ve İngiltere dışişleri bakanlıklarının yetkilileri aracılığıyla Türkiye ile Yunanistan arasında ateşkes anlaşmasına varıldı. Yapılan harekatla Lefkoşa-Girne karayolunun denetim altına alınmasıyla Lefkoşa'nın Türk kesiminin denizle bağlantısı sağlandı. Bunun dışında kalan başta Magosa olmak üzere diğer yerleşim bölgelerinde ise Türklerin güvenliği tam olarak sağlanamadı.

Bu arada harekatın başlamasıyla İstanbul, Ankara, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Adana, İçel ve Hatay’da sıkıyönetim ilan edildi. 20 Ağustos’tan itibaren bu illere Antalya da eklendi. Yunan cuntasının işbaşına getirdiği Nikos Sampson, 22 Temmuz’da cumhurbaşkanlığından istifa etti. Harekatta 3 gün içinde 57 şehit verildi, 184 asker yaralandı.

Bu arada harekatın başlamasıyla İstanbul, Ankara, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Adana, İçel ve Hatay'da sıkıyönetim ilan edildi. 20 Ağustos'tan itibaren bu illere Antalya da eklendi. Yunan cuntasının işbaşına getirdiği Nikos Sampson, 22 Temmuz'da cumhurbaşkanlığından istifa etti. Harekatta 3 gün içinde 57 şehit verildi, 184 asker yaralandı.

Yunanistan’da sivil yönetimin iş başına gelmesinin ardından 25 Temmuz 1974’te Kıbrıs barış görüşmeleri Cenevre’de başladı. Türkiye, Yunanistan’a Kıbrıs’ta federasyon sistemini önerirken TSK da 26 Temmuz’da Girne’nin 5 Mil Plajı’na asker ve malzeme yardımı için çıkarma yaptı.

Yunanistan'da sivil yönetimin iş başına gelmesinin ardından 25 Temmuz 1974'te Kıbrıs barış görüşmeleri Cenevre'de başladı. Türkiye, Yunanistan'a Kıbrıs'ta federasyon sistemini önerirken TSK da 26 Temmuz'da Girne'nin 5 Mil Plajı'na asker ve malzeme yardımı için çıkarma yaptı.

Türk birliklerinin Kıbrıs'ta yerleşim alanları genişlerken 30 Temmuz'da Cenevre'deki görüşmeler sona erdi. Taraflar ateşkesin sürmesini istemesine rağmen 6 Ağustos'ta takviyeli Rum birlikleri, Girne'nin batı kesiminde saldırı başlattı. Saldırıyı püskürten Türk birlikleri, Rumların ateşkese uymaması sonucu Lapta'yı ele geçirdi.

Türk birliklerinin Kıbrıs’ta yerleşim alanları genişlerken 30 Temmuz’da Cenevre’deki görüşmeler sona erdi. Taraflar ateşkesin sürmesini istemesine rağmen 6 Ağustos’ta takviyeli Rum birlikleri, Girne’nin batı kesiminde saldırı başlattı. Saldırıyı püskürten Türk birlikleri, Rumların ateşkese uymaması sonucu Lapta’yı ele geçirdi.

Taraflar barış koşullarını tekrar görüşmek üzere Cenevre’de ikinci defa bir araya geldi. Görüşmelere Kıbrıs Türk Halkı Lideri Rauf Denktaş ile Kıbrıs Rum Halkı Lideri Glafkos Klerides katıldı. Kıbrıs Türklerini temsil eden heyet, adanın yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, iki kesimli bir federasyon kurularak Türk tarafına yüzde 34 toprak bırakılması gerektiğini belirtti. Rumların ve Yunanistan’ın buna yanaşmaması üzerine 8-13 Ağustos tarihlerindeki konferans sona erdi.

Taraflar barış koşullarını tekrar görüşmek üzere Cenevre'de ikinci defa bir araya geldi. Görüşmelere Kıbrıs Türk Halkı Lideri Rauf Denktaş ile Kıbrıs Rum Halkı Lideri Glafkos Klerides katıldı. Kıbrıs Türklerini temsil eden heyet, adanın yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, iki kesimli bir federasyon kurularak Türk tarafına yüzde 34 toprak bırakılması gerektiğini belirtti. Rumların ve Yunanistan'ın buna yanaşmaması üzerine 8-13 Ağustos tarihlerindeki konferans sona erdi.

Takvimler 14 Ağustos'u gösterdiğinde Kıbrıs'ta ikinci harekat başladı. Harekatın amacını ise doğuda Magosa ve batıda Lefke'ye kadar olan bölgelerin, Rum işgalinden kurtarılması oluşturuyordu. Türk birlikleri 15 Ağustos'ta Magosa'ya girdi. Batıda ise Lefke yönünde Mitri alındı. Harekatın son günü olan 16 Ağustos'ta Lefke ve Omorfo alındı, Lefkoşa bombalandı. Sonrasında ilan edilen ateşkes 6 saat sürdü. Rumların açtığı ateşe, Türk birlikleri karşılık verdi.

