GüncelGündem

Geçmişte savaş ve ırkçılık karşıtı protestoların, bugün Filistin’e destek gösterilerinin öncüsü: Columbia Üniversitesi

Paylaş:

ANKARA (AA) – Dünya üniversitelerine yayılan gösteriler, gündemde kalmaya devam ediyor.

ABD’deki Columbia Üniversitesi ise tüm bunların içinde geçmişiyle de öne çıkıyor. Üniversite 50 yılı aşkın süre önce yine benzer şekilde ırkçılık, ayrımcılık ve savaş karşıtı gösterilerin öncülüğünü yaptı.

Columbia Üniversitesinin, hükümetle bağlantılı olarak Vietnam Savaşı’nda kullanılan silahlarla ilgili askeri araştırmaların yapıldığı belirtilen Savunma Analizleri Enstitüsünde (IDA) yer alması nedeniyle 1968’de öğrenciler gösteriler düzenledi.

Gösterilerin ilk günü 23 Nisan 1968’de yaklaşık 300 kişinin katılımıyla kampüste protestolara başlayan öğrenciler, savaş ve askeri araştırma karşıtı gösterilerin yanı sıra New York’taki Morningside Parkı yakınlarına inşa edilmesi planlanan spor salonuna girişlerde ırka dayalı ayrımcılık olmasına tepki gösterdi.

Bu yılki Filistin’e destek gösterilerindeki gibi 1968’de de öğrenciler, kampüsteki Hamilton Hall binasına girerek, günlerce burada kaldı ve diğer 4 binada protestolarını sürdürdü.

Üniversite idaresi, o zaman da kampüste bazı binalarda oturma eylemi yapan öğrenciler nedeniyle New York polisinden yardım istedi.

Kampüse 30 Nisan 1968’de giren polisler, öğrencileri kampüsten çıkarmak için müdahalelere başladı. Bu süreçte 700’ün üstünde kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 150 kişinin yaralandığı kayıtlara geçti.

Columbia Üniversitesi öğrencileri, bu yıl da nisan ayının ortalarında Filistin’e destek amacıyla kampüste kamplar kurdu, Hamilton Hall binasına girerek gösteriler düzenlendi.

Gösterilerde polisin kampüse çağrıldığı ilk gün 108 öğrenci gözaltına alınırken, Columbia dahil ABD’deki üniversite gösterileri kısa sürede yayıldı.

Öğrenciler, üniversitenin İsrail ile bağlantılı yatırımlarının durdurulmasını ve Gazze’de soykırımın sona erdirilmesi gibi taleplerde bulunuyor.

ABD’de görev yapan öğretim görevlileri, Columbia Üniversitesi’nde geçmişte ve bugün yaşananları AA muhabirine anlattı.

Columbia Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslihan Şenocak, Columbia Üniversitesinin tarihi boyunca protestolara sahne olduğunu ifade ederek, hemen her yıl kadın hakları, siyahi George Floyd’un 2020’de gözaltı esnasında öldürülmesinin ardından Afrikalı Amerikalıların hakları gibi konularda protestolar olduğunu belirtti.

Şenocak, 7 Ekim 2023’ten bu yana kampüste Filistin’e destek gösterilerinin sürdüğüne, İsrail’in Gazze’ye saldırılarının şiddetlenmesi ve Gazze’ye insani yardımların gitmesinin zorlaşmasıyla gösterilere katılımın attığına dikkati çekti.

Columbia Üniversitesinde polisin kampüse çağırıldığı gece öğrencilerin yurtlarından, öğretim görevlilerinin apartmanlarından çıkmalarına izin verilmediğini dile getiren Şenocak, 18 Nisan’da 108 öğrencinin gözaltına alındığını, polis gittikten sonra kampların tekrar kurulduğunu ifade etti.

Şenocak, daha sonra, 26 Nisan’da yüzlerce polisin kampüse girdiğini ve öğrencileri gözaltına aldığını hatırlattı.

