Deprem uzmanı uyardı: Bu kentlere dikkat çekti

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde sabah saatlerinde meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depremin ardından yakın şiddette bir deprem daha yaşandı. AFAD’ın şiddetini 7,6 olarak belirlediği ikinci depremin ardından ölü ve yaralı sayısı artmaya devam ediyor.

Halk TV’de Şirin Payzın‘ın Sözüm Var programına katılan Deprem Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan yaşanan depremi değerlendirdi.

‘Depremin kuralı vardır: Bir yerde olmuşsa aynı büyüklükte yine olur’

Depremin şiddetinin çok büyük olduğunu dile getiren Ercan, “Hem Malatya hem Hatay’ı dinlediğimizde ana sıkıntının kurtarma ekiplerinin göçük başına gelmemesi. Burada iki deprem oldu. Bu olağanüstü durum dünya üzerinde. Olağanüstü durum yaşanıyor. Şu anda dünyanın deprem açısından en sakıncalı yeri Kahramanmaraş. Bunun içine Hatay da giriyor. En canavar fay Ölüdenizi kırığı. Bu kırık oynadı. Bu kırık Roma döneminde 7.5 büyüklüğünde deprem üretti ve 3 bin kişiyi öldürdü. Aşağı yukarı 1500 yıldır beklediğimiz depremdi bu. Bütün nesillerin beklediği depremdi. Çünkü depremin kuralı vardır: Bir yerde büyük deprem olmuşsa o yerde muhakkak aynı büyüklükte deprem olur. Deprem 7.5 şiddetinde değil. Şiddet depremin yıkıcılığı, büyüklüğü ise o depremden çıkan enerji. Depremler çıkan enerjiye göre ölçeklenir, Richter ölçeği diyoruz” dedi.

Bölgede olağanüstü hal ilan edilmesi gerektiğini belirten Ercan, “Buradaki değineceğim olay şunun suçu, bunun suçu, hala gelmediler olayı değil. Türkiye Cumhuriyeti çok şükür ki kurtarma konusunda dünya liderlerinden birisi. Bu konuda çok iyiyiz. Yaklaşık 3400 yapı yıkıldı. Kurtarma ekiplerinin sayısı daha az. Çoğu çöken yapıya kurtarma ekibi gidemeyecek. Çözümü bugün Erdoğan’ın derhal olağanüstü hal ilan etmesi. Böylece deprem bölgesini orduya bırakmalı. Bugün hemen yapması gerekiyor. Orduya bıraktığı anda deniz kuvvetlerini gerekirse İskenderun’a getirir, her göçük başında yüzlerce asker getirir. İvedilikle orduya bırakılmalı. Enkaz altındakilere kısa sürede yetişemezsek donarak ölecekler” ifadelerini kullandı.

‘Kocaeli depreminden daha büyük: 335 atom bombasına eşdeğer’

Ercan sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün olan deprem bizim Kocaeli depreminin 2 katı daha büyük. Gölcük depreminden çıkan enerji 132 atom bombasına eşdeğerdi. Bu deprem de yaklaşık 335 atom bombası patlatılmış gibi etki gösterdi. Doğu Anadolu Kırığını aldı, hesaplarıma göre yaklaşık 5 metre Akdeniz’e kaydı.

Bu kadar büyük deprem. Yaptığım hesaplara göre depremin yaratmış olduğu kırığın boyutu 330 kilometre yani Sivrice’den başlıyor, Malatya’yı geçiyor, Kahramanmaraş’a gidiyor, Osmaniye’ye gidiyor, oradan İskenderun’a gidiyor, oradan İsrail’e gidiyor.”

Bazı kentler için yeni uyarıda bulundu

Ercan açıklamalarına devam ederken bazı bölgelere dikkat çekerek, “Kahramanmaraş’ın güneyinde Osmaniye, Adana-Ceyhan aynı zamanda İskenderun-Hatay yer alıyor. Yeni deprem odakları burası. Bir gerginlik birikmiş durumda. Gelecek deprem adımları bu bölgede olacak. Bu kırığın kuzeyinde gerginlik aktarımı oldu. Palu Bingöl, Erzincan gibi kısımlar. Eğer burada aktarılan gerginlik Karlıova’ya erişirse, Kuzey Anadolu kırığına erişirse yeni deprem olabilir. Bunlar tamamen abartı kurgulardır. Bir kaygı uyandırmak istemiyorum. Buradaki en önemli konu kurtarma. 6 saat içerisinde kurtarılacak insanların yüzde 80’ini kurtarılmalı” ifadelerini kullandı.

‘Üniversitelerden destek istensin’

“Şu anda sadece yerleşim alanlarını kentlerdeki durumu konuşuyoruz. AFAD ekiplerin öncelikle baktığı yerde 10 ilin merkezi. Hiç kırsal kesimden, köylerden söz etmiyor. Köylere giden kişi yok. AFAD ekipleri buraya gitmek için yeterli değil, sayıları yeterli değil” diyen Ercan sözlerine şöyle şöyle devam etti:

“Üniversitelerden yardım istenebilir. İnşaat, Jeofizik, Mimarlık, Jeoloji, Madencilik bölümünde okuyan öğrencilerinden öğretim üyelerinden yardım istenmeli. İstanbul Teknik Üniversitesi’ne veya diğer üniversitelere başvururlarsa hemen ekip kurulur.”

‘Deprem yalıtımı yapılan hastaneler hasar almadı’

Deprem Mühendisi Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu da yayında değerlendirmelerde bulunarak, “Askerin de barındığı yerde ciddi sorunlar var. Basit hesap var 4 bin civarında bina yıkıldı. Hepsine müdahale için 4 bin acil yardım ekibine ihtiyacı var. İşleri buraya getirmemek lazımdı. Bu kadar bina yıkılmamalıydı. Böyle kapasiteyi oluşturamazsınız. İlk 24 saat önemli ondan sonra ümit kalmıyor. Gerçekler acı. Bu riskler azaltılmalıydı. Riskleri azaltamazsanız baş edemezsiniz. 99 depreminde risklerimiz neyse bugün de aynı. Arama kurtarmalarımız güçlenmiş ama riskleri azaltamıyoruz tıkandık kaldık. Kocaeli depreminde bile bu kadar çaresiz değildik” dedi.

Sucuoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Yeni gelişen teknolojiler var. Hatay’da hastaneler ciddi hasar görmüş. Yeni teknolojiler var böyle durumlarda hizmet vermeye devam etmesi için. Deprem yalıtımı diyoruz. Maliyet artışı cüzidir. Hatay Dörtyol, Osmaniye merkez, Elbistan Merkez hastaneleri. Buralara deprem yalıtımı yapıldı. Buralarda hiç hasar yok çalışmaya devam ediyorlar. Bunun gibi yeni teknolojiler yapılmalı. Bizim bunlara ihtiyacımız var. Riski azaltmamız gerekiyor. Yönetmelik kullanarak bina yapmayı beceremiyoruz. Kentlerde yaşamayı öğrenemedik. Risklerin farkına varacaksanız.”