Takvimler 14 Ağustos’u gösterdiğinde Kıbrıs’ta ikinci harekat başladı. Harekatın amacını ise doğuda Magosa ve batıda Lefke’ye kadar olan bölgelerin, Rum işgalinden kurtarılması oluşturuyordu. Türk birlikleri 15 Ağustos’ta Magosa’ya girdi. Batıda ise Lefke yönünde Mitri alındı. Harekatın son günü olan 16 Ağustos’ta Lefke ve Omorfo alındı, Lefkoşa bombalandı. Sonrasında ilan edilen ateşkes 6 saat sürdü. Rumların açtığı ateşe, Türk birlikleri karşılık verdi.

Magosa'ya 15 kilometre uzaklıktaki Türklere ait Atlılar Köyü'nde Rumlar tarafından yapılan katliam ortaya çıkarıldı. Bir çukura gömülü 57 Türk'ün cesedi bulundu. 22 Ağustos'ta Yeşil Hat üzerinde esir değişimi yapılırken 29 Ağustos'ta Yeşilırmak Köyü tamamen Türklerin kontrolüne geçti. 1 Eylül'de ise Magosa'ya bağlı Muratağa ve Sandallar köylerinde 88 kişinin yakılarak çukura gömüldüğü anlaşıldı. 16 Eylül'den itibaren Rum ve Türk tutsakların değişimi işlemlerine başlandı.

Magosa’ya 15 kilometre uzaklıktaki Türklere ait Atlılar Köyü’nde Rumlar tarafından yapılan katliam ortaya çıkarıldı. Bir çukura gömülü 57 Türk’ün cesedi bulundu. 22 Ağustos’ta Yeşil Hat üzerinde esir değişimi yapılırken 29 Ağustos’ta Yeşilırmak Köyü tamamen Türklerin kontrolüne geçti. 1 Eylül’de ise Magosa’ya bağlı Muratağa ve Sandallar köylerinde 88 kişinin yakılarak çukura gömüldüğü anlaşıldı. 16 Eylül’den itibaren Rum ve Türk tutsakların değişimi işlemlerine başlandı.

Harekatın başarıyla sonuçlanması sonrasında, 13 Şubat 1975'te Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu, devlet başkanlığına Rauf Denktaş getirildi. 15 Kasım 1983'te ise Mecliste alınan kararla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu.

Harekatın başarıyla sonuçlanması sonrasında, 13 Şubat 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu, devlet başkanlığına Rauf Denktaş getirildi. 15 Kasım 1983’te ise Mecliste alınan kararla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu.

20 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı'a katılarak gazi olanlar, o günlerdeki anılarını 45 yıl sonra paylaştı.

20 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı’a katılarak gazi olanlar, o günlerdeki anılarını 45 yıl sonra paylaştı.

Savaşın başlama sebebi ile ilgili bilgi veren Samsun Muharip Gaziler Derneği Başkanı ve aynı zamanda Hava İndirme Tugayı Paraşüt Taburunda görev alan Ahmet Diril (65), “15 Temmuz 1974’te ‘Enosis’ hayranları olan Yunanistan taraftarları Rum taraftarları olan EOKA’cılara darbe ile ihtilal yaptılar. Bu darbe neticesinde Kıbrıs’taki yönetimi ele geçirerek buradaki bizim soydaşlarımıza katliam yaptılar. Yaşlısından, genç insanlara kadar herkese dozerlerle katliamlar yaparak toprağın altına gömdüler. Bundan 45 sene önce yapılmış bu katliam tarihin canlı derinliklerinde yer almaktadır. Kıbrıs’ta yaşayan soydaşlarımızın can güvenliğini sağlamak için havadan indirme, havadan atma, denizden çıkartma şeklinde harekat gerçekleştirilmiş ve Türk askerinin üstün cesaret göstermesi sonucunda oradaki soydaşlarımızın mal ve can güvenliği sağlanmıştır. Kıbrıs barış harekâtı adada yaşayan bütün insanlığa barış getirmiştir. Eğer ’Enosis’ hayali gerçekleşmiş olsaydı bugün bile adada Rum varlığından söz edilemezdi. O yüzden ‘barış harekatı’ şeklinde bu isim telaffuz edilmektedir” dedi.