ABD’de polisin kampüs içerisine çağırılmasının “çok nadir” olduğunu kaydeden Şenocak, “Amerika’da polisten herkes çok korkuyor ırkçılık olaylarındaki tavırları yüzünden, belli sosyal kesimleri hedef aldıkları düşünüldüğü için. Dolayısıyla polisin içeri çağırılması çok büyük bir tepki yarattı.” şeklinde konuştu.

“Farklı uluslardan öğrenciler Filistin’e yapılan bir zulüm görüyorlar ve bunu protesto ediyorlar”

Columbia Üniversitesinde dünyanın her tarafından öğrenci bulunduğunu aktaran Şenocak, “Evet, Amerikalılar sayıca çoğunluktadır ama Columbia’da çok büyük bir uluslararası topluluk var ve benim için enteresan olan aslında Asya’dan gelen, Latin Amerika’dan gelen öğrencilerin bu protestolara katılması. Yani onlar için kendi ülkelerine, kültürlerine dair bir şey değil ama onlar burada İsrail yönetimi tarafından Filistin’e yapılan bir zulüm görüyorlar ya da baskı görüyorlar ve bunu protesto ediyorlar.” dedi.

Şenocak, kampüsteki gösterilere çok sayıda Yahudi öğrencinin de katıldığına dikkati çekerek, bu öğrencilerin, söz konusu gösterilere karşı olan Yahudi öğrencilerin “suçlamalarına maruz kaldıklarını” söyledi.

ABD’de ifade özgürlüğü bağlamında, söylenen sözlerin ne zaman suç haline geldiği ve Yahudi karşıtlığının tam olarak ne olduğunun belirsizliğini koruyan meseleler olduğuna işaret eden Şenocak, İsrail’den sonra en yoğun Yahudi nüfusunun New York’ta bulunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Çok Yahudi öğrenci var. Filistin’i korumak, savunmak isteyen ama öte tarafta Filistin yanlısı gösterileri her zaman için İsrail’e karşı yapılan gösteriler olarak algılayan büyük bir Yahudi kesim de var. Onların baskılarıyla zaten üniversite rektörü polis çağırdı içeriye.”

Şenocak, 1968’deki gösterilerle karşılaştırıldığında, üniversite öğrencilerinin Filistin’e destek gösterilerinde taleplerinin karşılanmasına “kötümser baktığını” vurguladı.

İsrail’le bağlantılı yatırımların “çok farklı şekillerde” yapıldığını kaydeden Şenocak, üniversitenin, İsrail ile ilgisi olan bütün şirketlerden yatırımlarını çekmesinin “çok zor” göründüğünü söyledi.

Columbia Üniversitesinin başında rektör olmasına rağmen mütevelli heyetinin yönetimdeki rolünün altını çizen Şenocak, bu heyetin akademisyenlerden değil genel olarak büyük kısmı Yahudi olan finansçılar ve hukukçulardan oluştuğunu belirtti.

Şenocak, “Dolayısıyla onların buna evet diyeceğini zannetmem açıkçası ama belli olmaz diyeyim. Benim için küçük bir olasılık protestocuların istediklerinin yapılabilmesi.” diye konuştu.

“Üniversite, gözaltına alınan öğrencilerin ciddi bir suçla suçlanmasını istiyor”

Şenocak, üniversite yönetiminin, gözaltına alınan öğrencilerin “ciddi bir suçla suçlanmasını istediğini”, bu öğrencilerin hemen hepsinin üniversiteden uzaklaştırma, hatta ilişik kesme gibi cezalar alacağını da söyleyerek, üniversite yönetimi üzerinde ABD Kongresinden hem Cumhuriyetçilerin hem Demokratların baskısı olduğunu anlattı.

1968 protestolarıyla bu yılki gösteriler arasındaki farklardan birinin, gözaltına alınan öğrencilerin duruşma süreçlerinde yaşandığını kaydeden Şenocak, şimdi öğrencilerin, duruşmalara avukat getirmesinin önüne geçildiğini vurguladı.

Şenocak, 1968 protestolarında durumun farklı olduğuna işaret ederek, “Orada öğrencilerle görüşen hocaların da dahil olduğu bir grup vardı, öğrencilerin avukat getirme hakları vardı.” ifadesini kullandı.

