Emekliler isyanda: Murat Kurum’un kelamlarını hatırlatıp sert reaksiyon gösterdiler

Emekli maaşına yansılar sürüyor. Açlık sonu altında kalan maaşlarına dikkat çeken emekliler bu kere Çorum’da aksiyon düzenledi. Aksiyona CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız da dayanak verdi. Emekliler, maaşlarının en az minimum fiyat seviyesinde olmasını talep etti.

“EMEKLİLER SADAKA İSTEMİYOR”

Emeklilere takviye vermek için alana gelen CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız ise “Emekliler sadaka istemiyor” diyerek şunları söyledi:

*2002’de iktidara geldiğinizde en düşük emekli maaşı sekiz adet çeyrek alıyordu. Bugün artırımlarla yükselttiğinizi düşündüğünüz 10 bin lira ile üç tane çeyrek alıyor. Emekli açlık hududunun altında maaş almak istemiyor.

*Siz ananızın ak sütü üzere helal olan hakkınızı istiyorsunuz. Keşke simit 1 lira, konut kirası bin lira olsa da emekli maaşı yeniden eskisi üzere 5 bin lira olsa. Zira geçinmek istiyorsunuz. Siz sadaka istemiyorsunuz.

*Cumhurbaşkanımız siyaset yaparken iktidar olmadan evvel çay simit hesabını çok âlâ biliyordu kendisi. Buradan da emeklimiz ona diyor ki. Çık televizyona bir çay simit hesabı yap. Dört kişilik aile kaç çay kaç simitle doyabilecek. 10 bin lira ile kaç çay kaç simit alabiliyor.

“ASLINDA BU SIKINTI 2008 YILINDAN GELEN MESELE”

Emekli Murat Kırçı basın açıklamasında şunları söyledi:

*Bu yasa aslında 2008 yılında 5510 sayılı Yasa ile bu iş değişti. Daha öncesinde aylık bağlama oranı dediğimiz, emekli maaşımızı aşikâr eden yani şu anki tabir ile kök maaşımızı aşikâr eden maaş 2008 yılından evvel yaklaşık olarak aylık bağlama oranı yüzde 78 iken bu oran maalesef yüzde 34’lere düşürüldü.

*Aslında bu problem 2008’den gelen bir sorun. Şayet 2008 yılından evvelki maddede değişiklik olmasaydı şu anda en düşük kök dediğimiz emekli maaşı 20 bin bandında olacaktı. Yani yapılacak artırımlar bu 20 bin üzerinden yapılacaktı.

“EMEKLİLER FARKLI BİR ÜLKEDE Mİ KİRA ÖDÜYOR”

*Diğer yandan bizleri en çok üzen hususlardan biri de 2019 yılına kadar en düşük emekli maaşının minimum fiyatın üzerindeyken bugün maalesef minimum fiyattan yüzde 70 daha azdır. Başka yandan anlaşılması güç olan bir bahis ise daha enteresan ve komiktir.

*Devlet patrona taban fiyat altında ödeme yapamazsın, yaparsan bununla ilgili cezai yaptırım uygularım derken, devlet yıllarca kendisine prim ödemiş emeklisine işçisine taban fiyat altında ödeme yapmayı çok doğal görüyor. Mahallî seçimlerin yaklaştığı şu günlerde belediyeler, personellerine yaptıkları artırımlarla gündeme geldi.

*Şu anda yaklaşık olarak Çorum Belediyesi’ni örnek alacak olursak en düşük çalışan maaşı 40 bin bandında olacak. Biz bu ortada bu insanların aldığı maaşı yargılamıyoruz. Onlarınki yüksek değil, bizim maaşımız düşük. Öbür yandan memurlarımıza biliyorsunuz 8 bin 77 TL seyyanen bir artırım yapıldı.

*Onun haricinde yaklaşık olarak yeniden yüzde 49’larda bir artırım uygulandı. En düşük memur maaşı şu anda 32 bin 500 liraya çıkartıldı. Biz en düşük memur maaşı 32 bin 500 lira olan memurla farklı bir çarşı pazardan mı alışveriş yapıyoruz? Farklı bir ülkede farklı bir kira mı ödüyoruz? Bu neyin akıl kaymasıdır? Bu nasıl bir vicdandır? Bu nasıl bir izandır?

“EMEKLİNİN MESKEN ALMA HAYALİ YOK”

*Geçmişte çalışan emeklilerimiz kıdem tazminatı ismi altında bir tazminat alıyordu. Aldığı bu tazminat ile ne yapıyordu, 30 yıl dişini sıkıyordu çalışıyordu, üretiyordu diyordu ki inşallah ben 30 sene sonra bu kıdem tazminatımla bir mesken alacağım, altıma da ayağımı yerden kesecek bir dört teker alacağım.

*Hayatıma devam edeceğim, torunlarımı seveceğim diyordu. Şu anda gelmiş olduğumuz şu durumda hiçbir çalışan işçinin ya da emeklinin konut alma üzere bir hayali var mı? Araba alma üzere bir hayali var mı? İşte geldiğimiz nokta bu. Sonuç olarak maksadımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir.

*Bu ülke bizim, bu devlette bizim. Uzun yıllar maden ocaklarında, tuğla fabrikalarında, endüstrilerde çalışmış esnaf olarak ülkesi için üretmiş, kimseden yardım almadan evlatlarını yetiştirmiş.

*Bu ülkenin işçisi olan emekliyi, bir dilenci durumuna düşürmek, vatan sevgisini sorgulamak kimsenin haddi ve hakkı da değildir.

“BİZİM TALEBİMİZ ARTIRIM TALEBİ DEĞİLDİR”

*Bizim taleplerimiz artırım talebi değildir. Bunun üzerine vurgu yapmak istiyorum. Biz artırım talep etmiyoruz. Biz bundan evvel nasıl ki bir yasa vardı emekli minimum fiyat altında fiyat alamazdı, biz bunu talep ediyoruz. Onun için bizim istediğimiz lüks bir şey değil. Öncelikle istediğimiz konu kök maaş sözü literatürden kaldırılmalıdır.

*Bundan sonra hiçbir politikten hiçbir yöneticiden kök maaş sözü duymak istemiyoruz. Taleplerimiz net, net ortaya koyacağız. Biz kök tabirini duymak istemiyoruz. Biz en düşük maaş olarak taban fiyat neyse onu talep ediyoruz.

*Bundan sonraki zamlarımızı da seyyanen artırım olarak eşit ölçüde ortalardaki oranları açmadan eşit ölçüde artırımlar talep ediyoruz. Bizim bu noktadaki üçüncü talebimiz emekli ikramiyesi de bir maaş olarak yasalaşmalıdır.

*Bunu yasa olarak bekliyoruz. Şu anda emeklimiz çay ocağına oturduğunda birisi görecek diye, bir bardak çay ısmarlayacağım diye sırtını dönüyor.

MURAT KURUM’UN KELAMLARINI HATIRLATIP REAKSİYON GÖSTERDİLER

*Sayın Murat Kurum İstanbul Büyükşehir Belediye lider adayı dün ya da evvelki günkü bir programında açıklamada bulundu. Şu ifadeyi kullandı. Gereksinim sahibi emeklilere aylık 2 Bin 500 TL kartlarına yatıracağız dedi.

*Ben soruyorum buradan bizi yönetenlere Türkiye Devleti mi büyük İstanbul Büyükşehir Belediyesi mi büyük?

“BEN 55 YAŞINDAYIM EMEKLİYİM İŞ ARIYORUM”

Emekli Sabri Yılmaz ise gazetecilere yaptığı açıklamada emekli olduğunu ve iş aradığını belirterek, “Ben 55 yaşındayım emekliyim iş arıyorum. Diyorlar ki ’40 yaşını geçince almıyoruz.’ İŞKUR’a gidiyoruz. Ne yapalım biz. Kira oldu 7 bin lira, 8 bin lira. Memura verilen seyyanen artırımı cebinden mi verdi iktidar? Bizden alıp vermedi mi? Bize de versin. Bir koli yumurta 130 lira olmuş, diğer bir şey demeye gerek var mı? Kendisi 33 milyon para harcıyor sarayda. Kimin parasını harcıyor, bizlerin parasını harcıyor” dedi.

“BİZ ONU ZİRVEMİZE KOYDUK LAKİN O BİZİ YERDEN YERE VURDU”

Ahmet Aydın isimli emekli vatandaş ise Çorum’dan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Arkadaşlar valla biz acımızdan ölüyoruz. Bu emeklileri lütfen sayın Cumhurbaşkanım görsün. Buradan Çorum’dan sesleniyoruz. Emekliye 5 lira artırım, 2 lira artırım biz çocuk muyuz dalga geçiyor bizimle. Herkese veriyor hak, adalet diyor. Adaletse artırım yapmıyor. Çocuk oyuncağı üzere, bizimle oynuyor. Bunu sandıkta göreceğiz. İnşallah sandıkta göreceğiz Cumhurbaşkanını. Biz onu zirvemize koyduk ancak, bizi yerden yere vurdu” diye konuştu.