CHP’den AYM’ye Can Atalay başvurusu

CHP Küme Başkanvekili Gökhan Günaydın, TBMM Genel Kurulu’nda Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin yazısının okunmasıyla Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin ‘yok hükmünde’ olduğunun tespiti ve iptali ile ortaya çıkan aksiyonlu İçtüzük değişikliğinin iptali talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

Günaydın, Yüksek Mahkeme’ye başvurmadan evvel, açıklama yaptı. Gökhan Günaydın’a, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez ve İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer eşlik etti.

Günaydın, şunları söyledi:

“ATALAY HAKKINDA VERİLMİŞ BİR KESİN KARAR YOKTUR”

“30 Ocak 2024 tarihinde, Anayasaya ters olarak milletvekili Şerafettin Can Atalay’ın, milletvekilliğinin düşürülmesine ait tezkere TBMM’de okundu ve Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldüğü tez edildi. Anayasanın 84. hususunun ikinci fıkrası ve TBMM İçtüzüğünün 136. hususunun ikinci fıkrası uyarınca; bir milletvekilliğinin düşürülebilmesi için bir kesin karar gereklidir. Halbuki Atalay hakkında verilmiş bir kesin karar yoktur.

Anayasa Mahkemesi, kendisine yapılan müracaatlar doğrultusunda iki sefer Atalay’ın ‘seçilme ve siyaset yapma hakkı’ ile ‘kişi güvenliği ve hürriyeti’ hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Bu karar sonrasında Anayasa Mahkemesi kararının birinci derece mahkemesine dönmesi, birinci derece mahkemesinin yargılamanın durdurulmasına karar vermesi, bu yazıyı Adalet Bakanlığı’na iletmesi, Adalet Bakanlığı’ndan Cumhurbaşkanlığı’na giden yazının da bir tezkere ile TBMM’ye iletilmesi gerekirken; tek yargıçlı bir üst yazı ile birinci derece mahkemesi kararı temyiz mercine yollamış ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinin lideri, bir yazı ile kararı TBMM’ye iletmiş ve bu karar 30 Ocak 2024 tarihinde okunmuştur.”

“BEKİR BOZDAĞ’IN TARAFSIZLIĞINI YİTİRDİĞİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR”

Bu durum, açıkça; Anayasanın başlangıç kararları ile 2., 6. ve 153. hususuna karşıttır. Bunun yanında Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın tarafsızlığını yitirdiği ortaya çıkmıştır. Müracaat Kurulu’nda, parti küme başkanvekillerine saat 14.55’te kararın okutulacağı tabir edilirken; buna rağmen AKP’nin Küme Başkanvekili, öğlenden evvel bir televizyon kanalının canlı yayınında kararı okutacaklarını tabir etmiştir. Münasebetiyle Meclis, AKP tarafından mı, yoksa tarafsız olması gereken Meclis Lideri ve Meclis Başkanvekili tarafından mı yönetilmektedir, bu tümüyle ortadan kalkmıştır; Meclis Başkanı’nın tarafsızlığı da belirli olmuştur.

“15 GÜN İÇİNDE KARAR VERMESİNİ BEKLİYORUZ”

“Anayasa uyarınca bir milletvekilinin, milletvekilliğinin düşürülmesine ait tezkere okutma durumunun yok kararında sayılmasını ve bunun tespit edilmesini Anayasa Mahkemesi’nden talep ediyoruz. Ayrıyeten Meclis İçtüzüğünün hareketli olarak ihlal edilmesi sonrasında oluşan parlamento kararının da Anayasanın 84 ve 95. hususlarına muhalif olduğu açıktır. Bu nedenle de parlamento kararının iptal edilmesini ve yürütmesinin durdurulmasını da Anayasa Mahkemesi’nden talep ediyoruz. Anayasa Mahkemesi’ne bu müracaatların yapılabilmesinin 7 ile 10 günlük vakitleri vardır. 30 Ocak 2024 tarihinde gerçekleştirilen bu parlamento okuma kararı sonrasında, CHP Kümesi üç gün içerisinde dilekçesini hazırlamış, bugün Anayasa Mahkemesi’nden randevu alarak dilekçeleri mahkemeye sunma durumuna gelmiştir. Biz Anayasa Mahkemesi’nin daha önce verdiği kararlara uyarlı olarak hem yok kararında sayılma, hem de iptal ve yürütmenin durdurulmasına yönelik taleplerimizi olumlu karşılamasını, 15 gün içinde kararını vermesini ve kararını TBMM’ye göndermesini bekliyoruz.”