Bugünden farklı olarak 1968 olaylarında öğretim görevlilerinin öğrencilerin duruşmalarına girmesine izin verdiğini dile getiren Şenocak, “Şu anda hocaların sadece duruşma öncesi öğrencilerin psikolojik olarak destek olmaları için yanlarında olmasına izin veriliyor.” dedi.

Şenocak, kampüsteki gösterilerde öğrencilerin gözaltına alınması, kampüsün kapatılması ve duruşma süreci nedeniyle Columbia Üniversitesinde herkesin psikolojik olarak büyük yıkıntı yaşadığına dikkati çekti.

Columbia Üniversitesinden başlayarak Filistin’e destek gösterilerinin ABD geneline yayılmasının “ilginç” olduğu değerlendirmesinde bulunan Şenocak, “Garip bir şekilde çok üniversitede tepki aynı, polisi içeri çağırma, öğrencilere karşı zor kullanma. Bunun sonucunu politikacılar nasıl açıklarlar, neden her yerde aynı şekilde oluyor?” ifadesini kullandı.

“Bir öğrenciyi uzaklaştırabilirsiniz ya da okuldan atabilirsiniz fakat bir fikri uzaklaştıramazsınız”

New York Eyalet Üniversitesinde iklim değişikliği ve insan hakları konusunda ders veren öğretim görevlisi Dr. Eleanor Stein da Columbia Üniversitesinde 1968’deki protestolara katılan öğrencilerden biri.

O dönemde yaşadıklarını ve gözaltına alınma sürecini anlatan Stein, “1968’deki ve bugünkü Columbia’nın ana unsuru öğrencilerin, dönemlerinin en büyük ahlaki meselesine karşı tavır sergilemesidir. Benim zamanımda bu Vietnam ve ırkçılıktı. Bugünse Gazze’nin işgali ve soykırım.” diye konuştu.

Protestoların başladığı gün derste olduğunu belirten Stein, daha sonra arkadaşıyla gösterilere katıldığını ve diğer öğrencilerle Hamilton Hall’a girerek oturma eylemi yaptıklarını söyledi.

Stein, yaklaşık bir hafta Hamilton Hall’da kaldıklarını, öğrencilerin 4 kampüs binasında eylemlerini sürdürdüğünü aktararak, 30 Nisan’da sabaha karşı polisin kampüse çağrıldığını ve 700’ün üstünde öğrencinin gözaltına alındığını, yaklaşık 150 öğrencinin bu süreçte yaralandığını belirtti.

“Gösteriler, tıpkı bugünkü gibi gözaltılarla sona ermedi, aksine yoğunlaştı.” diyen Stein, Morningside Park’ta planlanan spor salonunun inşa edilmediğini, bu nedenle gösterilerin olumlu sonuçlandığını ifade etti.

Öğrencilerin ve profesörlerin Filistin’e destek söylemlerinin “susturulmaya çalışıldığını” dile getiren Stein, “Filistin’i zorla görünmez yapma girişimi polisin kampüse girmesinden çok daha önce başladı ve olaylar doğal olarak gelişti çünkü bir öğrenciyi uzaklaştırabilirsiniz ya da okuldan atabilirsiniz fakat bir fikri uzaklaştıramazsınız.” diye konuştu.

Stein, Gazze’de yıkılan okulların, hayatını kaybeden öğrenci ve öğretim görevlilerinin sayısına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Şimdiye kadar ABD’deki tek üniversitenin dayanışma, endişe ya da öfke ifadesini duymadım. Bu akıl almaz bir şey. Eğer bir çatışmada İsrail’deki, Fransa’daki ya da dünyanın herhangi bir yerindeki bir üniversite yok edilseydi ABD dahil dünyanın her yerinde akademisyenlerden büyük tepki olurdu. Ancak şimdiye kadar (Gazze konusunda) tamamen sessizlik var ve bu mazur görülemez.”

Muhabir: Aynur Şeyma Asan

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu