GüncelGündem

“Forslu olduğumuz dönem olsaydı gelip bir fotoğraf çektirelim derdiniz belki”

Paylaş:
Boydakların yargılandığı dava başladı. Mahkemeye Şükrü Boydak ile mahkeme başkanının diyalogları damga vurdu.  Mahkeme Başkanı’nın Sıtkı Baş ile çekilmiş fotoğrafının bulunduğunun  hatırlatılması üzerine  Boydak, “Ben, Türkiye’nin en büyük iş adamlarından  biriydim. İnsanlar genellikle bizimle tanışmak, konuşmak, fotoğraf çektirmek  ister. Bu kişiyle de bir yerlerde görüşmüş olabiliriz. Ahmet Türkmen de bu  şekilde.” diye konuştu.

Boydak, mahkeme başkanının ‘benimle de fotoğrafın var mı?’ diye  sorması üzerine de “Forslu olduğumuz dönem olsaydı gelip bir fotoğraf çektirelim  derdiniz belki” diye karşılık vermesi, salonda gülüşmelere neden oldu.

Sanıklardan Mehmet Fındık’ın avukatının, Şükrü Boydak’a müvekkilini  tanıyıp tanımadığını ve burada kendisini teşhis edip edemeyeceğini sorması  üzerine de Boydak, tanımadığını, teşhis edemeyeceğini söyledi. Mahkeme başkanı  ise ‘o kimseyi tanımıyor ama fotoğrafları var.” dedi.

Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dün başlayan duruşmaya, aralarında  Boydak Holding eski yöneticileri Hacı, Memduh, Mustafa, İlyas ve Şükrü Boydak’ın  da yer aldığı 26’sı tutuklu 50 sanık ile avukatları ve müştekiler katıldı.  Tutuklu bazı sanıklar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) kanalıyla  ikinci celseye iştirak etti.

Mahkeme heyeti, savunmasını dünkü celsede yapan sanıklardan Hacı  Boydak’a, hakkındaki deliller ile ilgili çeşitli sorular yöneltti.

Bülent Gürdoğan’ı tanıyıp tanımadığı sorulan Boydak, bu kişinin  ortakları ve akrabaları olan Mehmet Gürdoğan’ın oğlu olduğunu söyledi.

Mahkeme başkanının bu kişinin HESabına kendisi ve holding hissedarı  diğer aile bireyleri tarafından yüklü miktarlarda para aktarıldığını, Gürdoğan’ın  da bu paraları tekrar Şükrü Boydak’a havale ettiğini söylemesi üzerine Boydak,  şunları anlattı:

“Gürdoğan ailesi ile Hes Kablo AŞ’de ortağız. Maddi imkanları yeterli  olmadığı için sermaye artırımlarında Şükrü Boydak’tan emanet para almışlardı.  Hisse oranlarını küçültmeye karar verdiler ve yüzde 5 küçüldüler. Bu para  transferleri de hisse devrinden kaynaklanıyor. Sattıkları hissenin parasını  alınca Şükrü Boydak’tan aldıkları emanet parayı da ödediler. Havale  açıklamalarında bu işlemlerin hisse devrine ilişkin olduğu konusunda not  düşülmüştür.”

Mahkeme başkanının, Bülent Gürdoğan’ın albay olduğunu ve darbeye  kalkışmaktan hakkında soruşturma yapıldığını belirtmesi üzerine Boydak, bu konuda  bilgisinin olmadığını söyledi.

Boydak, esas ortaklarının Mehmet Gürdoğan olduğunu, oğlu Bülent  Gürdoğan’a da hisseleri babasının devrettiğini kaydetti.

Tutuklu sanıklardan Bekir Boydak da isnat edilen suçlamaları kabul  etmediğini, bu suçların fiil ve delilleri gösterilmediği için geçersiz olduğunu  savundu.

Şirketlerini şeffaf bir şekilde yönettiklerini vurgulayan Boydak,  tedarikçilerinden himmet istenmesi iddiasının doğru olmadığını ileri sürdü.

Kurumsal bir firma olduklarını, Türkiye’de kurumsal notu en yüksek  firmalar arasında yer aldıklarını dile getiren Boydak, “Böyle bir yapı içerisinde  gidip, tedarikçilerimizden para talep ettiğimiz gerçeği yansıtmamaktadır. Zaten  orta seviyede bir tedarikçimiz bizden kazandığı parayla ancak geçimini sağlar ve  biraz da yatırım yapabilir. Bu mali tablodaki firmalardan para talep ettiğimiz  doğru olamaz.” dedi.