Savaşın başlama sebebi ile ilgili bilgi veren Samsun Muharip Gaziler Derneği Başkanı ve aynı zamanda Hava İndirme Tugayı Paraşüt Taburunda görev alan Ahmet Diril (65), “15 Temmuz 1974’te ‘Enosis’ hayranları olan Yunanistan taraftarları Rum taraftarları olan EOKA’cılara darbe ile ihtilal yaptılar. Bu darbe neticesinde Kıbrıs’taki yönetimi ele geçirerek buradaki bizim soydaşlarımıza katliam yaptılar. Yaşlısından, genç insanlara kadar herkese dozerlerle katliamlar yaparak toprağın altına gömdüler. Bundan 45 sene önce yapılmış bu katliam tarihin canlı derinliklerinde yer almaktadır. Kıbrıs’ta yaşayan soydaşlarımızın can güvenliğini sağlamak için havadan indirme, havadan atma, denizden çıkartma şeklinde harekat gerçekleştirilmiş ve Türk askerinin üstün cesaret göstermesi sonucunda oradaki soydaşlarımızın mal ve can güvenliği sağlanmıştır. Kıbrıs barış harekâtı adada yaşayan bütün insanlığa barış getirmiştir. Eğer ’Enosis’ hayali gerçekleşmiş olsaydı bugün bile adada Rum varlığından söz edilemezdi. O yüzden ‘barış harekatı’ şeklinde bu isim telaffuz edilmektedir” dedi.

Hava İndirme Tugayı Paraşüt Taburunda onbaşı olarak görev yapan Bilal Ersoy, "19 Temmuz Cuma günüydü. Kayseri de eğitim alıyordum. Askerde öğle saatlerinde bizi topladılar. Merak ediyorduk çünkü gelişmelerden haberimiz yoktu. Komutanımız bize ‘Kıbrıs’ta ki soydaşlarımıza katliam yapıyorlar. Buraya çıkarma yapacağız’ dedi. Biz de bir heyecanlı silah bakımını yaptık. Askeri tesisatlarımızı hazırladık. Gece saat 04.00’e alarm kurduk. Alarm çaldığında ise paraşütlerimizi kuşanıp Kayseri Erkilet Havaalanı'na geldik. Ben 1’inci adamdım. Uçaktan atlayacak ilk kişiydim. Uçak adaya girmeye başladı. Yukarıdan bir baktım ki Kıbrıs toz duman içindeydi. Uçaktan atlayınca aşağıda biraz dinlenmek istedim. Karşıma Beşparmak Dağları’nı aldım. Tam 30 metre yakınıma top mermisi düştü. Sonra topluluk olarak kasaba gibi bir yere gittik. Orada gezinirken kasaba boştu. Bir mağaranın önünde durduk. Mağaranın içine sivil halk dolmuş. Bizi Rum askeri zannetmişler. O kasaba olduğu gibi mağaraya dolmuştu. Biz kasabayı emniyet altına aldık ve insanlar evlerine yerleşti. O günün akşamı Beşparmak Dağları’na taarruz yapacağız. Beşparmak Dağları’nda ilerlerken komutanız ‘şurada 5 dakika dinlenelim’ dedi. Tam dinlenirken içimize iki tane havan topu düştü. 6 şehit verdik orada. Komutanımız havan mangasını çağırdı. Beşparmak Dağları’na havan kurduk. Ben mermileri hazırlarken tam karşıdan bana bir ateş geldi. Karın boşluğumdan ve dizimden vuruldum. Beni arabaya koyduklarında bilincim kapalıydı. Sonra gözlerimi açtığımda bir hemşirenin bana kalp mesajı yaptığını gördüm. O an sordum ‘ne yapıyorsun’ diye. ‘Senin kalbini çalıştırmaya çalışıyoruz’ dedi. O andan sonra gazilik şerefine eriştim” şeklinde konuştu.

Hava İndirme Tugayı Paraşüt Taburunda onbaşı olarak görev yapan Bilal Ersoy, “19 Temmuz Cuma günüydü. Kayseri de eğitim alıyordum. Askerde öğle saatlerinde bizi topladılar. Merak ediyorduk çünkü gelişmelerden haberimiz yoktu. Komutanımız bize ‘Kıbrıs’ta ki soydaşlarımıza katliam yapıyorlar. Buraya çıkarma yapacağız’ dedi. Biz de bir heyecanlı silah bakımını yaptık. Askeri tesisatlarımızı hazırladık. Gece saat 04.00’e alarm kurduk. Alarm çaldığında ise paraşütlerimizi kuşanıp Kayseri Erkilet Havaalanı’na geldik. Ben 1’inci adamdım. Uçaktan atlayacak ilk kişiydim. Uçak adaya girmeye başladı. Yukarıdan bir baktım ki Kıbrıs toz duman içindeydi. Uçaktan atlayınca aşağıda biraz dinlenmek istedim. Karşıma Beşparmak Dağları’nı aldım. Tam 30 metre yakınıma top mermisi düştü. Sonra topluluk olarak kasaba gibi bir yere gittik. Orada gezinirken kasaba boştu. Bir mağaranın önünde durduk. Mağaranın içine sivil halk dolmuş. Bizi Rum askeri zannetmişler. O kasaba olduğu gibi mağaraya dolmuştu. Biz kasabayı emniyet altına aldık ve insanlar evlerine yerleşti. O günün akşamı Beşparmak Dağları’na taarruz yapacağız. Beşparmak Dağları’nda ilerlerken komutanız ‘şurada 5 dakika dinlenelim’ dedi. Tam dinlenirken içimize iki tane havan topu düştü. 6 şehit verdik orada. Komutanımız havan mangasını çağırdı. Beşparmak Dağları’na havan kurduk. Ben mermileri hazırlarken tam karşıdan bana bir ateş geldi. Karın boşluğumdan ve dizimden vuruldum. Beni arabaya koyduklarında bilincim kapalıydı. Sonra gözlerimi açtığımda bir hemşirenin bana kalp mesajı yaptığını gördüm. O an sordum ‘ne yapıyorsun’ diye. ‘Senin kalbini çalıştırmaya çalışıyoruz’ dedi. O andan sonra gazilik şerefine eriştim” şeklinde konuştu.

Çok zor şartlar altında savaştığını ifade eden Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komutanlığında asker olan Fahri Çamur (65) ise "Komutanımız adada darbe yapıldığını, katliamların başladığını, müdahalenin kaçınılmaz olduğunu, bu nedenle ile Kıbrıs’a hareket edeceğimiz söyledi. Kıbrıs’a giderken bir haber geldi: ‘Düşman bütün silahlarını Girne Limanı’na çevirmiş, buraya çıkmayın vurulursunuz.’ Bir müddet sonra Kıbrıs’ın batı kesimlerine doğru ilerledik. Girne’de 4 gün savaştık. Arkamız deniz, önümüz düşman, karşımız düşmanın bulunduğu Beşparmak Dağları’ydı. Çok zor şartlar altında savaştık. 24 Temmuz öğleden sonra Girne savaşları bitince boğaza girme emri geldi. Boğazın doğu kısmında Rum birlik ordusu toplanmıştı. Sadece gece çatışmaları yaşadık. Bu sırada barış görüşmeleri devam ediyordu ancak görüşme sonuç vermeyince ‘Ayşe Tatile Çıkabilir’ sloganı ile 2. bir çıkartma haberi geldi. Hamitköy, Kuzey Lefkoşa, Değirmenlik gibi yerler Türklerin sıkıştırıldığı bölgelerdi. Özellikle Değirmenlik bölgesini çatışarak ele geçirdik. Samsunlu bir arkadaşım şehit oldu. 5 arkadaşım da yaralandı. Çatışma azalınca baktım bir arkadaşım şok geçiriyor, bir arkadaşım üstü başı yanmış, bir arkadaşımın üstü başı kan içinde oradan bir dedi ki, ‘Komutanım vatan için canımız feda olsun.’ O anı unutamıyorum” diye konuştu. (Sözcü)

Çok zor şartlar altında savaştığını ifade eden Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komutanlığında asker olan Fahri Çamur (65) ise “Komutanımız adada darbe yapıldığını, katliamların başladığını, müdahalenin kaçınılmaz olduğunu, bu nedenle ile Kıbrıs’a hareket edeceğimiz söyledi. Kıbrıs’a giderken bir haber geldi: ‘Düşman bütün silahlarını Girne Limanı’na çevirmiş, buraya çıkmayın vurulursunuz.’ Bir müddet sonra Kıbrıs’ın batı kesimlerine doğru ilerledik. Girne’de 4 gün savaştık. Arkamız deniz, önümüz düşman, karşımız düşmanın bulunduğu Beşparmak Dağları’ydı. Çok zor şartlar altında savaştık. 24 Temmuz öğleden sonra Girne savaşları bitince boğaza girme emri geldi. Boğazın doğu kısmında Rum birlik ordusu toplanmıştı. Sadece gece çatışmaları yaşadık. Bu sırada barış görüşmeleri devam ediyordu ancak görüşme sonuç vermeyince ‘Ayşe Tatile Çıkabilir’ sloganı ile 2. bir çıkartma haberi geldi. Hamitköy, Kuzey Lefkoşa, Değirmenlik gibi yerler Türklerin sıkıştırıldığı bölgelerdi. Özellikle Değirmenlik bölgesini çatışarak ele geçirdik. Samsunlu bir arkadaşım şehit oldu. 5 arkadaşım da yaralandı. Çatışma azalınca baktım bir arkadaşım şok geçiriyor, bir arkadaşım üstü başı yanmış, bir arkadaşımın üstü başı kan içinde oradan bir dedi ki, ‘Komutanım vatan için canımız feda olsun.’ O anı unutamıyorum” diye konuştu.

Jurnalci.com

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu