
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin kuruluşunun 2’nci yıldönümünde düzenlenen etkinlikte konuştu. Küçükçekmece Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte, Davutoğlu gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ekonomi ve OHAL konusuna vurgu yapan Ahmet Davutoğlu, “Bugün de iktidar kendisinin cehaleti ve ehil olmayan kadroları üzerinden oluşturduğu ekonomik krizi bir taraftan dış mihraklara bağlayarak örtmeye çalışmakta, diğer taraftan krizin varlığının bile tartışılamayacağı OHAL ilanının altyapısını hazırlamaya çaba sarf etmektedir. Buradan başta Sayın Erdoğan olmak üzere iktidar sahiplerine sesleniyorum: Devleti yöneten sizsiniz. MASAK, BDDK, SPK ve ekonomik istihbarat birimleri elinizde. Eğer birileri böylesi bir operasyon yapıyor da siz faili tespit edip ilan edemiyor ve cezalandıramıyorsanız acizsiniz; yok eğer böyle bir odak yok da siz kendi beceriksizliğinizi, cehaletinizi örtmek için bunları uyduruyorsanız halkı aldatıyorsunuz” diye konuştu.
Beyin göçü konusuna da değinen Davutoğlu, gençlerin yurt dışına gittiğini anlatarak, “Sizin oluşturduğunuz bu korku ve kaos beklentisi iklimi gençlerimizin beyin göçü halinde yurt dışına gitmesine yol açıyor. Onların dedeleri niteliksiz işçi olarak gitmişlerdi, bugün gençlerimiz en iyi okulları bitirmiş nitelikli doktorlar, iş insanları, akademisyenler olarak gidiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli’yi de eleştiren Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı;
“Yüzyıldır iktidarı ele geçirenin devleti sahiplenerek, devleti ve devletin düşmanlarını tanımlayarak iktidarını sürdürmeye çalıştığı zihniyete son vermenin vakti gelmiştir. Kamu düzeninin örgütlenmiş hali olan devletin sürekliliği esastır; ancak bu süreklilik hiçbir kişinin, etnik ya da mezhebi grubun, devlet içinde açık ya da gizli örgütlenmiş yapının, devletten nemalanan çıkar grubunun tekelinde değildir. Milliyetçiliği hamaset aracı olarak istismar eden Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli, her fırsatta millete salladığınız parmaklarınızı bu güç merkezlerine sallayabilseydiniz bu zillet dönemi yaşanmazdı.”
Pandemi döneminde iktidarın çelişkişi politika izlediğini kaydeden Davutoğlu, “Son pandemi bütün insanlığa sağlığın sadece vatandaşların kişisel iyiliği ile sınırlı bir konu olmadığını göstermiştir. İktidarın pandemi döneminde sergilediği çelişkili politikalar ve verilen bütün vadelere rağmen milli aşının hala halkın hizmetine sunulamamış olması iktidarın plansız kriz yönetimi ve vizyonsuz siyaset anlayışının doğal bir sonucudur. Sağlıkta ve eğitimde nitelik, görkemli binalarla değil donanımlı doktorlar, öğretmenler ve akademisyenlerle sağlanabilir” dedi.
Konuşmasında kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusuna da yer veren Davutoğlu, “Her gün vahşileşerek artan kadın cinayetleri hepimiz için yüz karasıdır. İktidarın, özünde kadına karşı şiddet için çıkarılmış olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi sığ bir popülizmden başka bir şey değildir. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek iddia edildiği gibi aile yapımızı korumamış, aksine kadınlarımızı şiddete karşı daha da korumasız hale getirmiştir. İktidar bu konuda vaad ettiği Ankara Sözleşmesi için ise hiçbir adım atmamıştır” şeklinde konuştu.
Davutoğlu, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Sayın Erdoğan insanları daha yargı süreci başlamadan hain, terörist suçlu ilan etmekte, kendi üyesi olduğumuz AİHM’ni kararlarını da, AYM kararlarını da, mahkeme kararlarını da yok saymakta, Bahçeli bir adım ileri giderek AYM’nin kapatılması gerektiğini devletin hakimi edasıyla söyleyebilmektedir. İşin en acı tarafı da bütün bu adaletsizliklerin, çifte standartların milli beka iddiasıyla, milli ve manevi değerler hamaseti ile meşru kılınma çabasıdır.”
‘Hukuk devleti’ konusuna vurgu yapan Davutoğlu, “Devletin ‘hukuk devleti’ niteliği nereden gelirse gelsin talimatla değil, vicdanlarıyla hareket eden yargı mensuplarıyla hayata geçirilebilir. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sadece sözde ya da Anayasa maddesinde yazılı olarak kaldığında hukuk devleti inşa edilemez” dedi.
Asgari ücrete ilişkin değerlendirme yapan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı;
“Asgari ücretin 4 bin 250 TL’ye çıkarılması bu tabloyu düzeltmemiştir. Başbakanlığım döneminde enflasyonun yüzde 6-7 düzeyinde olduğu 2016 başında asgari ücreti yüzde 30 artırmıştık. Asgari ücret 2016 başında 450 dolar iken yeni ilan edilen 4 bin 250 TL ile bile 250 dolara gerilemiştir. Haftada 45, ayda 200 saat çalışan birisi için saatlik ücret sadece 1,25 dolara eşitlenmiştir. ‘Rekabetçi kur’ masalıyla Türkiye’deki işgücü piyasası köle pazarına çevrilmiştir. Servet dağılımında ise çok daha vahim bir tablo vardır. Servetin yüzde 43’ü yüzde 1’lik azınlığın elindedir. Servetin yüzde 72’ine ise nüfusun en zengin yüzde 10’u sahiptir.”
Türk lirasının değer kaybettiğini ifade eden Davutoğlu şunları söyledi:
*Her gün yoksullaşan halkımız enflasyon karşısında çaresiz bırakılmıştır. Kimse bütün dünyada enflasyon var demeye kalkmasın. Çarpıtılmış TÜİK rakamlarına göre bile Türkiye, dünya ortalamasının 4,5 katı, Avrupa ortalamasının 5,5 katı, bize benzeyen gelişmekte olan ülkelerin tam 4 katı enflasyon yaşamaktadır.
*Türk Lirasının değersizleşmesi ile Türkiye TÜİK rakamlarıyla bile yüzde 40’ların üzerinde oluşacak yeni bir enflasyon patikasına girmiştir. Bu iktidar ülkeyi 1970’lerden itibaren 30 yıl boyunca ülkeye büyük zararlar veren kalıcı yüksek enflasyon dönemine tekrar sokmuştur.
*Bu cahil yönetim ülkeyi tam bir borç girdabına sokmuştur. Son 9 ayda alınan akıl dışı kararlarla Türk Lirasının dolar karşısında yüzde 100’den fazla değer kaybetmesinin sonucunda 446 milyar dolar dış borç ve 157 milyar dolar hazine garantileri dolayısıyla vergilerimizle ödenecek borç artışı 2,8 Trilyon TL’dir. Bu 2022 vergi gelirlerinin iki katından fazla bir borç yükü artışıdır.
Doların 17 TL’yi gördüğünü kaydeden Davutoğlu, “Üzerindeki ayyıldızımız ile milli onurumuz temsil eden TL tasarruf aracı niteliğini de değişim aracı niteliğini de kaybetmiştir” dedi.
POTASYUM SİLİKAT NE İŞE YARAR?
Kutikula tabakasının hemen altında epidermal hücrelerde bir tabaka halinde toplanır.
Biotik ve abiotik streslere karşı bitkiyi korur.
Silisyumun hücre duvarında toplanması ile böceklere karşı mekanik bir koruma etkisi sağlanır. B öcekler silisyum ile kuvvetlenmiş kutikula tabakasını geçmekte zorlanır.
Çeltikte yapılan silisyum uygulama çalışmalarına göre silisyumun çeltik yapraklarını önemli ölçüde dikleştirmiş ve kontrol (Silisyum uygulanmayan) bitkilerine göre bitki kuru ağırlığının arttığı gözlenmiştir.
Silisyum uygulanan bitkilerin daha canlı bir yeşil renge sahip olduğu rahatça göze çarpar. Bunun sebebi, yaprakların 40–70 derecelik artışları ışıktan yaralanmayı arttırdığı için bitkilerde fotosentez oranını %36 oranında arttırır ve bu da bitki kuru ağırlığında artış sağlar.
Narda Kirazda ve Domateste Çatlamaya SON..!!!
Hububatta Başakların Yatmasına ve Dane Dökümüne SON..!!!
DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
0552 3307100-0532 5466184
Tarım Kimyasalları,Yem katkıları Mineralleri,zeolit,sepiyolit,diyatomit,kaolin,sunshield gölge tozu,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars sıvı kükürt,parvet hayvan yara tozu,parspet hayvan bakım ve yara tozu,badimon yara tozu,çinko metal tozu,demir tozu,manganez dioksit,mangan dioksit,mangan tozu,mikronize mangan,hayvan altlığı,hadjin yılan kovucu,pars lime sülfür,bit-pire kovucu,nangrafi,nano tozlar,metal tozları,maden tozları,nano partiküller,dmrsüren,dmrsüren kimya,kimyadeposu.com,çinko sülfat,bakır sülfat,mangan sülfat,magnezyum oksit,magnezyum sülfat,demir sülfat,kalsiyum oksit,kalsiyum hidroksit,potasyum silikat,potasyum hidroksit,hekzatetramin,sodyum lignosülfonat,potasyum lignosülfonat,grafit tozu,mikronize grafit,kimyadeposu.com
Jurnalci.com