GüncelGündem

Fehmi Koru: “Kabahat samur kürk olsa da” demiş eskiler, Erdoğan-Babacan söz düellosu bana o özdeyişi hatırlattı

Paylaş:

Fehmi Koru*

Şu günlerde iki partinin genel başkanı arasında ilginç bir söz düellosuna tanık olunuyor.

Parti genel başkanlarından biri Ali Babacan (DEVA Partisi), diğeri de Tayyip Erdoğan (AK Parti).

DEVA Partisi genel başkanı Babacan, Türkiye’nin son 20 yılına damga vuran AK Parti iktidarının yaklaşık ilk 13 yılında izlenen ekonomi politikalarında bakan olarak kendisinin belirleyici rolü bulunduğuna dair açıklamalar yaptı.

AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Babacan’ın hükümetin ekonomik başarılarına sahip çıktığı dönemde başbakan makamında bulunduğunu hatırlatarak, o dönemin başarılarının kendisine ait olduğunu söyledi.

Babacan ise neden aynı başarının kendisinin hükümette yer almadığı son yıllarda gösterilemediğini sorgulamakta.

Konuya ilişkin bir haberin ilgili bölümü şöyle:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine yönelik ‘Altı sıfırı Türk Lirası’ndan çıkaran bu Başbakan. Sen kimsin ya? Başbakan olur vermedikten sonra sen ne yapabilirsin ya?’ sözlerine cevap veren Babacan, ‘Tek imzayla aklınıza geleni yapabiliyorsunuz. Madem keramet imzada, bir imza atın da şu enflasyonu düşürüverin’ dedi.”

Haberde sahip çıkılmak istenen ‘başarı’ olarak yalnızca paralardan altı sıfırın atılması gösteriliyor, ama iki siyasi arasındaki atışma aslında tüm ekonomik performansla ilgili.

Babacan, AK Parti iktidarının ilk döneminden -18 Kasım 2002’den- başlayıp Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olduğu ilk dönemin bir bölümüne -28 Ağustos 2015’e- kadar kurulmuş bütün hükümetlerde bakan olarak görev yaptı. O uzun dönemde, iki yıldan kısa bir süre -29 Ağustos 2007 ile 1 Mayıs 2009 arası- dışişleri bakanlığı koltuğunda otursa, aynı dönemlerde AB ile baş müzakerecilik görevini yerine getirse ve son altı yıl boyunca -1 Mayıs 2009 ile 28 Ağustos 2015 arası- başbakan yardımcısı sıfatını taşımış olsa da, genel hatlarıyla ekonomiden sorumlu hükümet üyesi hep Babacan’dı.

AK Parti’nin 2015 yılına kadar geçen ilk 13 yılının ekonomik performansını, özellikle bugünlerde yaşanan ekonomik sıkıntılarla mukayese edildiğinde, bir çok yönden başarılı bulmak mümkün.

O dönemde, AB ile üyelik müzakerelerinin sonuna yaklaşmış, milli geliri 12 bin doları aşmış, ihracatta rekorlar kıran bir Türkiye vardı ve 2005 yılında önceki iktidarlardan miras çok sıfırlı TL bir çırpıda o sıfırlardan kurtarılarak kurda ‘1 dolar = 1.33 TL’ dengesi yakalanmıştı ve yıllık enflasyon oranı da %7.72 idi.

İki lider arasındaki söz düellosu o ‘başarı’nın sahipliği ile ilgili.

Babacan “Ben yaptım” diyor, Erdoğan da “Ben yaptırdım” iddiasında…

Söz düellosunda kim haklı?

Konuya hangi açıdan baktığımıza göre cevap değişebiliyor. Benim baktığım açıdan, her ne kadar sert ifadeler kullanıyor olsa da, Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Babacan’ın görevde bulunduğu dönemde izlenen ekonomik politikaya sahip çıkmakla, o dönemi başarılı bulduğunu kabul etmiş oluyor. Babacan’ın o başarıyı göstermesi de dönemin başbakanı Erdoğan’ın 2015’e kadar onu sürekli bakan olarak tutmasıyla sağlanmış oldu.

Bana göre, tarafların her ikisi de kendileri açısından haklılar.

Aslında söz düellosu bir yönüyle  dün ile değil daha çok bugün ile ilgili ve bu sebeple de karşılıklı atışmadan hükümette 2015 sonrasında ekonomiden sorumlu bakan olarak bulunmuş siyasilerin rahatsızlık duyması beklenir.

Tabii, ekonominin bugün özellikle fakir-fukara ve garip-gurabayı geçim sıkıntısına düşürecek derecede bozulmasına yol açmış kişileri sorumlu mevkilere atayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da…

Ekonomide ciddi sıkıntılar bulunduğunu artık Cumhurbaşkanı Erdoğan da kabul ediyor.

Geçmişe sahip çıkılıyor ve “Onu ben sağladım” deniliyorsa, bugünlerde yaşanan sıkıntılarıdan da sorumluluk artık başkalarına atfedilemez.

Söz düellosunun en önemli çıkarımı bu işte.

Milli gelir yeniden 10 bin doların hem de çok altına düştü.

Enflasyon TÜİK’e göre bile %80’in üzerinde.

1 dolar 20 TL’ye yaklaştı.

TL yeniden bol sıfırlı hale geliyor.

Hemen bütün uluslararası değerlendirmelerde arkamızda kalan ülkelerin sayısı önümüzdekilerin yarı sayısının altında. Her yıl hemen her rekabet alanında biraz daha gerilere düşüyor ülkemiz.

Bu tablodan yalnız Nureddin Nebati’yi veya ondan önce aynı koltukta oturan birkaç bakanı mı sorumlu tutmak gerekecek?

Kaldı ki, 2018 yılına kadar ülkede yürürlükte olan parlamenter sistemde hükümette ‘ortak sorumluluk’ söz konusuydu; son dört yıldır ‘başkanlık sistemi’ ile yönetiliyor ülkemiz ve adı üstünde bu yeni sistem bütün yetkileri ‘cumhurbaşkanlığı’ makamında topluyor.

Yeni sistemde bakanlar, eski sistemin bakanlarından farklı olarak, kendilerini atayan makamın emir ve talimatlarını yerine getirmekle yükümlüler.

[ABD’deki başkanlık sisteminde bu yüzden hükümet üyeleri için ‘bakan’ değil ‘sekreter’ unvanı kullanılıyor. Başkanlık sisteminde bakanlar başkanın sekreterleri konumunda oldukları için.]

Söz düellosu, iki lider arasında ve ekonomi alanında kimin sorumlu olduğuyla ilgili gibi görünse de, esasında iki yönetim sistemini birbiriyle mukayeseye yol açması bakımından önem taşıyor.

Hangi sistem bu bakımdan daha doğru?

Sizce hangisi?

*Bu yazı fehmikoru.com adresinden aynen alınmıştır.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu