Gamze yatağında meyyit bulundu! Anne ve babası hakkında vahim savlar…

Muğla’nın Bodrum ilçesi Mazı Mahallesi’nde ailesiyle birlikte yaşayan Gamze Sakallıoğlu, 24 Ocak 2022’de saat 07.30 sıralarında, argümana nazaran kendisini uyandırmak için odaya giren annesi Turcen Sakallıoğlu tarafından yatağında hareketsiz bulundu. İhbarla meskene gelen sıhhat grubu, Gamze’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Sıhhat sorunu bulunmadığı belirtilen Gamze’nin boynunda izler olduğu tespit edildi.

Muğla İsimli Tıp Kurumu morgunda yapılan otopsi süreçlerinin akabinde Gamze’nin cenazesi, 2 gün sonra Çamlıca Mezarlığı’nda toprağa verildi. Jandarma Kabahat Araştırma Timi (JASAT) tarafından konutta yapılan incelemede sonucunda Gamze’nin hayatını yitirmesi, kayıtlara ‘şüpheli ölüm’ olarak geçti. Gamze Sakallıoğlu’nun otopsi raporunda boyun kemiğinin kırık olduğu tespit edildi. Bunun üzerine anne Turcen ve baba Mehmet Halil Sakallıoğlu gözaltına alındı. Jandarmadaki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edilen Sakallıoğlu çifti, Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Çift, 4 ay tutuklu kalıp, isimli denetim kuralıyla tahliye edildi.

GİZLİ ŞAHİT İTİRAFI

Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı, sonradan isminin Lale Cengiz olduğu belirtilen bâtın şahidin itirafı üzerine olayla ilgili tekrar çalışma başlattı. Yeni elde edilen kanıtlar sonucu Turcen ve Mehmet Halil Sakallıoğlu çifti hakkında bir defa daha gözaltı kararı çıkarıldı. 26 Ekim 2022’de Sakallıoğlu çifti, İstanbul’da katıldıkları televizyon programının akabinde gözaltına alındı. Çift, süreçlerinin akabinde Bodrum’a getirildi.

Jandarma takımları, yeni kanıtlar ışığında, tıpkı gün Gamze Sakallıoğlu’nun amcası E.S. (55), kuzeni G.S. (32), ağabeyi Mefar Sakallıoğlu (37), yengesi Nazlı Sakallıoğlu ve hakkında yakalama kararı bulunan erkek arkadaşı olduğu ileri sürülen R.K.’yı Bodrum’da, ablası Fatma Köse ile eniştesi D.K.’yı (30) ise Muğla’nın Milas ilçesinde gözaltına aldı. Mahkemeye çıkarılan şüphelilerden Turcen- Mehmet Halil Sakallıoğlu çifti, ‘kasten öldürme’ cürmünden tutuklandı, başkaları ise isimli denetim kaidesiyle özgür bırakıldı.

İDDİANAME HAZIRLANDI

Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı, bahisle ilgili soruşturmasını tamamladı. Hazırlanan iddianamede, Turcen- Mehmet Halil Sakallıoğlu çifti için ‘nitelikli taammüden öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istendi. Başka tutuksuz sanıklar için ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. İddianamede yer verilen İsimli Tıp Kurumu raporuna nazaran Gamze’nin boyun kemiğinin kırılmasına bağlı olarak hayatını kaybettiği belirlendi.

“İZLEDİĞİ POLİSİYE SİNEMASINDA CİNAYETİN KANITLARINI YOK ETMEYE ÇALIŞMIŞ”

Dosya kapsamında kuşkulu Turcen Sakallıoğlu’nun tutuklu kaldığı mühlet boyunca birebir koğuşta inanç duyduğu şahısların şahit olarak sözlerine başvuruldu. Şahit Lale Cengiz şöyle konuştu:

* Turcen Sakallıoğlu’nun koğuşta dışlandığını ve yalnız kaldığını gördüm. Ben de genelde yalnız olduğum için tanıştık. Sohbetimiz ilerledi. Gamze’nin vefatından yaklaşık 20 gün sonra koğuştaki cümbüşte Turcen’in oynayarak eğlendiğini gördüm. Bu hareketi dikkatimi çekti. İnanç duydukça kimi bahisleri anlatmaya başladı. Birden çok şahısla para karşılığı ilgiye girdiğini, Gamze’nin de gördükleri nedeniyle kendisini tehdit ettiğini söyledi.

* Bunu söylediğinde Gamze’yi öldürmeyi düşündüğünü anladım. Hatta ‘Gamze görmeseydi, duymasaydı, beni de yakmazdı’ dedi. Gamze’nin de para karşılığı bağlantıya girdiğini, daha evvel kürtaj olduğundan bahsetti. ‘Delil bırakmadıysan bir daha da bir şey çıkmaz’ dedim. Polisiye bir dizi izlediğini, olayın üzerini nasıl örtmesi gerektiği konusunda gereğince bilgi edindiğini söyledi.

“BENİM NE YAPACAĞIM AŞİKÂR OLMAZ, SEN BANA MUKAYYET OL”

Tanık Lale Cengiz, sözünün devamında şöyle konuştu:

* Olayı öğrenebilmek için, olaydan sonra kendisini kurtarıp, kurtaramadığını ve her yeri temizleyip temizlemediğini sordum. Bunun üzerine o gece boyunca uyumadan her yeri temizleyip, kendisine dair hiçbir iz bırakmadığını söyledi. Bir anlık boğuşma sonucu Gamze’nin gece saat 01.00 civarında can verdiğini, yatağa taşıdıktan sonra sabah cesedini yatakta bulmuş üzere yaptığını söyledi. Hatta ‘Keşke cesedi götürüp, ormana atsaydık’ dedi. Olay sonrası Gamze’nin boyun ve göğüs kısmında gördüğü morlukları anlattı. Neden morardığını sorunca boğuşma sırasında dizleri üzerine çöktüğünü söyledi.