Yaklaşık 28 yıldır İstanbul’da yaşadığını vurgulayan Boydak, buna  rağmen Kayseri’de terör örgütü üyesi olmakla suçlandığını söyledi.

Boydak, 95 gündür tutuklu bulunduğunu, iddianameyi birkaç defa okuma  fırsatı bulduğunu dile getirerek, ailesi dışındaki şüphelilerin çoğunu  tanımadığını öne sürdü.

Telefon numarasını 15 yıldır kullandığını, davanın şüphelileriyle  telefon görüşmesi kaydının (HTS) bile olmadığını, bu kaydın bulunması halinde  verilecek cezanın iki katına razı olacağını ifade eden Boydak, “Ayda bir  Kayseri’ye geliyordum. O zaman da rahmetli annemin yanında kalır, hayır duasını  alır Sabah da kalkar işime gider, gün bitiminde de İstanbul’a dönerdim. Hal  böyleyken nasıl terör örgütünün üyesi olabilirim.” ifadelerini kullandı.

İfadesi sırasında gözyaşlarına hakim olamayan Bekir Boydak, hayatında  hiç cemaat toplantısına gitmediğini, himmet vermediğini ve toplamadığını savundu.

Boydak, suç işleme kastı ve arzusu ile hareket etmediğini, her zaman  ülkesinin huzur ve refahı için çalıştığını vurgulayarak, şunları anlattı:

“Kimse Yok mu Derneği’ne 3-5 bin lira bağışta bulunmuş olabilirim.  Bunlar benim için çerez parasıdır. Sizin hiç mi hayır işiniz, zekatınız olmaz.  Başka kişi ve kurumlara yaptığım 50-60 bin lira bağışlar burada yer almıyor.  Bunların arasından 3-5 bin liralık yardımlar çekilip alınıyor. Yakın zamana kadar  1 milyar liraya yakın servetim ve bir köşede birikmiş biraz da param vardı,  hepsini kaybettim.”

Boydak eğitim ve Kültür Vakfı’nın yönetimine ağabeyleri tutuklandıktan  sonra girdiklerini, yönetimde yer aldıkları 4 aylık sürede de rutin işlemler  dışında hiçbir karar alınmadığını anlatan Boydak, vakıf, KHK ile kapatılana kadar  her şeyin yasal prosedür içerisinde yürütüldüğünü kaydetti.

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra cezaevi koşullarının çok  kötüleştiğini, bu nedenle yeterli hazırlık yapamadığını öne süren Boydak,  beraatını talep etti.

İLYAS BOYDAK’IN İFADESİ

Tutuklu sanıklardan İlyas Boydak da kendisine isnat edilen suçlamaları  kabul etmediğini söyledi.

Hacı Boydak’ın oğlu olduğunu ve holdingde babasının verdiği yüzde 2  hissesi bulunduğunu belirten Boydak, hakkındaki suçlamalara ilişkin 2 mali belge  olduğunu ifade etti.

Bu belgelerden ilkinin Kimse Yok Mu Derneğine yapılan 12 bin dolarlık  bağış olduğuna işaret eden Boydak, şöyle devam etti:

“Bu bağış, babam Hacı Boydak’ın talimatı ile benim hesabımdan  yapılmıştır. Benim bilgim yoktur. Sonradan bu bağışı 3 çocuğum adına su kuyusu  açılması için yaptığını öğrendim. İkincisi ise ABD’deki bir firmaya gönderdiğim  50 bin 48 dolarlık havaledir. Melek yatırım sistemi vardır. Küçük sermayelerle  büyüme potansiyeli bulunan şirketlere ortak olursunuz. Evimi 160 bin avroya  satarak bu tür 3 şirkete ortak olduk. İddianamede adı geçen şirket, bunlardan  sadece biridir ve ABD’de Silikon Vadisinde kuruludur. Gülenist bir kuruluşla  ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Bu şirkete daha sonra 12 bin dolar daha göndererek  hisse oranımı yüzde 1’e tamamladım.”

Boydak, Sincan Cezaevi’nde, darbeye kalkışan askerlerle kaldığını ve  buradaki 4 sivilden biri olduğunu belirterek, bu askerlerle, generallerle aynı  ortamda bulunmaktan utandığını, beraatını talep ettiğini sözlerine ekledi.