“NUMAN KURTULMUŞ’UN YAPTIĞI AÇIKLAMA TÜMÜYLE HUKUKA AYKIRIDIR”

Günaydın, açıklamalarının akabinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. TBMM Lideri Numan Kurtulmuş’un, “Ben olsaydım dahi kararı Bekir Bozdağ okutacaktı, yurtdışı temaslarının da aylar evvel planlandığı” istikametindeki açıklamalarının anımsatılması üzerine Günaydın, şunları söyledi:

“Numan Kurtulmuş’a şunu sormak gerekir: Neden Numan Kurtulmuş, bugüne kadar Şerafettin Can Atalay hakkında verilen ve temyizen onanmış olan kararı okutmadı. Anayasa Mahkemesi kararını bekledi. Pekala Anayasa Mahkemesi kararı nasıl çıktı? Hak ihlali biçiminde çıktı. Yani Anayasa Mahkemesi kararı, hak ihlali halinde çıkmışsa ortada kesin bir karar yoktur. Münasebetiyle yargılamanın yenilenmesi ve durdurulması gerekmektedir. Bu bağlamda Numan Kurtulmuş’un yaptığı açıklama tümüyle hukuka terstir.

Yurtdışında bulunma durumu… Meclis Başkanlığı bir protokol makamı değildir. Meclis Lideri kıymetli bahislerde. Başkanlık Divanı’na çıkar. Bir vekilin vekilliğinin düşürülmesi konusunu kıymetli husus saymıyorsa, hangi mevzuyu kıymetli bir mevzu sayacak? Bekir Bozdağ’ın orada olması, AKP’den seçilmiş Meclis Başkanvekilinin orada olması ve başka Meclis Başkanvekillerinin bu kararı okumaması veriyken, Bekir Bozdağ’ın nöbetçi olduğu haftaya bu okumanın denk getirilmesini tesadüf olarak mı sayacağız? Yani ne Meclis Başkanı’nın yurtdışında olması bizim için geçerli bir mazerettir. Ne de Bekir Bozdağ’ın bu kararı okuması rastlantısal bir durum değildir. Her şey kamuoyunun bilgisi görgüsü dahilinde gerçekleşmektedir.”

“MİTİNGİ, MYK’MIZ DEĞERLENDİRECEK”

Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesinin akabinde CHP’nin karara karşı neler yapacağının sorulması üzerine Günaydın, şunları söyledi:

“CHP’nin MYK’sı bugün toplanıyor. Şehitler nedeniyle ertelemek zorunda olduğumuz mitingi, MYK’mız kıymetlendirecek. Gününü, yerini ve biçimini belirterek ilan edecektir. Bu bağlamda evvel bir miting ile başlayacağız. MYK kararı doğrultusunda izleyen stratejilerimizi ve aksiyonlarımızı kamuoyu ile paylaşacağız.

Bu kararlar, bu tabirler çeşitli siyasal parti başkanları tarafından açıklanıyor. Büyük bir keder, onlar ismine ve ülkem ismine büyük bir keder ile takip ediyorum. Şov ve toplantı, yürüyüş yapma hakkı anayasada tanımlanmıştır. Evvelce müsaade almak gerekmez. Yurttaşlar, anayasal haklarının ihlal edildiğini düşünürlerse, Anayasa’dan aldıkları yetki ile sokakta şov yapabilirler, şov yürüyüşü yapabilirler, toplantı yapabilirler. Anayasal hakkı, açıkça hukuka alışılmamış olarak nitelemek ve doğacak kandan onlar sorumludur sözünde bulunmak, yalnızca hukuka değil; akla, vicdana, kamu faydasına, her şeye karşıttır. Bu açıklamayı yapan her iki başkanı de açıkça kınadığımı söz etmek isteriz.”