* Koğuşta çıkan bir arbedede öteki bir bayanı dizleri üzerine çöküp, boğazladığını gördüm. Daha sonra ona, arbedede, Gamze’ye yaptığı şeyin birebirini hengame ettiği bayana da yaptığını söyledim. Koğuşta kendisini sinirlendiren bireylere karşı beni uyarıp, ‘Lütfen beni tut, benim ne yapacağım aşikâr olmaz, her şeyi yapabilirim. Sen bana mukayyet ol’ diyordu. Anladığım kadarıyla aile içinde çarpık bağları var. Her şeyden çok paraya ehemmiyet veriyor. Kendisi ceza yese bile kocasının dışarıda olması halinde mal varlığı ile kendisini rahat ettireceğini düşünüyor. Bu nedenle kocasının bu olayda bilgisi varsa dahi ceza almasını istemediğini düşünüyorum.

İddianamede bilinmeyen şahidin, olayı anne Turcen Sakallıoğlu’nun anlattığı kadarıyla öğrendiği, hasebiyle Mehmet Halil Sakallıoğlu ile ilgili detay vermemiş olabileceği de vurgulandı. Hayatın olağan akışı çerçevesinde kendisinden daha genç ve dinamik olan birinin öldürülmeye çalışılması durumunda karşılık vermesi üzerine yaşanacak arbedede sanık Turcen Sakallıoğlu’nun kızı Gamze’yi tek başına rastgele bir yara almadan boğarak öldüremeyeceği, münasebetiyle Mehmet Halil Sakallıoğlu’ndan yardım aldığı söz edildi.

ÖLMEDEN 5 DAKİKA EVVEL ÇEKİLEN FOTOĞRAF

İddianamede, Gamze’nin vefatından 5 dakika evvel 00.55’te cep telefonunun ön kamerasıyla çekilmiş fotoğraf tespit edildiğine de yer verildi. Siyah manzara olan fotoğrafın hengame sırasında ya da telefonu almaya çalışırken ezkaza çekildiğinin anlaşıldığı ve kuşkulu Turcen Sakallıoğlu’nun olayı kendisine anlattığını beyan eden saklı şahidin, bir anlık boğuşma gerçekleştiği ve Gamze’nin saat 01.00 civarında can verdiğini söylediği sözündeki beyanlarıyla örtüştüğü iddianamede belirtildi.

Öte yandan, Gamze’nin meyyit olarak bulunduğu odayı olağanda kullanmadığı ve o odada hiç uyumadığının tespit edildiğine de yer verildi. İddianamede, anne Turcen ve ona yardım ettiği tez edilen baba Mehmet Halil Sakallıoğlu hakkında ‘nitelikli taammüden öldürme’ hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası talep edildi.

BERAATLERİNİ İSTEDİLER

Turcen ve Mehmet Halil Sakallıoğlu çiftinin Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde, bugün görülen dördüncü duruşmayla yargılanmalarına devam edildi. Duruşmaya tutuklu Sakallıoğlu çiftinin yanı sıra kızları Fatma Köse, oğulları Mefar Sakallıoğlu eşi Nazlı Sakallıoğlu ve avukatları da katıldı.

Duruşmada sanık Turcen Sakallıoğlu için Manisa Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Hastanesi’nden istenen raporun geldiği, ‘akıl sıhhatinin yerinde’ olduğu belirtildi. Kelam verilen sanık Turcen ve Mehmet Halil Sakallıoğlu çifti, meskende 2 farklı bireye ilişkin DNA örneği olduğunu ve olayda ismi geçen isimlerle eşleşmediğini belirtip, beraatlerini istedi.

“2 FARKLI DNA BULUNUYOR FAKAT KİME İLİŞKİN OLDUĞU TESPİT EDİLEMİYOR”

Sanık Mehmet Halil Sakallıoğlu’nun avukatı Ferdi Çelebi de “Kolluk basamağında olayın boğma kaynaklı tespiti sonrasında meskende bulunan baba ve anne en büyük kuşkulu olarak alınıp tutuklanıyor. Olay yerinde yapılan çalışmaların akabinde müvekkilimin ve başka sanık eşinin rastgele bir biçimde parmak izi bulunamıyor. Daha sonra olaya karışabildiği düşünülen ormancı, komşular ve maktulün yazışmalarının olduğu tüm bireylerin DNA, kan ve tükürük örnekleri alınıyor. Yapılan karşılaştırmalarda olay yerinde 2 farklı DNA bulunuyor. Lakin, bu DNA’ların kime ilişkin olduğu tespit edilemiyor. Müvekkilim ve öbür sanık olan eşinin tutuklu kalmalarının sebebi olay günü konutta bulunmaları. Olay yerinin köy olması nedeniyle meskenlerin kapılarının kilitleme muhtaçlığının duyulmadığı da tüm şahit beyanlarıyla sabit” dedi.

Tarafların dinlenip, beyanların alınmasının akabinde mahkeme heyeti, sanıkların, tutukluluk hallerinin devamına ve sanık Mehmet Halil Sakallıoğlu’nun akıl sıhhatinin yerinde olup olmadığı tespiti için 15 gün Manisa Ruh ve Hudut Sıhhati Hastanesi’nde izlenilip, nezaret altında tutularak rapor istenmesine karar verip, duruşmayı 27 Mart’a erteledi