Yaşam

Evlilikte tartışma kaçınılmazdır…İlişkiye zarar veren tartışmalar değil, kendinizi ifade etme biçiminizdir!

Paylaş:

Hiçbir sorun yokmuş gibi davranmak da çözüm değil.Karşınızdaki kişiyi suçlamadan kırgınlıklarınızı, memnuniyetsizliklerinizi iletmelisiniz.Aksi takdirde samimi bir ilişkiden söz edilemez. “Sen” diliyle değil “ben” diliyle konuşmalısın. “Sen” diliyle konuştuğunda karşındaki kişi direk kendini savunur, önce kendini eğit.
Erkek Erkeğe,Doğan Cücenoğlu

Evlilik farklı ortam ve kültürde yetişmiş bireylerin anlaşarak medeni hukukun çizdiği sınırlar ve zorunluluklar içinde ömür boyu sürecek bir birlikteliğe adım atmasıdır. İnsan neslinin devamı ve toplumun temel taşı olan aile birlikteliği evlilikle beraber başlar. Her toplumda evlilik sorumlulukları ve değeri hemen hemen aynı olsa da değişik kültürlerde ufak tefek farklılıklar vardır. Gelişmiş her toplum evliliklerini medeni hukukun çizdiği resmi sınırlar ve sorumluluklar ile tanımlarlar. Tüm bunlar evliliğin teorik tanımıdır. Pratik tanımının teorik tanımından daha karmaşık ve zor olduğu belli başlı kavramların içinde en başta geleni evliliktir. Pratik olarak tanımını yaparsanız her kültüre göre değişen, her dine göre değişen şekilleri vardır.

Sağlıklı bir evlilik ve ilişkinin kurulabilmesi ve sürekliliğinin sağlanabilmesi için eşler kendilerine düşen görevlerin farkında olmalıdır. Bu görevler sadece gündelik yaşantıda oluşturulmuş iş bölümünden ibaret değildir. Mutlu evliliğin yürütülebilmesi için her konuda aktif paylaşım içerisinde bulunmak, duygu ve düşünceleri ifade edebilmek eşlerin bağlarını kuvvetlendirmede rol oynayan görevlerdendir. Bu gibi vazifeler toplum içerisinde çok somut bir şekilde ifade edilmiyor olsa da çiftler evlilik süreci içerisinde bu sorumlulukları öğrenmeli ve birbirlerine öğretmelidirler.

İdeal ilişki, sorunlardan uzak bir ilişki olarak görülmese de, meydana gelecek problemleri nasıl aşacaklarını öğrenmiş bilinçli bireylerden oluşur. Bu kişiler deneyimlerinden elde ettikleri çıkarımların ışığında çözüm için atılacak adımları saptayabilmektedir. Doğru iletişim kurma becerilerine sahiptirler. Birlikte çalışma, dayanışma ve anlayış gösterme davranışlarını geliştirmişlerdir.
Gerektiğinde birbirlerine ihtiyaç duyan bir bütün, gerektiğindeyse birbirlerinden bağımsız bir birey olarak hareket edebilme esnekliğini hissetmeli ve hissettirmelidirler.

Hiçbir sorun yokmuş gibi davranmak da çözüm değil.Karşınızdaki kişiyi suçlamadan kırgınlıklarınızı, memnuniyetsizliklerinizi iletmelisiniz.Aksi takdirde samimi bir ilişkiden söz edilemez. “Sen” diliyle değil “ben” diliyle konuşmalısın. “Sen” diliyle konuştuğunda karşındaki kişi direk kendini savunur. önce kendini eğit.
Erkek Erkeğe,Doğan Cücenoğlu

Evlilik farklı ortam ve kültürde yetişmiş bireylerin anlaşarak medeni hukukun çizdiği sınırlar ve zorunluluklar içinde ömür boyu sürecek bir birlikteliğe adım atmasıdır. İnsan neslinin devamı ve toplumun temel taşı olan aile birlikteliği evlilikle beraber başlar. Her toplumda evlilik sorumlulukları ve değeri hemen hemen aynı olsa da değişik kültürlerde ufak tefek farklılıklar vardır. Gelişmiş her toplum evliliklerini medeni hukukun çizdiği resmi sınırlar ve sorumluluklar ile tanımlarlar. Tüm bunlar evliliğin teorik tanımıdır. Pratik tanımının teorik tanımından daha karmaşık ve zor olduğu belli başlı kavramların içinde en başta geleni evliliktir. Pratik olarak tanımını yaparsanız her kültüre göre değişen, her dine göre değişen şekilleri vardır.