ŞÜKRÜ BOYDAK’IN İFADESİ

Tutuklu sanıklardan Şükrü Boydak ise terör örgütü üyesi olduğu  iddiasıyla mahkeme heyetinin karşısında bulunmaktan son derece üzüntü duyduğunu  dile getirdi.

Kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini ifade eden Boydak,  hangi fiili ile terör örgütü üyesi olduğunu bilmediğini savundu.

Yöneticisi olduğu Boydak Eğitim ve Kültür Vakfının hiçbir cemaatle  bağlantısı olmadığını ileri süren Boydak, vakfın her türlü denetimden geçtiğini  ve herhangi bir usulsüzlüğün bulunmadığını anlattı.

Yaklaşık 4 yıldır İstanbul’da yaşadığını belirten Boydak, “Torunumun  sağlık sorunları nedeniyle, eşimle birlikte İstanbul’a taşındık. Bu sürede eşim  ve ben hastanelerde refakatçi olarak kaldık. Torunum hala hasta ve ameliyat  olması gerekiyor. Bu konudaki tüm delilleri sunduk. Yıllardır Kayseri’de  yaşamıyoruz.” dedi.

Bu sırada gözyaşlarına hakim olamayan Boydak, cezaevinde bulunduğunu,  bu nedenle torununun ameliyatını yaptıramadıklarını anlattı.

Boydak, tanık ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını savunarak,  hissedarların kar paylarından zekat kesintisi yapıldığı iddiasının ise doğru  olmadığını kaydetti.

6 yılda 2 kez ABD’ye gittiğini belirten Boydak, “Oğlum ABD’de eğitim  görüyor. Burada bir şirketimiz de var. Bunun için gittim. Ayrıca 2014’te kalp  kontrolü için Cleveland’a gidip, geldim. Bu ziyaretlerin terör örgütü liderini  ziyaret etmiş gibi yansıtılması kabul edilemez.” dedi.

İddianamede diğer sanıklarla çekilmiş fotoğrafının bir Umre  ziyaretinde otel lobisinde çekildiğini anlatan Boydak, fotoğraftaki diğer  kişileri tanımadığını anlattı.

Kimseden terör örgütü için para istemediğini öne süren Boydak,  yardımları da Allah rızası için yaptığını söyledi.

Boydak, 3-4 yıl önceye ait tweetlerin bugün gündeme geldiğini anlatan,  “Bunlardan birini ben yazmışım. Diğer 3-4’ünü beğenmişim. Teknolojiyle pek aram  yoktur. Bu tweetlerin yıllar önceye ait olması bile aktif bir kullanıcı  olmadığını gösterir.” ifadesini kullandı.

Darbe ile suçlandıklarını ancak darbenin en çok iş adamlarını  etkileyeceğini savunan Boydak, hissedarlardan Gülhanım Budak’ın kar payından  zekat kesildiğine ilişkin iddialarının ise gerçek olmadığını, bu kişiyi yıllardır  görmediğini söyledi.

Boydak, mahkeme başkanının, Sıtkı Baş’ı tanıyıp tanımadığını sorması  üzerine de tanımadığını belirtti.

Dava dosyasında bu kişi ile çekilmiş fotoğrafının bulunduğunun  hatırlatılması üzerine  Boydak, “Ben, Türkiye’nin en büyük iş adamlarından  biriydim. İnsanlar genellikle bizimle tanışmak, konuşmak, fotoğraf çektirmek  ister. Bu kişiyle de bir yerlerde görüşmüş olabiliriz. Ahmet Türkmen de bu  şekilde.” diye konuştu.

Boydak, mahkeme başkanının ‘benimle de fotoğrafın var mı?’ diye  sorması üzerine de “Forslu olduğumuz dönem olsaydı gelip bir fotoğraf çektirelim  derdiniz belki” diye karşılık vermesi, salonda gülüşmelere neden oldu.

Sanıklardan Mehmet Fındık’ın avukatının, Şükrü Boydak’a müvekkilini  tanıyıp tanımadığını ve burada kendisini teşhis edip edemeyeceğini sorması  üzerine de Boydak, tanımadığını, teşhis edemeyeceğini söyledi. Mahkeme başkanı  ise ‘o kimseyi tanımıyor ama fotoğrafları var.” dedi.

MURAT BOZDAĞ’IN İFADESİ

Tutukla sanıklardan Murat Bozdağ da eski Boydak Holding’in yönetim  kurulunda üyeliği bulunduğunu, Hacı, Memduh ve Bekir Boydak’ın dayısı, Şükrü  Boydak’ın kayınpederi olduğunu anlattı.

FETÖ/PDY ile hiçbir bağlantısı olmadığı gibi yardım da toplamadığını  vurgulayan Bozdağ, suçlandığı sosyal medyadaki paylaşımları kendisinin  yazmadığını, sadece yazılanları beğendiğini söyledi.

Evinde bulunduğu öne sürülen hard diskin kendisine ait olmadığını  ileri süren Bozdağ, ev arama tutanağında da böyle bir delilden bahsedilmediğini  aktardı.

Bozdağ, mahkeme başkanının, evinde Fetullah Gülen’e ait kitaplar  bulunduğunu söylemesi üzerine de “Başka cemaat ve gruplara ait kitaplar da vardı.  Ben bunları D&R mağazasından aldım. Hepsi bandrollü. Bunlar suçsa neden  satmalarına izin veriliyor. O zaman bunları satanlar da burada yargılansın.”  dedi.

Mustafa Boydak’ın ifadesi

Tutuksuz sanıklardan Mustafa Boydak ise kendisine isnat edilen suçları  kabul etmediğini, ne FETÖ ne de başka bir örgüte üye olduğunu söyledi.

Kendisinin ve ailesinin ne kadar ülkelerini bağlı olduklarını tüm  Türkiye’nin bildiğini dile getiren Boydak, şunları anlattı:

“Allah rızası için gelen herkese yardım ettik ama bu kişiler aldıkları  yardımı nerelerde kullanmıştır, bilemeyiz. Ailedeki üniversite mezunu olan ilk  kişi benim. Abim Hacı Boydak iş için eğitimi yarım bırakmıştı ama sonradan devam  etti. Hala üniversite mezunu olabilmek için cezaevinde ders çalışıyor. Eğitime aç  bir aileyiz. Bu bize babamızın da vasiyetidir. Bu nedenle Allah rızası ve eğitim  için kim geldiyse yardım ettik. Bu örgüte de kasıtlı olarak yardım etmiş  değiliz.”

Boydak, devletin Boydak Eğitim ve Kültür Vakfını neden kapattığını  hala anlayamadıklarını belirterek, soyadılarını taşıyan vakfın FETÖ/PDY ile  ilişkilendirilmesinin kendilerini son derece üzdüğünü vurguladı.

Vakfın kapatılması dolayısıyla yardım alan binlerce çalışanlarının  mağdur olduğunu dile getiren Boydak, TMSF’den çalışanlarına bu vakfın sağladığı  imkanları devam ettirmesini istediklerini söyledi.

15 Temmuz’daki darbe girişimini kardeşleri ve yeğenleriyle gittiği  cami çıkışında öğrendiğini, gelişmelerden ilk sosyal medyadan haberdar  olduklarını anlatan Boydak, şu bilgileri verdi:

“14 bin çalışanımızla meydanlara inmeye karar verdik. O gün iş  dünyasından ilk tepkiyi sosyal medya üzerinden ben verdim. Meşru hükümetin  arkasında durmamız gerektiğini belirttim. Kayseri Sanayi Odası üyelerimize mesaj  gönderdik. Darbe başarılı olur mu olmaz mı diye endişe duymadım ama darbe  başarılı olsaydı biz o gün ki duruşumuzdan dolayı yine burada yargılanıyor  olurduk. Bunlara rağmen abim Hacı Boydak gerçeği yansıtmayan bir tutanak  nedeniyle bugün burada tutuklu olarak bulunuyor. Yaptığımız açıklamalarla  devletin yanında olduğumuzu söyledik. Devlet mekanizması dışında bir yapıyla  adımızın anılması doğru değil.”

Boydak, tanık ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını, kendisine isnat  edilen suçlarla ilgili fiili olmadığını için beraatını talep ettiğini belirtti.

Dün başlayan davada, kimlik tespitinin yapılması ve mahkeme başkanının  iddianamenin yaklaşık 100 sayfalık özetini okumasının ardından, sanıkların  savunmasına geçilmiş, eski Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak ile  üst yöneticisi (CEO) Memduh Boydak savunma yapmıştı.

Sanıklar, “Anayasayı ihlal, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini düşürmeye  teşebbüs, silahlı terör örgütü yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede  sahtecilik, hizmet sebebiyle emniyeti suistimal, ÖSYM kanunu ve Terörizmin  Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun’a muhalefet” suçlamalarıyla  yargılanıyor.

milliyet

AA

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu