Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, hükümet olarak gündemlerinde yeni bir zam olmadığını söyledi.
Şimşek, CNN Türk’te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları cevapladı.
“Yeni zamlar kapıda olacak mı? “şeklindeki soru üzerine Şimşek, “Gündemimizde yeni zam diye bir şey yok. Tam aksine kamu maliyesinde alan olduğu ölçüde biz enflasyonu düşürmek için idari fiyatları daha düşük düzeyde tutma çabası içindeyiz. En son sözleşme gereği Avrasya Tüneli’nde bir fiyat artışı oldu. Biz orada nihai tüketiciye yansıyan fiyat artışı çok yüksek olmasın (geçişlerde) diye KDV’yi indirdik” cevabını verdi.
Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin bir soru üzerine Şimşek, Türkiye’nin bu müdahalesinin meşru ve uluslararası hukuka da uygun olduğunu söyledi.
‘AFRİN, TÜRKİYE’Yİ DAHA KIRILGAN YAPMIYOR’
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin geçmişte aldığı kararların her ülkeye meşru müdafaa hakkı tanıdığını anımsatan Şimşek, “Çok açık ve net olarak Türkiye terörle mücadele ediyor. Bu, Türkiye’yi daha mı kırılgan yapıyor? Hayır. Esas terörle mücadele etmezseniz, terör tehdidi devam ederse orta-uzun vadede Türkiye’nin geleceğini riske atmış olursunuz. Terörün Türkiye maliyeti çok büyüktür. Dolayısıyla eğer terörü bir şekilde bertaraf edebilirseniz o zaman Türkiye’nin önünü açmış oluyorsunuz” diye konuştu.
Şimşek, bu konudaki analizlerin belli bir siyasi perspektifle yapıldığını ve çoğunun objektif olmadığını öne sürerek, toprak bütünlüğünü kaybeden Suriye’nin terör açısından ciddi tehdide dönüştüğünü savundu.
‘TÜRKİYE, ‘BEN BURAYA KARIŞMIYORUM’ DİYEMEZ
Türkiye’nin bu noktada “Ben buraya karışmıyorum” diyemeyeceğini vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:
“Bunun sonuçlarıyla da ister istemez karşılaşıyorsunuz. Şu anda 3,5 milyon civarında Suriyeli kardeşimiz bir insanlık trajedisi nedeniyle Türkiye’ye sığınmış durumdalar. Bunların içinde 370 bine yakın Kürt kardeşimiz var. Bu PYD/PKK terör yönetiminin bir anlamda ne kadar zalim olduğunu ortaya koyuyor. Zamanında Türkiye’ye gelen Kürtler geri gitmedi. Çünkü PYD/PKK terör örgütü Batı’nın gösterdiği gibi iyi ve sempatik değil, zalimdir.”
‘KÜRT KARDEŞLERİMİZLE SORUNUMUZ YOK’
Şimşek, bu çerçevedeki olaylara Türkiye penceresinden bakılmadığını, değerlendirmelerin yanlı ve birtakım ön yargılara dayalı yapıldığını ifade ederek, Türkiye’nin Ortadoğu’daki kaosların sorumlusu olmadığının altını çizdi.
Ortadoğu’daki istikrar ve barışın Türkiye’nin menfaatine olduğuna dikkati çeken Şimşek, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunu yoktur, terörle sorunu vardır. Batı’nın yapamadığı en önemli husus empati. Türkiye burada sorumlu değil. Türkiye, 911 kilometrelik sınırında yaşananlara hiçbir zaman kayıtsız kalamaz. Çünkü orada ciddi bir terör tehdidi var. Türkiye’nin PYD/PKK ile mücadelesi terörle mücadeledir, meşrudur. Bunun ötesinde Türkiye’nin uzun vadeli istikrarı, refahı ve geleceği açısından olmazsa olmazdır. Biz terörü sınırladığımız ve bertaraf ettiğimiz ölçüde Türkiye geleceğe çok daha güvenle bakacak.”
‘DAVOS’TA KÜRT OLDUĞUMU SÖYLEDİM’
Davos ziyaretinde Zeytin Dalı Harekatı’na yönelik yapılan yorumlara ilişkin soru üzerine Şimşek, birçok kapalı oturumda bu konunun gündeme geldiğini söyledi.
Şimşek, “Ben bu toplantılarda, Başbakan Yardımcısı ve Kürt olduğumu söyledim. Orada, ‘Annem ve babam zengin veya siyasi anlamda güçlü bir aile değil, tarımla geçinen, okuma yazma dahi bilmeyen bir aile’ dedim. Türkiye’nin bu anlamda Kürtlerle bir sorunu olmadığını anlattım. Avrupa da birlerce etnik grubu içeriyor ama bir vize ile bütün sınırlar kalkıyor. Avrupa için böyle bir perspektif varken kalkıp Ortadoğu için neden bir futbol takımı tutar gibi etnik veya mezhep eksenli çatışmalara daha fazla zemin hazırlanıyor, daha fazla körükleniyor?” değerlendirmesinde bulundu.
‘TÜRKİYE’YE SADIK OLMAYANIN NE FAYDASI VAR?’
Türkiye’deki mevcut olağanüstü hal (OHAL) durumunun eğitim ve akademik alana etkisine yönelik soru üzerine Şimşek, Türkiye’nin durup dururken OHAL sürecine girmediğini söyleyerek, son dönemde Türkiye’nin başına büyük felaketler geldiğini söyledi.
OHAL kapsamındaki kamudan ihraçların ya terör örgütüyle veya FETÖ’yle ilişkili suçlar nedeniyle gerçekleştiğine ileri süren Şimşek, şunları kaydetti:
“Türkiye’ye ve milletine sadık olmayan, iradesini başka bir merkeze teslim etmiş birinin ülkemize ne faydası olur? En önemli konu, Türkiye gerçekten kendi demokrasisine ve hukuk devletine yönelmiş çok büyük bir tehdidi bertaraf etmek için tedbirler almıştır. Bu tedbirleri alırken eksiklikler olduysa o nedenle bir komisyon kurulmuştur ve şu anda o komisyon bütün değerlendirmeleri yapıyor.”
‘BLOCKCHAIN APAYRI BİR KONU’
“Bitcoinle ilgili vatandaşlarımızı uyardım fakat blockchain, bir teknoloji o apayrı bir konu, onu çok önemsiyoruz. Platform üzerinden verimliliği artıracak, dijitalleşmeyi daha hızlandıracak ayrı bir alan. Biz en son Finansal İstikrar Komitesi toplantısında bu konuyu ele aldık, bir çalışma grubu oluşturduk, kripto para konusunu incelemeye aldık. Bahsedilen bu para birimleri Türkiye’de legal değil, legal altyapısı yok. İkincisi gelecekte bunların akıbetine ilişkin dünyada ortak bir fikir yok, ciddi soru işaretleri var. Biz Türkiye’de kripto para anlamında kendimize özgü bir çalışma yapmayı düşünüyoruz. Spesifik birtakım kripto para birimleri noktasında biz şu anda mesafeliyiz, onu riskli görüyoruz. Vatandaşlarımıza bunun getirdiği risklerle ilgili uyarılarda bulunduk. Nitekim bu tartışmalar yaşanırken, çok hızlı bir çıkış sonra da bir çöküş yaşadı. Biz vatandaşlarımızın bu noktada, bu spekülasyonlardan zarar görmesini istemeyiz.”
Jurnalci.com
Başa dön tuşu