GüncelGündem

Deprem bölgesi için ‘asbest’ uyarısı

Paylaş:

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yıkılan binaların enkazları kaldırılmaya başlandı. Depremin büyük yıkıma yol açtığı 11 kentte toz bulutu olduğu belirtilirken, meslek örgütleri bina inşaatlarında kullanılan asbestli malzemeler nedeniyle havada asbest liflerinin olabileceği uyarısı yapıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (UÇÖ/ ILO) tarafından “kesin kanserojen” olarak tanımlanan asbest, 55 ülkede kullanıma da yasakladı.

TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi ve Çevre Mühendisi Cevahir Efe Akçelik, söz konusu büyük yıkımın ardından asbest malzemesinin ayrıştırılmasının teoride mümkün olduğunu ancak depremin niteliği itibarıyla gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Solunum yoluyla maruz kalınan asbest liflerine karşı basit önlemlerin alınmadığı takdirde gelecek yıllarda bölgede olan insanlar için sağlık sorununa yol açabileceğini kaydetti.

Çözüm önerisi olarak FFP3 toz maskesi kullanımı ve enkaz alanlarına su dökülmesi gerektiğini belirten Akçelik, şunları söyledi:

“1980 öncesi yapılan birçok binada mevcut olduğunu tespit ettiğimiz malzeme”

“Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen deprem sonrası Hatay’da hem inceleme hem de depremzedeler yardım etme fırsatı buldum. Şimdi asbest denen malzeme aslında inşaat alanında konuşmak gerekirse binaların izolasyonunu veya çeşitli elektrik ve ısınma gibi borularda kullanılan bir lif, bir yalıtım malzemesi olabilir. Çeşitli çatı malzemelerinde ya da sıvada bile rastlanan ve 1980 öncesi yapılan birçok binada mevcut olduğunu tespit ettiğimiz malzeme. Güçlü bir malzeme ve inşaatlarda çok sık kullanılıyor. Aynı zamanda da kanserojen bir malzeme. Solunum yoluyla vücuda girdiği zaman akciğer kanserine kadar yol açan bir madde. Dünyada da yasaklanmış hem çıkarılması hem de kullanılması yasaklanan bir malzeme.

Şimdi Hatay’da ve yıkımın gerçekleştiği diğer dokuz ilde bu yıkımlardan kaynaklı mutlaka asbestli havanın olduğunu söyleyebilirim. Teori açısından da konuşmak gerekirse hem ağır hasarlı ya da orta hasarlı olarak tespit edilmiş yıkım kararları verilen binalarda hem de mevcut enkazlarda asbestin ayrılıp ayrı bir şekilde bertaraf edilmesi gerekir. Ancak bu teoride yapılacak bir şey. Pratiğe baktığımız zaman özellikle benim bulunduğum Hatay’da, Antakya merkezde yıkım sayılarının çok olması bunu yapılabilmesini mümkün kılmıyor maalesef. Çünkü, şu an hala enkaz altında canlılardan bahsederken, şu an devletin halen yardımları götürmelerindeki koordinasyonsuzluğundan bahsederken bir de oradaki mevcut enkazlardan asbest temizlensin gibi bir söylem gerçeğe uygun bir söylem olmaz. Teoride evet yapılması gerekir, enkaz alanındaki asbestli malzemenin uzaklaştırılması gerekir. Ancak yıkım sayısı çok fazla, inanılmaz boyutlarda yıkım var. Türkiye’de ne bunu temizleyebilecek sayıda asbest söküm uzmanı bulmak mümkün değil. Burada en doğru çözüm hem arama ve kurtarma faaliyetlerinde bulunan personele hem de enkaz alanında çalışan personelin FFP3 maskelerini takması. Eğer bulunabiliyorsa da arazözler ile yıkım esnasında sulama yapılması gerekir. Bunun dışında söylenebilecek her söz gerçekliğe uygun olmaz.

Giden insanlar da söylediklerime hak vereceklerdir. Çünkü yıkımın boyutu çok fazla. Daha ufak çaplı bir yıkım olsa ya da daha ufak çaplı bir orta ya da ağır hasarlı binalarımız olsa asbestli malzemenin uzaklaştırılmasını tartışabilirdik. Bunun kavgasını da verebilirdik ama çok büyük boyutlardaki bir yıkımda bu kadar koordinasyonsuzluğun olduğu bir ortamda bu söylemin gerçekliği olmaz. Bunun dışında çok pratik çözümler var. İnsanların en azından asbeste maruzunu azaltacak bir şekilde, oradaki çalışanların hatta yıkım esnasında bölgede çadırkent ya da konteyner kent varsa orada ikamet eden depremzedeler de dahil olmak üzere herkese FFP3 toz maskesinin dağıtılması gerek. Yıkım esnası etrafında da mümkün olduğunca herkesi uzaklaştırıp maskeleri taktırıp, eğer bulunabiliyorsa arazözler ile basit bir şekilde enkaz üzerine su dökerek toz çıkmasını engellenmesi gerekir. Bunun dışında teorik ile pratiğin çakıştığı bir süreçten geçiyoruz. Halk sağlığı açısından en doğru yöntem toz maskesi ve sulama yöntemiyle tozun bastırılmasıdır.

Asbest, dünyada çıkarılması hem çıkarılması hem de kullanılması yasaklanmış bir malzeme ve inşaatlarda da çok sık rastladığımız bir malzeme. Bugün İstanbul’daki kentsel dönüşüme giren binalarda, çoğu binada olmasının nedeni 1980 öncesi yapılan binaların belli bir oranında asbeste rastlıyoruz. Kullanım sıklığı çok fazla. Ancak, solunum yoluyla vücuda geçtiği zaman kansere yol açan bir madde. Bu yüzden Dünya Sağlık Örgütü tarafından yasaklanmış. Solunum süresiyle de alakalı. Akut etkisi de var. Bugün hemen soludunuz ertesi gün ya da bir ay sonra beş ay sonra sizde etki göstermiyor. Ama ilerleyen yıllarda 20-30 yıl arasında sağlığa etkisi bilim insanları tarafından kanıtlanmış. Akciğer zarı kanseri, akciğer kanseri gibi çeşitli hastalıklara yol açıyor. Oradaki gözlemlerime göre, Antakya merkezi toz bulutu içerisinde. İnanılmaz derece toz var ve inanılmaz derece yıkım var. Sadece ilk gün yağmur yağmış ve depremin ertesi gününde gündüzleri nispeten açık bir hava var. Bu tozları dağıtabilecek bir rüzgara da rastlanmıyor. Dolayısıyla o tozun içerisinde asbest liflerinin olması muhtemel. Dolayısıyla orada kalan depremzedeler, orada çalışan arama ve kurtarma personelleri, orada çalışan askerinden polisine kadar bütün kamu görevlilerinin böyle bir riskin altında olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bunun etkilerinin oradaki soluma ile orantılı olduğunu söyleyerek ilerleyen dönemlerde bu tip hastalıklarının çıkmasını zaten bilim insanları, Türk Tabipler Birliği, akademisyenler söylüyorlar. Basit koruyucu önlemleri ile önüne de geçilebilir. Çünkü solunum yoluyla alınan bu lifleri engellemenin bir yolu da bu toz maskelerini kullanmak olduğunu söyleyebilirim.”

“Molozların suya karışabilecek sıkıntılı alanlara taşınmaması gerekiyor”

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Mimarlar Odası İstanbul Şubesi ve Mimarlar Odası Genel Merkezi, depremlerin ardından bölgede incelemeler yaptı. Bölgeden dönen heyet, dün Ankara’da bir basın toplantısı düzenledi. Burada konuya ilişkin konuşan Mimarlar Odası Genel Başkan Yardımcısı Bülent Batuman ise şunu kaydetti:

“Bu enkazla uğraşmaya devam edeceğiz. İnsanlar bir taraftan soluyorlar. Diyelim ki Antakya’da sokaklar çok dar, yıkım olduğu yerde duruyor ama Kahramanmaraş’ta geniş bir açık alan yıkıldığı için rüzgâr esiyor ve o toz toprak kilomekarelik alanı belki dolaşıp gidiyor. Bunlarla ilgili ölçüm yapılması gerekiyor, önlem alınması gerekiyor ve o enkazın nereye taşınacağı ile ilgili kararların buna göre verilmesi gerekiyor. Mesela yer altı suyu olan, suya karışabilecek sıkıntılı alanlara taşınmaması gerekiyor. Bunun yer seçimi çok kritik.”

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu