
Gazeteci Fatih Altaylı, Silivri Cezaevi’nde tutuklu olan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ‘ı ziyaret etti. Altaylı, konuyşla ilgili kaleme aldığı yazısında Özdağ’ın “Anayasa değişikliğini kotarmadan ve Öcalan’a verilen sözleri yerine getirmeden beni bırakacaklarını zannetmiyorum” dediğini aktardı.
Altaylı, Özdağ’ı ziyaret etmek için gittiği cezaevinde geniş bir güvenlik kontrolünden geçtiğini aktararak şunları anlattı:
“Ümit Özdağ’la ortada, üzerinde çiçekli bir örtü olan masaya oturduk.
Hemen elindeki kalın dosyayı masaya koydu ve heyecanla anlatmaya başladı.
Göz altına alınmasına neden olan Antalya’daki Cumhurbaşkanı’na hakaret davası Antalya’ya geri yollanmıştı. Halen tutuklu olmasının gerekçesi olan Kayseri’deki olayları başlattığı yolundaki iddialardan dolayı tutukluydu.
“Hukuken o dosyanın da Kayseri’ye gitmesi gerekmiyor mu?” diye sordum.
“Gerekiyor ama hukuk mu kaldı. Buna itiraz ettik” dedi.
Tutukluğunun gözden geçirileceği son oturum, olması gerekenden bir gün önce yapılınca avukatları gelememişti ve savunma yapamamışlardı. Özdağ bunun planlı bir komplo olduğuna inanıyordu.
Kayseri ile ilgili iddialardaki tutarsızlıkları anlattı.
Kayseri Emniyeti’nin olaylardan sonra hazırladığı raporda, olaylarda Zafer Partisi’nin ve kendisinin rolü ile ilgili bir şey yokken, kendisinin gözaltına alınmasından sonra hazırlanan raporda, zorlama bir şekilde partisinin ve kendisinin bu işe dahil edilmeye çalışıldığını ama buradaki iddiaların bile olaydan çok öncesine ya da sonrasına dayanan tutarsız iddialar olduğunu anlattı ve o iddialardaki suçlamaların yöneltildiği kişilerle ilgili takipsizlik kararlarını gösterdi.
“Bu durumda kısa sürede serbest kalırsınız” dedim.
“Anayasa değişikliğini kotarmadan ve Öcalan’a verilen sözleri yerine getirmeden beni bırakacaklarını zannetmiyorum. Duyumlarımıza göre hakkımda yeni yeni dosyalar oluşturuluyormuş.” diye karamsar bir yaklaşım sergiledi.
Hâlâ kendisine bir suikast yapılmasından çekip çekinmediğini sordum.
“Olayı deşifre ettiğim için bundan sonra bir şey yapmaya cesaret edeceklerini zannetmiyorum. Ben zehirleme girişimine dikkat çektim. Artık olmaz diye düşünüyorum” dedi.
İnfaz Koruma memurları kendisine oldukça pozitif bir yaklaşımda bulunuyorlarmış, “Hiçbir şikayetim yok kendilerinden” dedi.
Bu konularda avukatı ile görüşüp bir program yapabileceğimizi söyledim.
Sonra güncel konulara geçtik.
Güncel deyince en günceli, bir gün önce Öcalan’ın yayınlanan mektubu ve DEM’in basın toplantısı idi.
“Öcalan’ın açıklaması hakkında ne düşündünüz, ne demek istedi. Satır aralarında bizim göremediğimiz bir şey gördünüz mü?” dedim.
“Çok açık biçimde Öcalan’a ‘Sen bir şey isteme biz sana istediğinden fazlasını vereceğiz’ demişler. Ben bunu gördüm” dedi.