CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, “Erdoğan faşist diktatördür” sözüyle ilgili açılan soruşturmaya ilişkin, “AKP Genel Başkanı, ‘cumhurbaşkanı’ sıfatını kullanarak suç duyurusunda bulunarak yargı üzerinde bir siyasi baskı yaratıyor” dedi.
“Sözünden emin olduğunu, nereye gittiğini bilerek söylediğini” belirten Tezcan, Erdoğan’a “Eğer cumhurbaşkanlığı makamından medet ummak, korumasına sığınmak istiyorsan o zaman parti başkanlığı ceketini çıkar” diye seslendi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, “Recep Tayyip Erdoğan faşist diktatördür. Hem de onların anladığı dilden söylüyorum, şeddelisidir diktatörün şeddelisidir. “sözleri nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan soruşturmayla ilgili BirGün’e açıklama yaptı.
Tezcan, son dönemde yaşanan pek çok olayda olduğu gibi konuşmasının ardından önce trollerin kendisiyle ilgili bir kampanya başlattığını, eş zamanlı olarak havuz medyasının da bu kampanyasının bir parçası olduğunu, ardından AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanı” sıfatını kullanarak suç duyurusunda bulunduğunu ve son olarak savcılığın soruşturma açtığını anımsattı.
“Ben sözümden eminim, nereye gittiğini bilerek söyledim” diyen Tezcan, özetle şunları söyledi:
Açılan soruşturmayla ilgili “Türkiye’de hakimler var” diyebilmeyi arzu ediyoruz. Zaten tüm mücadelemiz, çabamız, hukukun üstün olduğu, demokratik, özgür Türkiye. Bu hedefe ulaşmak için hiçbir saldırı ve baskıya boyun eğmeyeceğiz. Herkesi susturmaya yönelik planlı bir kampanya yürütüyorlar. Suç duyurusu da bunun bir parçası. Gerçek anlamda hukuki bir suç duyurusu değil. İktidar uzun zamandan beri sistematik bir sindirme kampanyası yürütüyor. Önce trollerle kirli bir kampanya başlatıyorlar, eş zamanlı olarak havuz medyası kampanyanın bir parçası olarak devreye giriyor arkasından AKP Genel Başkanı “cumhurbaşkanı” sıfatını kullanarak suç duyurusunda bulunarak yargı üzerinde bir siyasi baskı yaratıyor. Hem milletin milyonlarını sokağa döküp referandum yaparak Anayasa’yı değiştirip hemen parti genel başkanı olacaksın hem de “faşist diktatör” denilmesinden rahatsız olup suç duyurusunda bulunacaksın. Bir partinin genel başkanıysan cumhurbaşkanlığı korumasına sığınamazsın. Eğer o makamdan medet ummak, korumasına sığınmak istiyorsan o zaman parti başkanlığı ceketini çıkar.
Balıkesir Belediye Başkanı Edip Uğur’un baskı sonucu istifa ettiğini açıklarken, evine, ailesine kadar varan tehditlerden söz etmesi, ardından Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı sıfatını taşıyan Bekir Bozdağ’ın “Yasal yollar açıktır, adım atıp atmamayı kendisi değerlendirecektir” demesi bile tek başına bugün karşı karşıya bulunduğumuz durum açıklamaya yeter. Kendi partisi tarafından tehdit edildiğini ve bu nedenle istifa ettiğini bir basın toplantısıyla açıklayan bir belediye başkanı hukuki bir girişimde bulunmasının fayda vermeyeceğini düşünmüş olmalı. Savcıların tehdidi yapan makamı sorgulayamayacak olduğunu biliyor demek ki. Hükümet Sözcüsü ise bu vahim iddiayı umursamıyor. Bu tablo bile Türkiye’de demokrasi olmadığını, gerçekten bir faşist diktatörlük koşullarının hakim olduğunu gösteriyor.
Jurnalci.com
Başa dön tuşu