CHP’den 81 vilayette eş vakitli Bakan Tekin’e istifa daveti

CHP İstanbul Vilayet Lideri Özgür Çelik, İstanbul Vilayet binasında 81 Vilayette eş vakitli olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Ulusal Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in laikliğe dönük açıklamalarına karşı basın açıklaması yaptı. Açıklamaya vilayet idaresi ve ilçe liderleri katıldı.

Çelik’in okuduğu açıklamada AKP periyodunda eğitimde yaşanan başarısızlığa dikkat çekilerek şunlar lisana getirildi:

-Ülkemizin kurucusu Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, ulu, şanlı bir toplum olarak yaşatır yahut bir milleti esaret ve sefalete terk eder’ demiştir.

-Ancak, milletin bağımsızlığı ve gelişimi için hayati kıymet taşıyan Ulusal Eğitim, mevcut iktidarın başarısızlık içinde olduğu bir alandır. Bu başarısızlık, şahsen AKP Genel Başkanı’nın ‘Eğitim alanında başarısız olduk’ kelamlarıyla itiraf edildi.

-21 yıllık AKP devrinde, 9 bakan değişti, eğitim sistemi yaz boz tahtasına döndürüldü. Eğitim siyasallaştırıldı, dinselleştirildi ve iktidarın ideolojik amaçları için bir araç haline getirildi.

BAKANLIĞIN MERKEZİ İDARE BÜTÇESİ İÇERİSİNDEKİ HİSSESİ YÜZDE YÜZDE 14,56’YA GERİLEDİ

Meclis’te görüşülen ve kabul edilen eğitim bütçesinin yetersizliğine vurgu yapılan açıklamanın devamında şu tabirler yer aldı:

-Oysa Ulusal Eğitim, ülkemizi geleceğe taşıyacak nesillerin âlâ eğitimli ve donanımlı olmasını sağlayacak en değerli hizmet alanı ve ülke için bir beka problemidir. Meclis’te kabul edilen bütçe, öğretmenlerin, akademisyenlerin, eğitim işçilerinin, ailelerin ve en kıymetlisi ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın sıkıntılarını çözebilecek bir akla, vicdana ve niyete sahip değildir.

-Milli Eğitim Bakanlığı’nın merkezi idare bütçesi içerisindeki hissesi yüzde 19,24’lerden yüzde 14,56’ya geriledi.

-Yüzde 81’i işçi masrafı olan, yatırım bütçesi 2002’de yüzde 17,18 iken yüzde 9,15’e kadar geriledi.

-Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek iktidar milletvekillerinin oylarıyla bu formda kabul edildi.”

“BAKANI’NIN LAİKLİK TERSİ AÇIKLAMALARINI KONUŞMAK ZORUNDA KALIYORUZ”

Açıklamada eğitimin problemleri yerine Ulusal Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in laiklik aykırısı açıklamalarının konuşulmak zorunda kalındığı belirtilerek şöyle denildi:

-Öğrencilere bilimsel ve nitelikli bir eğitim vermekten uzak, ailelerin artan mali yüklerini ve telaşlarını azaltmayı hedeflemeyen, öğretmenlerini yoksulluk sonunun altında maaşlara reva gören, bir milyonu aşan atanamayan öğretmenlere bir umut vermeyen bu bütçeyi konuşmamız gerekirken,maalesef Ulusal Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in gün uzunluğu yapılan bütçeye yönelik tenkitlere vermesi gereken yanıtları değil; Türkiye’nin geleceği için çok büyük bir tehlike olan laiklik zıddı demeçlerini konuşmak zorunda kalıyoruz.

-Bakan’ın verdiği sayılara nazaran Ulusal Eğitim Bakanlığı, bin 167’si resmi kurumlarla olmak üzere 2 bin 709 protokol imzalamış bulunuyor.

-Bu protokoller, okullarımızın ve ulusal eğitim sistemimizin ihtiyaç duyduğu fiziki altyapı, materyal, yazılım ve/veya donanıma yönelik çeşitli kurumların yapacağı katkılara yönelik değildir.

-Aksine, Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın anayasal misyonu olan ve öğretmenlerimizin uzmanlığında okul hayatında geliştirilmesi beklenen ömür marifetlerine yönelik. Bunu, Bakan’ın Meclis’te bu protokolleri savunurken ortaya koyduğu münasebetlerden de anlıyoruz.

“MİLLİ EĞİTİM BAKANININ BEYANLARI ASLA KABUL EDİLEMEZ”

Öğrencilerin bilgi, maharet, davranışlarının geliştirilmesi Ulusal Eğitim Bakanlığı ve öğretmenlerin görevidir” tabirlerinin yer aldığı açıklamada “Milli Eğitim Bakanı’nın, tarikat ve cemaatleri, çocukların dağa çıkmasını engelleyen sivil toplum örgütü olarak gördüğüne ve protokol imzalamaya devam edeceğine yönelik beyanları asla kabul edilemez. Bakanın bu kelamları, bugüne kadar sıkıntı kaidelerde hizmet veren öğretmenlerimizi dağa insan kaynağı yetiştirmekle suçlaması manasına da geliyor. Öğretmenlerimizin, çocukların terör örgütüne kaynak olarak dağa çıkmasını engelleyemeyeceğini lakin kerameti kendinden menkul tarikat ve cemaat ögelerinin engelleyeceğini lisana getirmek de başlı başına bir zavallılıktır” denildi.

“EĞİTİMİN TOPYEKUN DİNSELLEŞTİRİLMESİNİ HEDEFLEYEN SİYASETLERİ İFŞA ETMİŞTİR”

Milli Eğitim Bakanı’nın bu yapılarla alakayı savunurken özelikle makul bir bölgeyi işaret ettiği, cemaat ve tarikatlar aracılığıyla bölgenin şekillendirilmek istendiğini de açıkça itiraf ettiği lisana getirilen açıklamada şu tabirlere yer verildi:

-Yatılı okulları kapatıp çocuklarımızı tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkûm eden kişinin münasebeti bu nedenle hakikat değildir. Bakanlığın tarikat ve cemaatler ile yaptığı protokolleri tasdik etmesi, eğitimin topyekûn dinselleştirilmesini hedefleyen siyasetleri ifşa etmiştir.

-Ancak, unutulmamalıdır ki bu siyasetler, geçmişte milletimizin hafızasından uzun müddet silinmeyecek travmalar ile sonuçlandı. Bu yapıların araç olarak kullanılmasının sonuçlarını 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle acı bir biçimde deneyimledik.

-Bakanın ve AKP takımlarının bu yaşananlardan ders almadığını görüyor; kendilerine bu yoldan dönmeleri için bir sefer daha davette bulunuyoruz.”

“LAİK EĞİTİMİ SONLANDIRMA ATAĞININ BUGÜN ARTIK ÖTEKİ BİR ETABA GEÇTİĞİNİ ANLIYORUZ”

“Bakanın açıklamalarından ve tutumlarından, siyasi iktidarın 4+4+4 düzenlemesi ile sürat kazanan bilimsel, çağdaş, laik eğitimi sonlandırma atağının bugün artık diğer bir etaba geçtiğini anlıyoruz” sözlerinin yer aldığı açıklamada “Bakanın çocukların dağa çıkmasını engellemek perdesiyle gizlemek istediği bu icraatlar, örneğin ÇEDES projesinin İzmir, Kırklareli, Eskişehir üzere partisinin az toplumsal dayanak aldığı bölgelerde başlaması göz önüne alındığında, öteki bir siyasal maksadın ögeleri olduğunu da açıkça gösteriyor” sözleri yer aldı.

“MİLLİ EĞİTİM BAKANI LAİKLİK TERSİ ODAKLARIN SÖZCÜSÜ VE HAMİSİ DURUMUNA GELMİŞTİR”

“Milli Eğitim Bakanlığı ve şahsen Bakan Yusuf Tekin gerçekleştirilen bu icraatlar ve telaffuzlar ile maalesef laiklik aksisi odakların sözcüsü ve hamisi durumuna gelmiş bulunmaktadır” tabirlerinin yer aldığı açıklamanın sonunda Tekin şu sözlerle istifaya çağrıldı:

-Kişiye özel bir yasal değişiklik ile rektör olan ve Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın tüm tartışmalı icraatlarının sorumluluğunu taşıyan Ulusal Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya davet ediyoruz.

-Bu davetin karşılık bulamayacağı ve iktidarında misyondan çekilme fazileti gösteren bir bakan olmadığı öngörüsüyle, kendisinin atamasını yapan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusu ve erdemi üzerine ant içtiği ’laik Cumhuriyet prensibine bağlı kalacağına’ yönelik yeminini hatırlatıyor, görevlendirdiği Ulusal Eğitim Bakanı’nı misyondan alması davetinde bulunuyoruz.”

“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Açıklamanın sonunda “Son kelamımız milletimizedir! Laiklik, bu ülkenin geleceği için en değerli Cumhuriyet unsurudur. AKP ve onun beslediği her çeşit laiklik tersi öge, siyaset ve telaffuzla, yasal ve toplumsal her platformda gayret etmeye devam edeceğiz” denildi.