Sağlıklı bir evlilik ve ilişkinin kurulabilmesi ve sürekliliğinin sağlanabilmesi için eşler kendilerine düşen görevlerin farkında olmalıdır. Bu görevler sadece gündelik yaşantıda oluşturulmuş iş bölümünden ibaret değildir. Mutlu evliliğin yürütülebilmesi için her konuda aktif paylaşım içerisinde bulunmak, duygu ve düşünceleri ifade edebilmek eşlerin bağlarını kuvvetlendirmede rol oynayan görevlerdendir. Bu gibi vazifeler toplum içerisinde çok somut bir şekilde ifade edilmiyor olsa da çiftler evlilik süreci içerisinde bu sorumlulukları öğrenmeli ve birbirlerine öğretmelidirler

İdeal ilişki, sorunlardan uzak bir ilişki olarak görülmese de, meydana gelecek problemleri nasıl aşacaklarını öğrenmiş bilinçli bireylerden oluşur. Bu kişiler deneyimlerinden elde ettikleri çıkarımların ışığında çözüm için atılacak adımları saptayabilmektedir. Doğru iletişim kurma becerilerine sahiptirler. Birlikte çalışma, dayanışma ve anlayış gösterme davranışlarını geliştirmişlerdir.
Gerektiğinde birbirlerine ihtiyaç duyan bir bütün, gerektiğindeyse birbirlerinden bağımsız bir birey olarak hareket edebilme esnekliğini hissetmeli ve hissettirmelidirler.

Anlaşmazlıkların ortaya çıkmasını önlemenin bir yolu var – duygularınızı, öfkenizi, kırgınlığınızı saklamak ve örtmek… Duygularınızı örtmek doğru mu ?
Amerikalı psikologlar George Bach ve Peter Wyden, evlilikte tartışmaların önemini incelediler ve evli çiftler arasında bir anket yaptılar:
“Mutlu aile” ile ilgili bir anket yaptıklarını duyururlar ve bu ailelerden 50 kişiye her aileden kadın ve erkeğe ayrı ayrı sorular sorarlar. “Karınız size kızgın diyelim, o an kalbinden neler geçiyor dersiniz?”
Bu mutlu ailelerin bireylerinin verdiği cevapları karşılaştırdığımızda çok garip sonuçlar çıkıyor.Hiçbiri eşinin sinirlenince ne düşündüğünü ve ne hissettiğini bilmiyor denebilir.Tipik cevaplardan biri de şu oldu: Eşim kızgınolunca bana bir şey söylemiyor, sorunu çabuk unutuyor.”
“Soruşturmalarımızı genişlettikçe birbirlerine öfkelerini ve hoşnutsuzluklarını dile getirmeyen aile bireylerinin saygılı değil, sahtekar olduklarını belirledik. Ve zamanla, tartışmaların her zaman zararlı olmadığına, evlilikleri silip süpüren bir sel olmadığına karar verdik.” (George Bach ve Peter Wyden)
Tartışmalar iyi niyetliyse, iki kişi arasındaki ilişki eskisinden daha güçlü olacaktır.
İlişkileri kötüleştiren insan davranışları:

  • Tartışmadan kaçınan -Böyle biriyle tartışmak, boks eldiveni bile takmak istemeyen bir boksörle ringe çıkmaya benzer, muhatap bulamadığınız için kaçar.
  • Sorunun üstünü örten – Bu kişiler sanki tartışacak bir konu yokmuş gibi davranırlar.Her şey normalmiş gibi.Ve böyle bir kişiyle sorununuzu çözmeye kalktığınızda kapaktan dolayı kendinizi suçlu hissedersiniz.
  • Karşısındakini suçlayanlar
  • Kendini farklı gösterenele..Kültürlü biri gibi görünmek ve konuyu değiştirmek
  • “Son damla” davranışıyla davrananlar… Tüm küskünlüğünü kalbine koyar ve sonunda küçük bir soruna büyük bir tepki vererek her şeyi ortaya koyar.
  • Tartışmayı ciddiye almayıp ve şaka yapanlar
  • “Yaraya dokunmak” – Tüm insanların psikolojik olarak hassas oldukları yerleri “yaralanmıştır”. Bu hassas konulara dokunarak öfkesini dışa vuran insanların ilişkileri asla sağlıklı ve normal olamaz.
  • Kendisini değişmemek için zorlayanlar – İnsanlar ve düşünceler değişir.Bazı insanlar kendini zorlar ve sözlerinden dönmezler.

Nasreddin Hoca’ya sorarlar – “Hoca kaç yaşındasın?”
Hoca “38” der.
Görgü tanıklarından biri, “Nasıl oluyor Hoca, 38 yıl önce 10 yıl önce dedin?”
Hoca cevap verir – “Ben erkeğim ve sözümden dönmem”

  • Partnerini;ilgisinden yakınlıktan, güler yüzden mahrum bırakanlar.
  • İhtiyaç hissettiğinizde yanınızdan kaçanlar

Böyle bir davranışla hiçbir anlaşmazlık çözülmez, sadece birbirine güvenmeyen ve şüphe duyan iki kişi yaratırlar!

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu